NOBLE BEAST

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2 posters

    Are You Drinker?

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Are You Drinker? Empty Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Paz Mart 17, 2013 7:50 am

    Are You Drinker? Tumblr_lrcxtgNFx11ql4zdjo2_250Are You Drinker? Tumblr_lrcxtgNFx11ql4zdjo3_250
    Are You Drinker? Tumblr_lrcxtgNFx11ql4zdjo4_r1_250Are You Drinker? Tumblr_lrcxtgNFx11ql4zdjo5_250
    Are You Drinker? Tumblr_lrcxtgNFx11ql4zdjo6_250Are You Drinker? Tumblr_lrcxtgNFx11ql4zdjo7_250

    Nana'ın mesaj atmasıyla egosu tatmin olmuştur ama son yazdığı şuYoung Joo Oppa nasıl bu konuya dahil oldu? Onunla şuan öğle yemeği yiyorum zaten, mesajla Jino cinnet geçirmişti. Evinde -bunu aralar fazla asosyal olmuştu, Nana haricinde evden çıkmıyordu- vakit bir türlü akşamı bulamadığı için San Sun ahjussi'nin evine geçmiş ve onunla konuşmak istemişti. Onu bu dünyada düzgün bir şekilde dinleyen ve ne yapması gerektiğini iyi bilen biriydi. Akşama kadar onunla konuştu, güzel yemeklerinden yedi ve çılgınlıklarını izledi. Onunla vakit geçirirken sıkılmıyordu. Ama aklı hala Nana'ın attığı mesajındaydı, ne kadar ahjussinin tavsiyelerini dinlese de içindeki ses gidip o savcı bozuntusu ile masum Nana'ı basmak istiyordu. "Ahjussi ben neden böyle davranıyorum? Neden Nana ile bu kadar alakalıyım?" artık duygularını çözemiyordu ve bu bulanıklık canını sıkmaya başlamıştı. Sesi ve yüzü gayet ciddiydi, şuanda gerçekten içinden çıkamadığı soruları ilk kez birine soruyordu. O sırada telefonu çaldı ve heyecanla -Nana olduğunu düşünerek- ekrana baktığında idiot -kuzeni- aradığını görünce aramasını kabul etmedi ve soru yağmuruna tutulmamak için San Sun'ın evindeyim, rahatsız etme etme yazdı ve telefonu sinirle cebine koydu. Ahjussinin heyecanlı sesini duyduğunda bakışını kaldırıp ona baktığında pembe gömleği içinde heyecanla -her zamanki deli heyecanı ile- "Eğlenceyi seviyorsun işte, eğleniyorsun o kızla. Biliyorsun sende." dediğinde Jin Ho gözlerini devirdi ve başını eğdi. Öyle değil kel kafa. Nasıl anlatacağım içimdekileri? Aish utanç verici. San Sun'ın tedirgin sesini duydu. "Agioo! Yoksa yoksa..." Sonunda anlayabildin. Galiba. Yani ben bile emin değilim düşüncelerimden. Bakışları adamın pembe gömleğinde takılı kalmışken "Kız fakir, zeki, şirin. Hiçbir şekilde tipim değil. Amaa.." dedi ve elleriyle yüzünü kapattı. İtiraf edemiyordu kendine. Yediremiyordu, bu yaşa kadar mükemmel ideal tipleri arasından asla takılmadığı türden birine aşı-. Hayır hoşlandığını. Bakışlarını ahjussiye kaldırdı ve ondan bir şey söylemesini beklercesine baktı. Tabi ki o sırada kapı yumruklanarak çalınınca ahjussi olduğu yerde hopladı ve elini kalbine koyup "Ay! Senden başka kim benim kapımı çalıyor?" dedi çılgınca ve koşarak gidip kapıyı açtı. Görüntüden önce sesleri gelen salak kuzeni ve ahjussinin sesleri üzerine saklanacak yer aradı. Gerçekten o kuzeninden nefret ediyordu, yılışığın tekiydi ve bir kere yakalandı mı kesinlikle ertesi güne kadar bırakmazdı. Kuzeni ve arkasından ahjussi içeri girdiğinde artık çok geçti, arkasına yaslandı ve gözlerini devirdi. Kuzeni Chi Suk'ın süklüm püklüm şekilde kendisini Jin Ho'ın kucağın atması üzerine Jino geri çekildi ve adamı kucağından itikledi. Ağlamaklı kuzeni hönkürerek "Bir orospu tarafından terk edildim kuzeeeeen! Çook cannııım acıyooo." Adamın ahtapot gibi saran kolalrını kendisinden uzaklaştırmaya çalışırken "Neden hiç şaşırmadım acaba?!" dedi ama kuzeni onu duymamış gibi hala bir şeyler saçmalayarak ona sarılmaya çalışmaya devam etti. Gözlerini devirip ahjussiye baktı ve yarım et gibisinden bakış attı. Ahjussi gülmesini kesip "Jinocuk sen kuzenini al ve kafasını dağıtacağı bir yere götür. Kuzenler ne içindir." dedi ve Jino'ya gıcıkça göz kırptı. Jino çocuğu üzerinden atıp ayağa kalktı ve işaret parmağını San Sun'a sallarken "Ya! Sunny! Niye bütün yükü ben-" San Sun'ın kolundan tutması ve evin dış kapısına doğru çıkarmasını sonucu cümlesi yarım kalmış oldu. Kuzeni hala kendisine sarılıyordu ve ahjussi kapıya yaslandı ve ağlamaktan onu duyamayan kuzenin duyamayacağını bilerek kısık sesle "Evimin her yerinin gözyaşları ile ıslanmasını ve sümüklenmesini istemiyorum. Sen bununla başa çıkabilirsin Jino. Sana güveniyorum." dedi ve kapıyı yüzlerine kapattı.Jin Ho omzunu oynatıp kuzenin yüzünü attırdı ve onun arabasına doğru ilerledi. Arabanın yanına vardığında "Arabanın anahtarını ver, arabama seni alacağımı sanıyorsan yanılıyorsun." dedi ve kuzeni arabasının anahtarlarını Jin Ho'a fırlatı.

