Da Ran ile mutlu hafta sonu bu muydu yani? diye mizmızlanmaya basladı. Hayır, hafta sonu hayallerini kesinlikle bir aile piknigi süslemiyordu. Daha cok karı-kocaya özgü seyleri planlamıstı ve bu hayallerinin hepsi sevgili esi olan Da Ran'ın isteksizliğı yuzunden suya dusmustu. Karısınin buyuk ısrarı yuzunden resmen zorla piknik alanına suruklenmisti. Halbuki doğru düzgün bir hazirlik bile yapmamislardi. Arabanin bagajinda ne varsa onunla yetineceklerdi. Esi Da Ran'in yere serdiği bez parçasının uzerine oturmuslardi. Ji Yoo her zaman ki gibi küçük bir çocuk rolüne bürünmüşt ve kollarini göğsünde birlestirmisti. Yuzunu ise bes karis asagi indirmisti. Kendi kendine bir seyler soylenip duruyordu. "Ne olurdu evde dursaydik? Hem bu piknik isi de nerden çıktı? Ah Da Ran ah!?" diye homurdandi sevgili karisina. "Hazir ikizlerde evde yoktu ne olurdu bas basa evde kalsaydik?!" dedi ve eşine doğru donup dudaklarini büktü.
2 posters
Daran'ın Jiyoo'ya Zulmü
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
- Post n°2
Geri: Daran'ın Jiyoo'ya Zulmü
Bez parçası üzerine oturdu ve karşısında somurtarak oturan eşine emekleyerek yanaştı ve dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı. Yüzünü eşinden uzaklaştırdığında eşinin somurtan suratı yavaşça gülümsemeye geçmişti. Kıkırdadı. "Aigoo, bir öpücük seni güldürebiliyor. Ne kadar kolaysın sen öyle." dediğinde birden kendini eşinin kucağına yatar halde buldu. Ji Yoo'da kendisine doğru eğilmişti. Burnunun dibinde eşi smirk gülüşünü takınması ve "Sende fazla zorlusun, özledim seni." demesi üzerine sıcakladığını hissetti. Bu aralar çocukların yoğun nedenleri yüzünden cinsel hayatlarına pek önem vermemeye başlamıştı ve eşinin doğal hakkı bundan şikayetçiydi. Azgın! İşaret parmağıyla eşinin alnından itikledi ve oturdu. Üzerinde oturdukları boş bez parçasına baktı ve "Gördüğün gibi yiyeceksiz bir piknik yapamayız. Şurada ileride bir market vardı, kampçılar için. Gel oaradan yiyecek bir şeyler alalım. Hava çoook güzeeel." Gülümseyerek ayağa kalktı ve Ji Yoo'ın kolundan çekip nazli bebeği de ayağa kaldırdı. Markete doğru ilerlerken Ji Yoo eşini sırtına aldı ve kahkahalar içinde koşarak markete girdiler. Hala sevgiliyken gibi aşkla birbirlerine aitlerdi. Eşi abur cubur reyonuna gidecekken onun yakasından tuttu ve sebze-meyve reyonuna itikledi. [i]Sağlıklı beslenmek gerek! Piknikte bile. Beraber sebzelere bakarken -Daran o sırada aklında pratik yenecek alışveriş listesini oluşturmuştu bile- yan tarafında tanıdık birini gördüğünü sandı. Yüzünü hafifçe sağ tarafına doğru çevirdiğinde lise arkadaşını gördü. Aradan uzun zaman geçmişti, görüşmemişlerdi ama Daran onu rahatlıkla tanımıştı. Hafızası fazla kuvvetliydi. "Hyun Jon!diye adama doğru seslendi ve Ji Yoo'ı geride bırakıp lise arkadaşına doğru hızla ilerledi.
