- Spoiler:
4 posters
[GONG Family's Home] Have a good day.
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
Kolunu kocasının belinden çekti ve ayaklarını yatağın dışına çıkarıp sarkıttı. Yavaşça doğruldu ve yatakta oturdu. Kollarını yukarı kaldırıp bir güzel gerindikten sonra sabahlığını üzerine geçirip parmak uçlarında odadan çıktı ve günlük rutinini yerine getirmek için lavaboya oradan sonra da merdivenlere yöneldi. Çocuklar uyanmadan hızlıca kahvaltı hazırlamalıydı ve eşi ile baş başa kahvaltı yapmalıydı. Bugün canı öyle istiyordu, ikizler uyandığında da onlar için daha sevimli bir kahvaltı hazırlayabilirdi. Merdivenlerin sonuna geldiğinde çocukların koltukta oturmuş televizyon izlediğini gördü ve dudaklarını ısırdı. Minik ikizler televizyonun sesini kısmışlardı ve anne babaları uyanmasın diye sessizce televizyon izliyorlardı. Sırıtmasına engel olmadı ve hoplayarak ikizlerinin yanına gitti. "Anneniz uyandı ve size ennn güzel kahvaltıyı hazırlayacak. Ama siz yinede sessiz durmaya devam edin." dedikten sonra mutfağa geçti. Mutfağa doğru geçmeden önce duvardaki tabloya baktı. Ji Yoo ile ilk evlendiklerinde çizdirdikleri tabloya.
Evlendikten bir hafta sonra bi gün eşinin tatil günüydü fakat kendisi okula gidip öğretim görevini yerine getirmekle yükümlüydü. Öğrenciler sıradayken bir taksi yaklaştı ve Ji Yoo! Alerjisi olan bir yemeği yemişti ve hastaneye gideceğine direk karısının yanına gelmişti. Bu Da Ran'a biraz garip gelse de o anın verdiği şokla mecbur eşiyle birlikte öğretmenler odasına gitmiş ve onun kızarıklarına bakmıştı. Tabi ortada kızarık yani alerji namına bir şey yokken okulda dedikodular yayılmaya başlamıştı. Ji Yoo'ın bir şeye alerjisi yoktu, sadece fazla komik ve eğlenceyi seven biriydi. Ve hamile eşini bir türlü işini bıraktıramadığı için böyle bir yol denemişti. Gözlerini devirdi ve düş aleminden çıktı. Tavayı bulmuştu sonunda. Onu ocağa koyup işini hallederken daha nice komik anılarını hatırladı. Bir de saygın bir doktor olacak! Neredeee hala büyüyememiş bir çocuk kıkırdadı ve kahvaltı masasını hızlı bir şekilde hazırladı. Çocukların kahvaltılık gevreklerini kaselerine koyarken Min Ah'a seslendi.
Gong Min Ah- Kid Model
- Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 20/03/13
Rüyasında gördüğü Super Junior grubundaki Siwon ile evlenme merasimi ikizi Min Ho yüzünden yarım kalmıştı. Gözlerini açtı ve kardeşinin kafasına vurdu. Ayaklarını yatağına vururken ince sesini daha da inceltti. "Ya! Koca kafa! Niye beni rüyamdan uyandırıyorsun! Kasların kralı Siwon oppa ile evleniyordum. Aynı annemle babam gibiydik. Of bir daha uyumam gerekecek." Kollarını birbirine bağladı ve poposunu erkek kardeşine döndü. Gözlerini sıkıca yumdu ama kardeşinin "Pororo'nun özel bölümü birazdan başlayacak unuttun mu? Saatin iki tane kolu yan yana geldiğinde başlayacaktı ya!" demesiyle gözleri yuvalarından çıkacakcasına açtı ve hemen yataktan hoplayarak atladı. Odalarının kapısını yavşça açtı ve arkasındaki ikizine doğru sessizce "Annemle babamı uyandırmamalıyız. Bugün babamın tatil günüymüş." dedi ve erkek kardeşi başını salladığında elini tutarak merdivenlerden