    Ellerini başı arasına sıkıştırdı. Kuzeninin cırtlak sesi kulak zarlarına tecavüz etmeyi bırakmış şimdi de beynini hallediyordu. Onu karaoke bara getirmişti çünkü buraya gireceğim diye tutturmuştu salak kuzeni. Bir an önce sızması için ona bütün içkileri içirmişti ve evine bırakması gerekiyordu ama aklı neredeydi o sırada? Aslında bütün gece? Tabi ki Nana ileydi. Nana zekiyim diye dolanıyor ama savcı eziğinin yanında salaklaşıyor, kesin adamın psikopatça emellerine alet olmuştur. Adamın Nana'a bakışları psikopatça kim bilir düşünceleri nasıl? Iyyk birde tipsiz. Kuzeni salak salak şarkılar söyleyip sarhoş halleriyle odada hopluyor ve bir yandan da Jino'ı da kaldırmaya çalışıyordu. Jino hem Nana'ı hemde kuze- yok be ne kuzeni kendini- düşünerek Nana'a mesaj attı. S.O.S. Acil durum!!! Hemen XX karaokeye gel. Bekliyorum.Mesajı Nana'a yolladı ve telefonu öptü. Kendi kendine evil kahkahası attı. Fazla zekiyim.Kendisini hala kaldırmaya çalışan kuzeninin götüne tekme atıp kendinden uzaklaştırdı. Bu da savcı gibi gerizekalı. Sülük.


    En son Lee Jin Ho tarafından Paz Mart 17, 2013 8:24 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Kim Na Na Paz Mart 17, 2013 8:15 am