Adamın kendisine bakan hafif şaşkınlık bakışlarına karşılık eliyle kendini işaret etti. "Seul Fen Lise'sinden Kim Da Ran. Hatırladın mı beni? Aynı sınıftaydık."Adamın gözlerinde eskilere dair bir parıltıyı gördüğünde hatırlandığını anladı Daran. Adamın "Oooo Daran. Gecen ki mezunlar toplantısına hiç katılmadın, unuttuk yüzünü. Senin hatan. Heheh. Ama hatırladım, her zaman ki keskin zekanla sen beni önce fark ettin." dediğinde eye smile gülümsemesini adama sundu. Liseden mezun olduktan sonra yüksek dereceyle en iyi üniversiteyi tutturmuştu ve yoğun çalışmaları yüzünden eski okulundaki arkadaşlarının düzenlediği çoğu aktiviteye katılamamıştı. Hele Ji Yoo ile evlendikten sonra hiç... Eşinin yanına geldiğini hissetti ve lise arkadaşının bakışlarının da Ji Yoo'a doğru kaydığını gördü. "Bu beyde eşin olmalı." dediğinde Ji Yoo'a döndü. Ve onun kıskanç tavırlar içinde olduğunu gördüğünde omzuyla dürttü. Her yerde çocukça! Ji Yoo'ın önüne geçmesine sinirle onu itti ve lise arkadaşının kolundan tutup onu Ji Yoo tarafından rezil edilemeyeceği bir yere, biraz uzağa götürdü. "Ben hepinizin numaralarını kaybettim. Numaranı alabilir miyim? Hem bundan sonra düzenlediğiniz hiçbir eğlenceyi kaçırmayacağım. Lise halimizi özledim."dedi ve nazikçe gülümsedi. Adamın hevesli haliyle numaralarını aldılar ve onu oradan yolcu etti. Gülümseyerek eşine doğru yaklaştığında onu kızgın halde buldu. "Lisede böyle tipsizlerle mi arkadaştın? Tanrıya şükür ki karşına ben çıkmışım." dediğinde gözlerini devirdi. "Kıskançlık yapma Ji Yoo. Ben senin estetik olmaya gelen hastalarını kıskanıyor muyum?" dedi ve dudak büktü.
Adamın kendisine bakan hafif şaşkınlık bakışlarına karşılık eliyle kendini işaret etti. "Seul Fen Lise'sinden Kim Da Ran. Hatırladın mı beni? Aynı sınıftaydık."Adamın gözlerinde eskilere dair bir parıltıyı gördüğünde hatırlandığını anladı Daran. Adamın "Oooo Daran. Gecen ki mezunlar toplantısına hiç katılmadın, unuttuk yüzünü. Senin hatan. Heheh. Ama hatırladım, her zaman ki keskin zekanla sen beni önce fark ettin." dediğinde eye smile gülümsemesini adama sundu. Liseden mezun olduktan sonra yüksek dereceyle en iyi üniversiteyi tutturmuştu ve yoğun çalışmaları yüzünden eski okulundaki arkadaşlarının düzenlediği çoğu aktiviteye katılamamıştı. Hele Ji Yoo ile evlendikten sonra hiç... Eşinin yanına geldiğini hissetti ve lise arkadaşının bakışlarının da Ji Yoo'a doğru kaydığını gördü. "Bu beyde eşin olmalı." dediğinde Ji Yoo'a döndü. Ve onun kıskanç tavırlar içinde olduğunu gördüğünde omzuyla dürttü. Her yerde çocukça! Ji Yoo'ın önüne geçmesine sinirle onu itti ve lise arkadaşının kolundan tutup onu Ji Yoo tarafından rezil edilemeyeceği bir yere, biraz uzağa götürdü. "Ben hepinizin numaralarını kaybettim. Numaranı alabilir miyim? Hem bundan sonra düzenlediğiniz hiçbir eğlenceyi kaçırmayacağım. Lise halimizi özledim."dedi ve nazikçe gülümsedi. Adamın hevesli haliyle numaralarını aldılar ve onu oradan yolcu etti. Gülümseyerek eşine doğru yaklaştığında onu kızgın halde buldu. "Lisede böyle tipsizlerle mi arkadaştın? Tanrıya şükür ki karşına ben çıkmışım." dediğinde gözlerini devirdi. "Kıskançlık yapma Ji Yoo. Ben senin estetik olmaya gelen hastalarını kıskanıyor muyum?" dedi ve dudak büktü.