indiler. Küçük bacaklarını hoplatıp koltuğa yerleşti ve kumandayı alıp televizyonu açtı. Sesini kısıp Pororo'nun özel bölümünün başlamasını beklediler. Pororo'nun grubu gibi bir grubum olsa... O zaman Siwon oppaya daha fazla yaklaşabilirim. Annesinin sesini duyduğunda bakışlarını mutfağa yöneltti. Az önce başımı okşayan annemmiş! Ben de hayali Pororo sanmıştım. Koltuktan atladı ve ikizine döndü. Ama onu ağzı açık bir şekilde Pororo'ı izlerken bulunca gözlerini devirdi ve erkekler... diye düşünüp zıplayarak annesinin yanına gitti. Daha beş yaşındaydı ama gerçekten çok zeki bir kızdı. "Kardeşin ile birlikte babana baskın yapmaya ne dersin?" annesinin heyecanla söylediği şeye karşılık saçını omzundan arkaya doğru attı ve bıkkınca "Ben babama o dediğin şeyden yapmam anne. O uyuyor ve uyuyan bir insan rahatsız edilmekten hoşlanmaz. Belki rüyasında Siwon oppayı görüyordur diye." dedi ve kıvırta kıvırta tekrar ikizinin yanında yerini aldı. "Pororo'nın rengi ne kadar güzel değil mi Minho? Ama o erkek rengi." kardeşinin şaşkınlıkla kendisine baktığını gördüğünde arkasına yaslandı ve bacak bacak üzerine atıp "Tabiki zeki şey! Mavi erkeklerin rengidir. Hiç kadın televizyonları izlemiyor musun?" gözlerini devirdi. Erkekler...
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- Uyanır uyanmaz her zaman yaptığı gibi elini Da Ran'ın yattığı kısıma doğru uzattı. Havada bir kaç saniye süzülün eli boş çarşafa çarpmasıyla yüzünü buruşturdu. Sabah ona sarılıp tekrar uyuması kadar sevdiği bir şey yoktu. Mutsuz bir ifadeyle yatağın içinde tepindi. Anlaşılan karısı erkenden kalkmış ve kahvaltı hazırlamak için aşağı inmişti. Bir süre yatakta kendi kendine yuvarlandıktan sonra ayağa kalkıp banyoya girdi. Kısa bir duş her sabah dinç kalkmasını sağlayan en büyük etkendi. Bu yüzden her sabah kalkınca ve spordan gelince duş alırdı. Bu da sabah iki kez duş aldığı anlamına geliyordu. Küçük bir alışkanlıktı ama neredeyse liseden beri bunu sürdürüyordu. Duştan çıkar çıkmaz yatağın üzerine koyduğu kıyafetleri üzerine geçirdi. Kumaşın yumuşak yüzeyi iyi hissetmesini sağlamıştı. Merdivenlerden inerken sessiz olmaya çalışmıştı. Nedeni ise ikizleri uyandırmamaktı. Onların zamansız uyanması sonucu kaç kez Da Ran ile küçük tartışmalara girmişlerdi. Yine de onunla evlendiğine hiç bir zaman pişman olmamıştı. Belki sevgiliyken akıllarında evlilik diye bir düşünce yoktu ama bu Da Ran'ın sevimli ikizlerine hamile kalmasından önceydi. Kısa sürede verdikleri kararla evlenmişler ve mutlu bir aile kurmuşlardı. Merdivenlerden inerken dikkat etmişti ama ikizleri televizyonun başında görünce kısa bir hayal kırıklığı yaşadı. Uyuyor olmalarını tercih ederdi. En azından biraz karısıyla yalnız, başbaşa bir kahvaltı edebilirlerdi. İkizler geldiğini görür görmez hemen üzerine atlamışlardı. İkisinide kucaklayıp öptükten sonra mutfağa yöneldi. Sessiz olmaya dikkat ederek içeri girdi. Karısı ocağın başında omletleri pişirmeye dalmış gibiydi. Parmak ucunda ilerlemeye çalışıp karısının arkasından yaklaştı ve ellerini ince belinde birleştirdi. "Good morning my darling" dedi ve yanağına küçük bir öpücük kondurdu.