      Çin lokantasından sipariş ettikleri küçük kutuların içinde yemeklerini büroda, bir dolu dosyanın arasında yiyorlardı. Oturduğu sandalyede sağa - sola sallandı ve neşeyle parmaklarının arasında tuttuğu tahta çubukları salladı. Gerçekten mükemmel bir öğleden sonrası geçirmişti ve şimdi de Çin yemekleri ile pekiştirilmişti. Saatin kaç olduğunu bilmiyordu. Önemde vermiyordu şuan. Tebessüm etmeye devam ederken pantolonun cebinde ki telefonu melodik bir sesle çaldı. Kutuyu ve çubukları küçük sehpaya bıraktı ve dudaklarında kalan yemeğin tadını bir kez daha dilini, dudaklarının üzerinde gezdirerek tattı. Telefonu cebinden çıkardı ve baktı. Yunan Heykelinden -onun Yunan heykeli olduğunu düşündüğü an rehberinde ismini bu şekilde değiştirmişti- mesaj gelmişti. S.O.S. Acil durum!!! Hemen XX karaokeye gel. Bekliyorum. Mesajı okuması ile sandalyeden aniden kalkması bir olmuştu. Young Joo'nun şaşkın bakışlarına mahcup bir şekilde karşılık verdi. "Benim. Gitmem gerek... Önemli. Yoksa gitmezdim. Kötü bir şey değil ama hemen halletmem gereken bir şey. Yemekler için teşekkürler Young Joo-sshi." Masanın üzerine gelişi güzel bıraktığı çantasını kaptı ve başından geçirerek taktı. Young Joo'nun bir şey söylemesine fırsat bırakmadan ofisten çıktı ve koşar adımlar ile Seul Savcılık Bürosunun binasından çıktı. Jin Ho en son bilardo salonunda görmüştü ve mesajlarına fazla soğuktu. Özellikle de öğleyin attıkları. Durakta ki otobüse yetişmek için var gücü ile koştu ve Jin Ho'nun Seul'un en gözde karaoke salonuna gitti.

      Görevliye selam verdikten sonra bin bir türlü şarkının yükseldiği odalardan geçti hepsinin kapısı kapalıydı ve kapı aralıklardan rengarenk ışıklar yükseliyordu. Görevlinin belirttiği 12 numaralı karaoke odasına doğru yöneldi ve kapıyı yavaşça açıp karanlık ve parlak ışıkların yayıldığı odada Jin Ho'u görmeyi bekledi. Koltukta eli alına baskı uygulayacak şekilde oturuyordu ve garip garip hareketler yaparak kendi etrafında dönen bir adamda şarkı söylemeye -şarkı söylemek denmezdi- çalışıyordu. İçeriye girdi ve kapıyı arkasından kapatıp deli adamın etrafından dolaşarak Jin Ho'nun oturduğu koltuğa yöneldi. "Jin Ho-sshi? Jin Ho-sshi?" Elini Jin Ho'nun omzuna koyup hafifçe sarstı. Muhtemelen kim olduğunu bilmediği adamın sesi tarafından işkenceye maruz kalmıştı.

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Paz Mart 17, 2013 8:30 am

    Ölmeden önce son kez göreyim bari Nana'ı. Bu ses bütün hücrelerime nüfuz etti ve yakında beni öldürecek. Omzundan sarsılınca eliyle o kişiyi tuttu ve "Chi Suk! Sikt-" Gördüğü kişinin kuzeni Chi Suk ile alakası yoktu. Dudaklarını birbirine bastırdı ve ani bir şekilde Nana'ın tuttuğu kollarını bıraktı. Önüne döndü ve çaktırmadan yanındaki heykel gibi duran Nana'a baktı. Egosu yine tavan yapmıştı ve sırıtmaya başladı. Savcıya kapak! Seni bıraktı ve bana geldi. Yessss! Dudağını ısırdı ve gülümsemesini kesmeye çalıştı. Yüzünü astı -bu Chi Suk'ın yeniden şarkıya başlamasıyla hiçte zor değildi- ve Nana'a döndü. "Sarı cüce! Bana yemek yaptığını akşam size gelmemi söylüyorsun ama akşam oldu hala geri mesaj atmıyorsun?" dedi. Gerçekten o Nana'ın attığı son mesajla zaten beyninden vurulmuşa dönmüştü ve kıskançlık krizleri geçirmişti. O yemekler benim. Benim için yapıldı. Ama şuanda -salak kuzenini saymazsa- mutluydu çünkü Nana yanına gelmişti.
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Kim Na Na Paz Mart 17, 2013 8:43 am