RP Out:Bunu da o giflerin arasına koymak isterdim ama rengi uymuyordu. Koyamadan da edemedim. Ji Yoo'ın gülümsemesi çok hoş. *-*
- Spoiler:
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- Post n°3
Geri: Daran'ın Jiyoo'ya Zulmü
"Kıskançlık ha? Ben ha? Pehh, ben mi kıskanıyormuşum seni?" dedi ve eşine poposunu dönüp abur cuburların bulunduğu reyona doğru yöneldi. Her ne kadar bir doktor olsa da abur cubur yeme alışkanlığından bir türlü vazgeçemiyordu. Özellikle Da Ran ile tartıştığında bu durum alışkanlığını tetikliyor ve kendini paketlerce cips yerken ve kola içerken buluyordu. Reyonda bulduğu bütün cips paketlerini -çeşidine bakmaksızın alışveriş arabasının içine atıyor bir yandan Da Ran'a bakıp dil çıkarıyordu. Hoş bu tavırlarına Da Ran alışıktı bu yüzden hiç çekinmeden bir çok insanın içinde aynı bir çocuk gibi davranabiliyordu. Böylelikle evde iki değil üç çocuk oluyordu. Arabaya doldurduğu abur cuburlardan üzerine de bir kaç şişe kola attı. Bulduğu küçük bir boşluğa da Da Ran görmeden bir şişe şarabı sıkıştırdı. Kasaya vardıklarında kocaman arabayı gören kasiyerin gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Da Ran'a dönüp baktığında telefonla konuştuğunu gördü. Fırsat bu fırsat deyip ilk şarabı kasadan geçirtti ve alışveriş torbasının derinliklerine attı. Marketten çıktıklarında torbalardan hafif olanları Da Ran'ın gözünün önünde sallayıp "Bunları bir tek ben yemeyeceğim herhalde? Al bakılım şunları." dedi ve torbaları eşinin kucağına sıkıştırdı.
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
- Post n°4
Geri: Daran'ın Jiyoo'ya Zulmü
Eşinin kucağına bıraktığı poşetlerle birlikte sinirli sinirli yürümeye başladı. Ji Yoo onu beklemeden yürüyordu ve dönüp arkasına bile bakmıyordu. "Çok gıcıksın ve kıskanç! İnsan eşine yük taşıtır mı be?!" diye bağırdı arkasından ama Ji Yoo'ın onu taktığı yoktu, hızlı bir şekilde yürümesine devam ediyordu. "Senin yüzünden düzgün bir şey alamadık ama neredeyse boşa yere paralarımızla dükkanı zengin ettik. Bunların anca bir poşetini yiyebileceğini biliyorsun değil mi? Çocuklara da fazla yedirmeyeceğim abur cubur! Hepsini sen bitirmek zorunda kalacaksın ve erkenden öleceksin!"ayaklarını vura vura eşine yetişmeye çalıştı. Sonunda eşi poşetleri yerdeki bez parçasına bıraktığında ona yetişmiş oldu ve elindeki poşetleri o da bıraktı. Kendini bez parçasının üzerine atarken "Çoook yorulduuum." dedi ve gözlerini kapattı. Aklına yine çocukları gelmişti, kızının durumunu merak ediyordu. Sabah burnu kanamıştı ve pek istemeyerek çekimlere götürmüştü onu. Oradakileri sıkıca tembihlemişti ama yine de huzursuzluk içinde yer etmişti. Acaba arasam mı, düşünceleri beyninde fırt dönüyordu.