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
Belinde birinin sarılmasını hissettiğinde korktu ve olduğu yerde sıçradı, sabahları biraz korkak olabiliyordu. Eşinin ona söylediği güzel söz ve yanağında hissettiği büyük öpücük sayesinde kalbi hızla atmayı bıraktı ve normal rutinine döndü. Elini kalbine götürdü ve derin bir nefes bıraktıktan sonra elini uzatıp Ji Yoo'ın poposuna vurdu. Kıkırdadı. Elini eşinin poposundan çekip yanağına götürdü ve ona doğru döndü. Bakışlarını adamın uyumaktan şişmiş dudaklarına götürdü ve sırıttıktan sonra dudaklarını da adamın dudaklarına ulaştırdı. İkizlerin kıkırdama sesleri üzerine adamı hafifçe itti ve elindeki spatulayı çocuklara doğru sallayıp "Anne ve babayı röntgenlemek iyi bir şey değil, herkes sandalyesine bakalım. Kahvaltı hazır." dedi ve Ji Yoo'ı önünden çekti. Eşini sandalyeye doğru itikledi ve kendisi tekrar omletlere yöneldi. Ji Yoo yine yanına gelip tezgaha yaslanmasıyla adama doğru fısıldayarak "Programlardan birinde annemle babam sabah öpüşmelerini yapamadan bize kahvaltı hazırlayamıyorlar demesinler de." dedi ve cıkladı. Adamın kıkırdamasını duyduğunda gözlerini devirdi. "Komik değil. İşimiz zor, model olan ikizlerimiz var ve biz davranışlarımıza dikkat etmeliyiz." diye mırıldandı adama doğru.
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- Ji Yoo her zaman kafasını eseni yerli yersiz yapmayı seven biriydi. Bu yüzden bazen fark etmeden ikizlerin önünde oldukları unutuyor ve karısıyla vakit geçirmek istiyordu. Karısına biraz yaklaşıp belinden tuttu ve kulağına doğru fısıldayarak "O zaman sende bana zamanı geldiğinde ilgi göster my darling. Hem akşam bana poponu dönüp horul horul uyudun." dedi ve kollarını göğsünde birleştirip yüzünü buruşturdu. Kahvaltı hazır olur olmaz Da Ran'a yardım edip masanın üzerine yiyecek içecekleri sıraladılar. Bu sırada ikizler ellerinde ki çubuklarla oyun oynamaya başlamışlardı. Onlara doğru yaklaşıp aralarına girdi ve "Min Ho ve Min Ah size kaç kez söyleyeceğim çubuklarla oyun olmaz diye. Hadi oyunu bırakın ve kahvaltıya başlayın yoksa hepsini koca göbekli babanız yiyecek" dedi ve elini karnına götürüp üzerinde gezdirdi. İkizler hemen gaza gelmişler ve annelerini hazırladığı kahvaltıya yumulmuşlardı. Bu sırada karısı da sandalyesine oturmuş, kahvaltıya başlamıştı. Da Ran'ın yanında ki sandalyesine oturup masanın üzerinde ki çubuklarını alıp karısının tabağında ki omlete götürdü ve muzip bir şekilde gülüp "Darling biliyorsun senin önünde ki yemekler daha bir güzel oluyor." Bu sırada aldığı kocaman omleti tek bir hamleyle ağzına götürdü. O kadar büyük bir parçaydı ki ağzını doldurmuş hatta bir kısmı açıkta kalmıştı. Pişkin pişkin karısına bakıp tekrar gülümsedi. Da Ran'sa onun bu çocuksu hallerine alışmış olduğu için kalkıp tavada ki omletten kendine yeni bir pay aldı. Kendi tabağını silip süpürme işlemi de tamamlandıktan sonra ikizlerle beraber lavaboya gidip ellerini yıkadılar ve dişlerini fırçakladılar. Bu sırada da Da Ran mutfağı toplamakla baya meşguldu gibiydi. Yaramaz bir çocuk gibi olsa da karısına yardım konusunda elinden geleni ardına koymazdı. Bulaşıkları karısı köpüklerken Ji Yoo da üzerine önlük geçirip karısının yanına yardıma koştu. "Beni beklemeliydin tatlım. Dur sana yardım edeyim" dedi ve karısının elinde ki köpüklü olan tabanlardan birini alıp durulamaya başladı.