      Bu kadar hiddetlenmesine ne gerek var? Yemekler evde. Ne var yani mesaj atmadıysam. Asıl o atmadı. En azından şu saate evde olacam diyebilirdi. Asalak! "Senin akşamın sabahın birbirine uymuyor ki. Ee? Ne oldu? Neden beni çağırdın? Acil durum olduğunu söylemiştin ama pek acilmiş gibi durmuyor. Sadece... Kulaklarımı aşırı derecede pamukla kapatmam gerektiğini çığlık çığlığa söyleyen bir adam var." Gerçekten sesi fazla kulak tırmalayıcı. Acı çektiriyor. TANRIM! Ayağa hızla kalktı ve karaoke sistemine doğru ilerledi ve kapattı. Odada bangır bangır çalan müzik durmuş, ışıklarda gözleri kör edecek şekilde dönmeyi bırakmıştı. Normal ışık odada yükselirken ve adam koltuğa yığılırken rahat bir nefes aldı. Ve tedbir amaçlı adamın elinden hızla mikrofonu kaptı. Jin Ho'nun yanına yığılırken. "Tamam kabul ediyorum. Kesinlikle acil bir durummuş. Dayanılacak gibi değildi. Ama... Neden sistemi kapatmayı denemedin?" Parmaklarını saçlarının arasından geçirdi ve rahat bir nefes aldı. Kim böle bir adamı karaoke yapması için bu salona getirir ki? Gerçekten deli olması lazım. JIN HO-SSHI! Doğruldu ve Jin Ho'ya baktı ve "Görev tamamlandı." dedi. Ardından kendisinden beklemeyeceği şekilde kahkaha attı. Kendini tutamıştı. Bir telaş Young Joo'nun yanından ayrılmış ve otobüste tırnaklarını kemire kemire buraya gelmişti. Ama şimdi sadece karaoke sistemini kapatmak için gelmiş gibi hissediyordu. Bunun yanında sesi çekilmez adam yüzünden gerçekten kendisini kötü hissetmişti ve Jin Ho'da kendisine 'sen deli misin?' dercesine bakıyordu. Kahkası azaldı ve kıkırdamaya dönüşüp en sonunda hafif bir tebessüme bıraktı kendisin. "Sinirlerim boşaldı. Aldırma."

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Ptsi Mart 18, 2013 5:59 am

    Başını arkaya yasladı ve kızı izledi. Her bir hareketini kazıdı beynine, adımlarını atarken topuklarını yere vuruşunu, kollarını vücuduna yakın yakın tutarak ilerlemesini, eğilirken ilk önce dizlerini kırdığını, kuzeninin elindeki mikrofonu gördüğünde devrilen iri siyah gözlerini, hızlı bir şekilde mikrofonu alıp yanına, koltuğa kendini bırakmasını. Gözlerini kızdan çekti ve tavana sabitledi. Konuşurken ipeksi çıkan sesini dinledi, az önceki çirkin erkek sesinden sonra bu ses cennetin melodisi gibiydi. Nana'ın kahkahasını duyduğunda döndü ve kıza baktı. Savcı bir şey içirmedi değil mi? Ayağa kalktı ve Nana'a döndü ve gözleriyle arkasındaki koltukta yığılmış şekilde yatan ve hala bir şeyler sayıklayan kuzenini gösterip "Şu salağı evine bırakmam lazım. Tek başıma yapmak istemiyorum." dedi ve omuz silkti. Nana'ın cevabını beklemeden cebindeki anahtarı çıkarttı ve Nana'a attı. "Sen git kapıyı aç ve beni bekle. Ben bu ayyaşı getireyim." Kıza arkasını dönüp kuzenine sıkkın bir yüzle bakarken "Ha! Arabayı ben süreceğim, en hızlı şekilde bundan kurtulmalıyım." dedi ve midesi bulanmış gibi yaparak kuzenine doğru eğildi.
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Kim Na Na Ptsi Mart 18, 2013 7:46 am