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- Post n°5
Geri: Daran'ın Jiyoo'ya Zulmü
Önünde ki torbalardan biri açıp içinden atıştırmalık bir kaç şey çıkardı. Yanına da başka bir torbadan çıkardığı kolayı alıp açtı. Yan gözle karısına baktı. Oldukça yorgun gözüküyordu. Bir an yaptıklarının fazla olup olmadığını merak etti ve pişmanlık duydu. Açtığı cips paketlerinden birine uzanıp içinden bir tane aldı ve karısının yüzüne yaklaşıp ağzının üzerine koydu. "Hadi acıdım yine. Al bir şeyler ye her ne kadar sağlıksız olsa da eğer ben ölürsem sen bensiz yaşayamazsın." dedi ve avucuna doldurduğu cipslerden bir kısmını kendi ağzına attı. Cipsleri bittiğinde kendini yere uzanmış karısının yanına bıraktı. Kolunu Da Ran'ın boynunun altına uzatarak "Uzun zamandır böyle beraber olmamıştık. Hadi biraz sana sarılayım." dedi ve karısının bedenini biraz daha kendine yaklaştırdı.
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
- Post n°6
Geri: Daran'ın Jiyoo'ya Zulmü
Dudaklarına konan cips ve eşinin sözleri ile gülümsedi ve ağzını açıp cipsin tuzağa düşmesini sağladı. Cipsi çiğnerken eşinin katur kıtır sesleri ile kuşların cıvıldama sesleri arasında çocukları düşündü. Burada olsalar ne mutlu olurlardı. Acana Minah nasıl oldu? Umarım bir sorun çıkmamıştır. Arasam mı? Aigoo sonra Ji Yoo pimpirikli diye dalga geçer yine benle. Sabret Daran sabret. Çocuklarına kavuşmana az kaldı. Eşinin ona sarılması ile gözlerini açtı ve koluna daha rahat bir şekilde koydu başını. Tek gözünü açıp kendisine gülümseyerek bakan Ji Yoo'a "Şımarmadan rahat durarak yat burada. Daha sonra resim çekileceğiz ileri ki ağaçların orada ve göle bakacağız tamam mı?" dediğinde Ji Yoo'ın dudak büküşünü izledi. "Bütün gün burada yatacağımızı düşünmedin herhalde." dedi ve açık olan tek gözünü tekrar kapattı.
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- Post n°7
Geri: Daran'ın Jiyoo'ya Zulmü
"Amaaan ne romantik. Ağaçlar ve göle bakmak. Pehh" dedi ve zorlada olsa yerinden kalktı. Hızla gölün bulunduğu yere doğru yürümeye başladı. Da Ran'ın içinden çığlıklar attığına yemin edebilirdi. Heheeh sen istedin göle gitmeyi diye şeytanca düşündü. Aklından binlerce şeytani düşünceler geçerken kendi kendine sırıttı. Bir gölün oraya gidelimde sen gör hehehe. Omzunun üzerinde eşine doğru baktı. Kendisi hızlı gittiği için yetişememiş ve yorgun düşmüş gibi gözüküyordu. İçinde hafif bir vicdan azabı oluştu ve eşinin yanına doğru yürümeye başladı. Yüz yüze geldiklerinden şöyle bir dudağını büzdü "Aman da aman. Da Ran hanım yorulmuş gibi ne yapsak?" dedi ve eliyle sırtını gösterdi. "Biraz zayıf olsaydınız keşke. O zaman sırtıma kolayca alabilirdim sizi. Eh ne yapalım artık göle kadar sabredeceğiz" dedi ve eşine doğru sırtını dönüp eğildi. Da Ran'ın homurdanmaları kulağına gelirken yine pis pis sırıtmadan edemedi. Da Ran sırtına bindiğinde yavaşça kalkmaya çalışır gibi yaptı. "Tüh benzinimiz bitmiş ne yapsak acaba? Uzun bir öpücükten aşağısı kurtarmaz." dedi ve dudaklarını büzüştürüp eşine doğru yüzünü döndü.