En son Gong Ji Yoo tarafından Ptsi Mart 25, 2013 4:35 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
Eşi ikizleri banyoya götürdüğünde sandalyesinde arkaya yaslandı ve eliyle başını ovaladı. Çocuklarımızdan bir farkı yok. İçine küçük bir çocuk kaçmış gibi davranıyor. Hastanedeyken bu kadar da şebek değil, keşke bazen öyle davransa. Ellerini indirdi ve tabakları toplamaya başladı. Tabakları ilk önce makineye koyacaktı ama sonradan vazgeçti ve elinde yıkamaya karar verdi. Böylece mutfakta biraz daha vakit geçirebilecekti. Eşinin şımarık sesini duyduğunda sırıttı. Onun çocuksu hallerine alıştığı gibi yardım sever hallerine de aşıktı. Elinde köpüklediği tabağı Ji Yoo'ın alması üzerine elindeki köpüğü azıcık eşinin burnuna sürdü ve başını onun omzuna koyup eline bir tabak daha alıp işe devam ederken "Seni seviyorum biliyorsun değil mi? Köpüklü halin bile çok çekici Bay Gong." dedi ve burnunu adamın omzuna sürttü. Kıkırdadı. Onunla salak salak eğlenmeyi seviyordu ama ortalıkta çocuklar yokken.
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- "Bana biraz önce çekici mi dediniz darling?" dedi ve biraz önce eşinin yaptığı gibi parmağını daldırdığı köpükten eşinin çenesine sürdü. "Galiba bu köpük sihirli. Biraz önce gerçekten ilgimi çekememiştiniz bayan. Şimdi ise sanki yanımda afrodittin kız kardeşi var. Bunu nasıl fark edememişim" dedi ve kıkırdadı. Eşiyle eğlenceli vakitler geçirmek kadar bayıldığı bir şey yoktu. Özellikle ikizler olmadığı zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırdı. Biraz önce ikizlerle banyodan çıktıktan sonra onları odalarına göndermişti ve eğer uslu bir şekilde odalarında dururlarsa onlar dondurma alacağını söylemişti. Tabi onlarda sevinçten deliye dönmüş ve oyuncaklarını odanın içine yayıp oynamaya başlamışlardı. Planı tıkıt tıkır işlerken karısının kalçasına yan vurup "Hazır çocuklar oynuyorken biz de bir şeyler mi yapsak acaba diyorum?" dedi ve pis pis karısına sırıtarak. Ama Da Ran'ın sert ifadesiyle karşılaşınca bir adım geri çekilip "Tamam öyle olsun. Siz zaten bana hiiiiiç pas vermeyin hanfendi" dedi ve üzerindeki önlüğü çıkarıp salona doğru yürümeye başladı. Büyük beyaz koltuğa kendini atıp "Ne zaman bir şeyler istesem bana ters ters bakıyor" diye kendi kendine homurdandı. Eline aldığı televizyon kumandasından sesi açıp yüksek sesle televizyonu izlemeye başladı. Aslında izlediği yoktu tek amacı Da Ran'ın ilgisini çekmekti. Başını kaldırıp mutfağa doğru bakış attı. Biraz sitemkar bir şekilde konuşmaya başladı. "Çoook susadım keşke benimle ilgilenen bir karım olsa ama nerdeeeee?"
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
Eşinin afrodit ile söylediklerine -onun arkasından yaramazlık yapmak istediğini söyleyeceğini bile bile- kıkırdadı ve tahmininde yanılmadı. Ji Yoo kur yapmaya başlamıştı bile, yüzünü ciddi hale getirip sabah sabah olmaz, işler başımdan aşkın bakışı attı ve mızmız eşi yine işi yarım bırakıp triplerini atmak üzere oturma odasına geçti. Gözlerini devirdi, istediği olmadığında daha da çocuklaşıyordu Ji Yoo ve üç çocukla uğraşmak Nana'a kalıyordu. Ji Yoo'ın odadan tripleri bağırmalarına karşılık bulaşıkları daha sert yıkamak ve onun taklidini yapmakla yetindi. Az bir bulaşık kaldığında Ji Yoo'ın yine ilgi isteyen seslerini duymaya başladı. Geriye doğru bir adım attı ve Ji Yoo'a bakarak "Çok istiyorsan gelip kendin alırsın. Bende isterdiiim bana yardım eden bir eşiiim olsuuuun." dudağını büzüştürdü ve tezgaha yaklaşıp bulaşıkları yıkamaya devam etti. Aigoo daha bugün çocukları çekime götüreceğim. Daha büyük bebek Ji Yoo ile ilginlemeyi bırakamadan.