      Üzerine atılan anahtarı hızlı bir refleks ile kapmaya çalıştı ama koltuğun gerisine düşmüştü. Bir taraftan Jin Ho'u dinledi diğer taraftan da koltuğun üzerine düşmüş anahtarı aldı. Jin Ho, kuzeni olabileceğini hiç tahmin etmediği adama doğru eğilirken kendisini de hızla ayaklandı. "Onu taşıyabileceğinden emin misin? Belki de sana-" Jin Ho'nun 'zaten bu durumdan hoşnut değilim' diyen gözlerine karşılık dudaklarını birbirlerine bastırdı. "Pekala." Odadan çıktı ve hızlı adımlarla koridoru geçti ve çıkışa yönelip karaoke salonun önünde ki beşli araba grubuna baktı. Anahtarı havaya kaldırıp kalın tuşuna bastı. En ötede ki arabanın ışıkları yanıp söndü. Basamaklardan inip arabaya gidecekken geriden gelen yakınmaları duydu. Jin Ho, bariz bir şekilde sarhoş olan kuzenini sürüklüyordu. Koşar adımlar ile sarhoş kuzeni diğer kolundan kavradı. O kadar fazla içki kokuyordu ki midesinin ani bir şekilde bulanmaya başladığını ve kusma noktasına geldiğini hissetti. Tabi kendisini tutmuştu. Boşta kalan eli ile burnunu tıkıyordu. "Ağğğğhhh! Böyle bir kuzenin olacağını aklıma bile gelmezdi. Sende böyle sarhoş olmuyorsun değil mi?" Tabi kendi sorusuna içinden cevap vermişti. Jin Ho'u böyle körkütük sarhoş hayal edemiyordu zaten. Sadece bir dolu kadının arasında kırmızı şarap yudumlarken hayal edebiliyordu ve bu hayalden ziyade... Kabustu. Basamaklardan güçlükle indiler ve arabaya sürüklenmeye devam ettiler. Sonunda arabaya ulaştıklarında rahat bir nefes alacaktı ama... Ekşimtrak koku yüzünden kusacak gibiydi. Jin Ho aniden adamı bırakıp arabaya yöneldiğinde ağzı açık ona bakakaldı. Üstelik sarhoş kuzen kendisine yapışmıştı. Jin Ho'kadar uzun boylu değildi en azından ama birinin kendisine böyle yapışması. Üstelik sarı hırkasının çekiştiriyordu. "Kuzeeeeeeeeeeeeen!" Kulağını dibinde gözünün seğirmesini dahi sağlayan bir sesle Jin Ho'ya bağırıyordu. KULAĞIMI KAYBETTİM! KAYBETTİM! KAYBETMEDİYSEM DE ŞUAN SAĞIR OLMAYI İSTİYORUM! Jin Ho'nun açtığı arabanın arka koltuğuna adamla beraber sürüklendi ve oturdu. Jin Ho'da Nana'nın elinde ki anahtarı kaptığı gibi sürücü koltuğuna geçmişti. Adamın omzunda ki başı yüzünden gergince kıpırdandı. Uzun süreli kesik nefesler alıyordu. Bu şekilde adamdan yükselen bayat içki kokusunu duyumsaması azalıyordu. Bir kez daha kıpırdandı. Adamın başının düşmesini, ya da bir anda diğer tarafa dönmesini istiyordu. KENDİSİNE YASLANMASINI DEĞİL.

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Salı Mart 19, 2013 6:55 am

    Are You Drinker? Tumblr_mdjm3lm3la1qfakbgo1_r1_250Are You Drinker? Tumblr_mdjm3lm3la1qfakbgo2_r2_250
    Are You Drinker? Tumblr_mdjm3lm3la1qfakbgo3_r1_250Are You Drinker? Tumblr_mdjm3lm3la1qfakbgo4_r1_250