Kim Da Ran- Ev Hanımı
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 16/03/13
- Post n°8
Geri: Daran'ın Jiyoo'ya Zulmü
Eşinin sırtında oturuyordu ama onun yine sapkın fikirleri sayesinde ilerleyemiyorlardı. Dudaklarını büzüp ofladı ve biraz daha eşinin sırtında yukarı tırmandı ve elleriyle onun yüzünü kendisine doğru çevirdi. Kendi yüzünü de ona doğru uzattı ve dudaklarına ballı ve güzel bir öpücük bıraktı. Zevk alıyor mydu? Tabi ki ama... Eskisi gibi, yani gençliklerindeki gibi değil. Ynai yine öyle bir şeyler eksik. Bu sıalar bu konu Daran'ın canını fazla sıkıyordu. Evlilik aşkı öldürüyor tabirine inanıyordu ve galiba bunun korkusuna tutulmuştu. Tbai böyle mükemmel bir eşe hala aşıktı ama cinsel konuda isteksizdi. Sonunda öpücükle eşine benzin yüklediğinde yapay gölün oraya doğru koşarak ilerlediler, daha doğrusu Ji Yoo koştu, Daran sırtında rahatça keyif çattı. Oraya geldiklerinde eşinin terlemiş olduğunu gördüğünde koluyla onun alnındaki terleri silmeye başladı. Ji Yoo'ın şımarıklıktan yorgunluktan ölmüş gibi tavırlarını gülerek geçiştirdi. Ji Yoo üzerindeki gömleği çıkarıp boynuna astığında kendisi de çantasını oyacak bir yer baktı ama bulamadığı için çantası omzunda sallanmaya devam etti. Yapay gölde büyük bir fıskiye vardı ve üzerlerine rahatlıkla damlacıklar geliyordu. Endişele eşine yaklaştı ve "Gömleğini giymelisin hayatım, ıslanacaksın şimdi hastalanırsın."dediyse de eşi onu umursamadı ve oynamaya başladı, hatta Da Ran'ı da bu oyuna zorla soktu.
Gong Ji Yoo- Cerrah
- Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 17/03/13
- Post n°9
Geri: Daran'ın Jiyoo'ya Zulmü
Eşi Da Ran'ı tuttuğu gibi omzuna attı ve kendi etrafında döndürmeye başladı. Islanmayan tek bir yanı kalmayıncaya kadar döndü döndü. Halinden memnun bir şekilde kahkaha attı. Da Ran'ın omzunda çırpınmalarını umursamıyordu bile. Bağırmalarını ise duymamazlıktan geliyordu. Vücudunda tek bir ıslanmayan yer kalmayınca Da Ran'ı kucağından indirdi ve eşine pis pis sırıttı. Biraz önce ki yaptıklarının tam bir çocuk işi olduğunu biliyordu ama kendisininde bir çocuktan farklı olmadığı gün gibi ortadaydı. Eşi sırılsıklam olmuş elbiselerinin suyunu sıkarken yanına gidip masum bakışlarla onu izledi. Biliyordu ki Da Ran bütün hafta boyunca bunun tantanasını yapacaktı ama iş işten geçmişti. İkisi de sırılsıklamdı. Da Ran işini bitirdiğinde tekrar gülümsedi. Elini eşinin ıslak saçlarından serbest kalmış kısmını kulağının arkasına doğru sıkıştırdı. “Seni seviyorum bebek.” dedi ve eşini sımsıkı kucakladı. Onu özle çok seviyordu ki bu kesinlikle anlatılamayacak bir kelimeydi. Ona karşı olan sevgisinin solacağını hiç zannetmiyordu. Hatta her sabah onunla aynı yatakta uyandığında yanında onu gördüğünde yüzünde istem dışı bir gülümseme ve içinde kocaman bir sevgi yumağı oluşuyordu. Bu düşüncelerle kendi kendine sırıtırken Da Ran’ın kendisine ölümcül bakışlar attığını görünce dudaklarını büktü. “Ne yani hayal de mi etmeyeyim?” dedi. Hoş o istese de istemese de onu düşünmeden geçirmediği bir dakika bile yoktu. Belki eşi onu bu kadar sevdiğini bilmiyordu ama belki de onu fazla sıktığını düşünüyordu. Omuzları düştü ve Da Ran’ı kollarından tutup tekrar kendine çekerken “Belki de geri dönsek iyi olur yada sen her ne istiyorsan onu yapabiliriz.” dedi.