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- "Sen bana ameliyatlarda yardım ediyor musun ki yardımana koşayım.Hıhh." dedi kollarını göğsünde birleştirip kafasını geriye atarak. Yine çocuklaşmaya başladığını biliyordu ama Da Ran'a bir kere bulaşmadan da edemiyordu. Özellikle tatil günlerini iple çekiyordu. Sabah güzel bir aile kahvaltısını etmeyi sonrasında Da Ran ile şakalaşmayı.. Ne kadar ilgi çekmeye çalışsa da anlaşılan Da Ran hanım bugün pas vermeyecekti. Televizyonun sesini kısıp ayağa kalktı ve mutfağa yöneldi bu sırada Da Ran bulaşıkları yıkamayı bırakmış önlüğünü çıkamaktaydı. Eşine arkadan yaklaşıp başını boynuna doğru uzatıp "Yardım ister misin?" dedi elini önlüğüğn iplerine götürdü. Bağcıkları yavaş yavaş çözerken eşinin homurdanmasıyla işini yarıda bıraktı ve ellerini çekti. "Bugün anlaşılan solundan kalktın. Ne yapsam yaranamıyor gibiyim."dedi ve bir adım geri attı. Ellerini göğsünde birleştirip arkasını döndü ve mutfağın uzun camlarından dışarı bakmaya başladı.
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
Önlüğü eşinin yardımıyla çıkarırken onu yine kırmıştı ve Ji Yoo'a döndü. Eşi camdan dışarı bakıyordu. Bir adım atıp onun dibine kadar girdi ve ellerini onun belinde bağladı. Başını onun sırtına koydu ve derin bir nefes çekti. "Bu aralar normalde olduğundan daha da azgınsın. Yoksa estetik olmak için çok çirkin kadınlar geliyor da onlarla beni aldatamadığın için bana mı sarıyorsun?" dedi ve kıkırdadı. Eşinin mesleğini sevdiği pek söylenemezdi, tek bir alandaki estetikçi değildi, yüz, göğüs, kilo, bacak vs her türlü estetik ameliyatlarına giriyordu. Hastanedeki baş elemandı yani. Bu durumdan pek hoşnut değildi, özellikle göğüs ile ilgili konuda. Tabi ki kocasının kendisini aldatmayacağını biliyordu -çünkü çok büyük bir aşkları vardı, bunu herkes söylüyordu- ama yinede bazen bu şekilde ona şaka yapardı. Dudağını büzdü ve daha da sıkı sardı kocasının belini. Onun her halini seviyordu ama bazen çocuksu tavırları fazla geliyordu ve Daran yoruluyordu. Zaten ikizleri bu yaşta ünlüydü bir yandan onlarla uğraşırken eşi de yoruyordu onu. Ama tatlı bir yorgunluk.