    Arabayı lanet kuzeninin evine doğru sürerken gözleri sürekli dikiz aynasına kayıyordu. Uzun parmakları direksiyonu sıkıca kavramışken düşünceleri de beynini sıkıca kavramıştı. Sarhoşken bile bir kıza sarabiliyor. Nana'ın omzunu çürütecek. Hayır hayır sinirli değilim. Her zaman bela oldun salak kezen. Yine olmaya devam ediyorsun. Çoğu zaman kıskanç değil de umursamaz biri olmuştur Jin Ho ama şuanda Nana'a a dokunan hatta ona doğru yatan kuzenini ölümüne kıskanıyordu ve kızıyordu. Hiç bir zaman bu ibneyi kıskanacağım aklıma gelmezdi, bravo Nana~shi. Hislerimi ele geçirdiğin gibi kişiliğimi de değiştiriyorsun. Sinirle hafifçe arkasına baktı ve daha fazla dayanamayacağını düşünüp direksiyonu hızlı bir şekilde sola kırdı ve sonra sağa. Bu araba kaymalarının sonucunda kuzeni kafasını hızlı bir şekilde cama vururken Nana'dan ayrılmıştı böylece. Nana'ın hafif ciyaklaması üzerine yutkundu ve dikiz aynasına bakıp, gördüğü görüntüden memnun oldu. Başımı bütün gece sikmenin cezası budur, daha kötüsünü yapmadığıma bana şükretmelisin. "Yolda minik bir kedi vardı, ona bir köpek dayıyordu, onu tecavüzden kurtardım. Aish cidden!" buradaki kedi Nana, köpekte kuzeniydi. Tamam ortada tecavüz olayı yoktu ama Jin Ho o derece kıskanmıştı. Bir an önce kuzeninden kurtulmak ve bir daha ölünceye kadar onu görmek istemiyordu.
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Kim Na Na Salı Mart 19, 2013 7:26 am


      Başını ovuşturdu. Fazla olmasa da zonkluyordu. Sarhoş kuzen hiç bir uyanma belirtisi göstermeden arabanın diğer tarafına yaslanmıştı. Nana'da kendisini diğer tarafa geçirdi. Kollarının göğsünün üzerine kavuşturarak koltuğa yaslandı. Bu sırada Jin Ho'nun delice sağa - sola arabayı hareket ettirmesinin bahanesini düşündü. 'Yolda minik bir kedi vardı, ona bir köpek dayıyordu, onu tecavüzden kurtardım. Aish cidden!' Kimi kandırıyor? Aish... Arabayı doğru düzgün kullanamama becerisine sahip. Aptal. Dikiz aynasından kendisine bakan Jin Ho'nun gözlerine, gözlerini devirerek baktı ve koltuğa daha fazla yaslanarak, dikiz aynasının görüntü açısından kurtulmaya çalışıyordu pencereden dışarıya baktı. Hava kararmıştı. Savcıya da haber verememişti. Bürodan o kadar hızlı ayrılmıştı ki. Ellerini gergince sarı hırkasına doladı. Şehir merkezinden ayrıldıklarında daha önce görmediği büyüklükte bir eve doğru yaklaşıyorlardı. Merakla gözlerini açarak bakmaya devam etti. BU KADAR BÜYÜK BİR EV! Araba, iki arabanın daha olduğu park yoluna girdi ve durdu. Jin Ho hızla arabadan çıkıp kuzenin sarhoş bir şekilde kendi kendine mırıldandığı yere gitti ve kapıyı açıp, neredeyse yere kapaklanmak üzere olan kuzenini tuttu. Nana'da arabadan indi ve yardım için Jin Ho'ya bir adım atacakken, keskin bakışları ile ayağı havada kaldı. Jin Ho kuzenini sürüklemeye başlarken kendisi de arabayı kapattı ve sarhoş kuzenin ceketine anahtarı atabilecek fırsatı ancak koşarak elde etti. Ardından gerisin geriye sessiz bir şekilde döndü ve arabaya yaslanarak Jin Ho'u bekledi. Telefonuna savcıdan birkaç mesaj gelmişti ama iç sıkıntısıyla bakmayı reddetti. Jin Ho'u yanına doğru geldiğini fark ettiğinde hareketlendi ve telefonu çantasının en derin köşesine itekledi. "Jin Ho-sshi!.. Bu senin için yaptığım en zor işti. O ses ve o koku. Üzerime sindi mi? Gerçekten berbat kokuyordu. Senin kuzenin olduğunu düşünmek çok zor." Jin Ho'u kısa süreli bir şekilde inceledi. Kesinlikle akraba olmalarına ihtimal vermiyordu. Belki de akraba evliliği? Karanlık yoldan aşağıya inerlerken fazla uzakta olmayan boş durağı gördü. Er geç bir otobüsün uğrayacağını düşünüyordu ama yolun sonunda böyle bir ev olduğunu görüp, hangi otobüs şoförü bu evden birinin otobüse binebileceğini düşünebilirdi ki? Düşünemezdi ve... Basıp giderdi. Yoldan aşağı sessizce inmeye devam ediyorlardı. Aslında onu bir dolu soru yağmuruna tutabilirdi. Onu en son bilardo salonunda görmüştü ve aradan iki gün geçmişti. Hangi hakla böyle bir soracaksın ki Nana-sshi? Sonuçta dahil olmadığın bir hayat yaşıyor. Zaten dahil olmak istemem. Bu zenginlerin hepsi içki düşkünü. Kadın düşkünü. Para düşkünü. Gene kadın düşkünü. Küçük durağın neon ışıkları altında durdular. Otobüsün gelip gelmeyeceğinden emin olmadığı için gözlerini yola dikmişti. "Umarım otobüs gelir. Belki de Young Joo-sshi'yi aramalıyım. Buraları fazla bilmiyorum. Buranın adresi ne Jin Ho-sshi? Otobüs gelmezse hazırlık olmam gerek. Ayrıca... Hava serin." Kısa şortunu, beyaz bol tişörtünü, sarı hırkasını ve kısa asker botlarını andıran ayakkabılarını giymişti. Saçları her zaman ki pırasa dümdüzlüğüne sahipti. Büroya gitmeden önce yarım saat dolabı ile bakışmıştı. Hatta aralarında seviyeli bir ilişki başlamıştı bu bakışmaların sonucu. Kulağında da iri halkalı küpeleri vardı. Evden çıkıp, büroya vardığında kendi kendisine söylendiğini hatırladı. Takıp takıştırdın. Ama Young Joo'nun karşısına çıktığında bunun fazla önemli olmadığını fark etmişti. Ama şimdi yanında Jin Ho varken görüşünden şüphe diyordu. Güzel mi görünüyorum yoksa fazla abes kaçan şeyler mi giydim?
    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Perş. Mart 21, 2013 7:36 am