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- Beline sarılmış eşinin ellerini tutup kendi yüzüne götürdü "Sen isteksiz olsan da unutma my darling ben bir erkeğim ve bazı ihtiyaçlarım oluyor. Bu aralar gerçekten bana ilgi göstermiyorsun" dedi ve küçük bir çocuk gibi dudağını büzdü. İtiraf etmeliydi, ikizleri bazen kıskandığı oluyordu. Da Ran'ın sevgi ve şefkatini bazen çocukça kıskanıyordu. Ama elinden gelen hiç bir şey yoktu. O böyleydi ve kendisini Da Ran'dan başka kimse iyi tanıyamazdı. Hastane de olduğu günlerin ne kadar zor ve zamanın ne kadar yavaş geçtiğini bir kendisi bir de tanrı bilirdi. Yüzünü eşinden yana çevirdi ve Da Ran'in açık kahverengi gözlerine içtenlikle baktı. "Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? Şakasına da olsa aldatma kelimesi hoşuma gitmiyor" dedi ve karısının küçük dudaklarına yaklaşıp büyük bir öpücük kondurdu. Sonra yüzünü geriye çekip parmaklarını eşinin yüzuüde gezdirirken konuşmaya başladı "Ne zaman yardıma ihtiyacınız olursa bay Gong her zaman hizmetinizde Darling" dedi. Bu sırada ikizlerden erkek olanı yani Minho koşturarak mutfağa girdi ve Da ran'ın arkasına saklandı. Daran korku ve telaşla Minho'nun eline koluna bakmaya başladı. Minho da bir yandan heyecanlı bir şekilde bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Ji Yoo ise Minho'nun hızla kurduğu cümlelerini dinlemeye çalışırken bunların arasından anlayabildiği bir kaç kelime vardı ve bunlar Da Ran'ın yüzünü korkudan bembembeyaz yapmıştı. Kelimeler ise sadece Minah, burun ve kandı.
Gong Min Ho- Kid Model
- Mesaj Sayısı : 4
Kayıt tarihi : 20/03/13
- Babaları gittikten sonra her zaman ki gibi ikizi Minah bir şeyler karıştırmaya başlamıştı. Minho ise olayı uzaktan izlerken Minah'ın neler yaptığını anlamaya çalışıyordu. Yataklarının üzerinde ki minderleri ve yastıkları üstüste koyarken sonunda anlayabilmişti. Minah heyecanla zıplayıp ellerini çırparken "Hadi Minho kuleye çıkıp atlayalımmm!" diye çığlık atıyordu. "Hayıy bunu yapmamalıyız Minah annem öğyeniyse yada göyüyse çok kızay." dedi oturduğu yerden. Tabi Minah söz dinlemeyecek ve yapacağından geri kalmayacaktı. Ne kadar uyarsa da Minah yastıkların üstüne çıkmaya başlamıştı. Minho ise oturduğu yerden tepinirek yapmaması için bağırıyordu. Minah yavaşça minderlerin üzerine çıkarken ayağı kayıp yere düştü. O kadar ani olmuştu ki Minho ne yapacağını bilememişti. Minah 'sa korkudan ağlamayı bile unutmuştu. Minho hızla ayağa kalkıp Minah'ın yanına gitti. Eliyle kapaklanmış güzünü kaldırıp baktı ve şok oldu. "Minah buynun kanıyo. Annem bize kızacak. Anneeee!!" diye koşmaya başladı ve merdivenlerden hızla indi. Anne ve babasını odalarda ararken mutfakta buldu ve annesinin yanına gidip arkasına saklanarak heyecanla konuşmaya başladı."Anne. Minah düştü. Buynu kanıyo. Ben bi şey yapmadım anne. Uyaydım ama beni dinlemediyy." dedi ve yere oturup korkudan ağlamaya başladı.
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
Korkulu gözlerle eşine döndü ve onunda gözlerindeki korkuyu gördükten sonra hızlıca Min Ho'ı bırakıp merdivenlere doğru yöneldi. Hayatında en korktuğu şey evlatlarının canının yanmasıydı. İçindeki korku kalbini kaplamış ve onu eziyordu. Merdivenleri ikişer üçer çıkıyordu ve bir yandan da "Tamam bebeğim geldim." diye sesleniyordu kızına. Böyle durumlarda Ji Yoo gibi olmak isterdi, eşi böyle durumlarda çok soğuk kanlıydı ve bu tavrı da çocukları da sakinleştiriyordu. Ama kendisi böyle durumlarda paniğin alasını yaşıyordu ve asıl onun bu davranışları çocukları korkutuyor ve acılarını unutup korkudan ağlıyorlardı. Tam odanın kapısına yaklaşmışken kolunun takılmasıyla yere düştü ve olduğu yerde ağlamaya başladı. "Kızıııım. Canı yanı-" birinin ağzını kapatmasıyla gözlerini açtı, gözyaşlarından gözlerini bulnaık görse de eşinin olduğunu biliyordu, onun yardımıyla ayağa kalktı ve eşinin dudaklarında ilk önce yanağında sonra kulağının dibinde hissetti. "Darling yine paniklediğin için abartılı davranıyorsun. Prensesi korkutacaksın. Bak kapıdan bize bakıyor." Daran burnunu çekti ve bir eliyle eşinin yanağını okşadı, diğer eliyle gözyaşlarını sildi. İkizlerin odasının kapısına baktığında kızının kapı aralığından kendilerine baktığını gördü. Bu davranışımı bırakmalıyım. Sevdiklerimi korkutuyorum. Dudağını büktü ve kolunu Ji Yoo'dan çekip kızının yanına gitti. Kapıyı açtı ve kızını kucakladı. İçinde hala panik dalgası sörf yapıyordu ama kendini tutuyordu. "Bebeğim, korkma." dedi sakince ve küçük oğlunun uzattığı peçeteye baktı gülümseyerek. Ji Yoo kıkırdıyordu. Kızı gülümsedi ve "Acımıyor ki artık. Senin kolun acıyor mu anne?" dediğinde Daran daha fazla ağlamaya başladı.
RP Out: Yok böyle aksiyon.
RP Out: Yok böyle aksiyon.
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- Min Ah'ın burnuna küçük bir operasyon yaptıktan sonra sıra Da Ran'a gelmişti. Karısını zorlada olsa kolundan tutup aşağı kata sürükledi. Eğer böyle yapmasaydı bütün gün çocukların yanından ayrılmayacağına iddiasına varabilirdi. Yavaşça merdivenlerden inerlerken bir yandan karısının koluna girmişti. Her zaman yanında olacağını hissettirmek ve Da Ran'a destek olmak mutlu hissetmesini sağlıyordu. Da Ran'ın yüzünü yıkaması için banyoya sürüklerken aklına çocukların gideceği program geldi. Karısı lavaboda yüzünü yıkarken kendisi kapıya dayanmış ve konuşmaya başlamıştı. "İkizlerin programı ne olacak? İstersen iptal edebiliriz. Ama bence bir sakıca yok büyük bir olay değildi" dedi kapıdan ayrılıp eşinin yanına gelerek. Lavabonun kenarında ki havluya uzandı ve eşine uzattı. "Endişelenmene gerek yok. Alt üstü bir burun kanaması Darling." dedi havluyu eşinin yüzüne götürüp kuruladı.
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
Yüzünü havluya silerken aklı hala Min Ah'taydı. Gözünü kapadığı gibi kızın burnu kanlı şekilde duruş görüntüsü beliriyordu. Başını iki yana salladı ve elleriyle yavaşça yanağına vurdu. Çok endişeli biriydi. Havluyu Ji Yoo' uzattı ve ona doğru döndü. "Haklısın, kendimi böyle dağıtmamam lazım. İkizler korkuyor." başını tamam anlamında salladı ve ellerini birbirine vurup ses çıkartırken "Tamam iki yaramazı programa bırakalım, büyük ihtimalle bize ihtiyaçları olmayacak orada-" eşinin şehvetli sesiyle cümlesi yarıda kaldı. "Bizde eve döner ve eğlenceli zamanlar geçiririz değil mi darling?" dediğinde gözlerini devirdi ve eşinin omuzuna hafifçe vurdu. "Aklın fikrin oynaşta! Oradan çıktıktan sonra bakalım gezelim görelim." dedi ve kısa olan saçını havalandırıp lavabodan çıktı. Çocukları hızlı bir şekilde hazırladılar ve arabaya binip çekimin olduğu binaya gittiler. Görevlilerin ebeveynlere ihtiyacı olmadığını söylediğinde araba ile eve döneceklerken -Da Ran'ın aklı hala çocuklardaydı ve eve gitmek istemiyordu- Ji Yoo'ı zorla piknik alanına soktu. Onu arabadan çıkarırken "Hadi geeel! Bak burada çok güzel vakit geçireceğiz, arabanın arkasında bir kaç bir şey var, yemek içinde alırız burada büfe falan vardır mutlaka." dedi sevimlice ve eşinin kolundan tutup onu gölün oralara götürmeye çalıştı.
RP SON.
RP SON.