    Nana ile birlikte otobüs durağına ilerlerken kızın konuşmalarını keyifle dinliyordu. Dudağını ısırdı ve senin kuzenin olduğunu düşünmek zor kelimesini beyninde çevirdi evirdi ve gülümsedi. Ellerini cebine soktu ve göz ucuyla yanında şirin bir ifadeyle yürüyen Nana'a baktı. Kıza baktıkça içine huzur doluyordu. Sonbaharın rüzgarı etraflarını sardığında yüzünü önüne eğdi. Young Joo sözünü duyduğunda olduğu yerde kalakaldı. Gözlerini devirdi ve dilini ağzının içinde çevirdi. Adamın ismi bile beni sinir etmeye yetiyor. Nana niye sürekli bu ismi tekrarlıyor? Beynimde bu isim boşuna yer kaplayacak. Cebinden elefonu çıkardı ve kıza göstererek "Merak etme, otobüs gelmese bile o adama ihtiyaç kalmaz. Ben birini ararım gelir alırlar bizi. Hem sende beni satmaya ne meraklı çıktın Nana~shi. Sürekli Yong Jae diye sayıklayıp duruyorsun." adamın adını bilerek yanlış söylemişti. Telefonu çekti ve cebine koyarken kendisine bakan kızı süzdü ve "Hem hava bu kadar soğuksa ne diye incecik giyindin. Daha düzgün giyinebilirdin." dedi ve ellerini cebine sokup bakışlarını az ilerideki durağa yöneltti. Kadınlar... Otobüsü beklemek diye bir kavram yoktu onun kitabında ama Nana yine onun tabularını yıktırmayı başarmıştı ve şimdi otobüs bekliyorlardı. Boş bir yer bulmuş ve bacak bacak üstüne atmış öylece yola bakıyordu. Nana ise ayakta dikilmiş direğe yaslanmıştı. Dudaklarını uzattı ve ıslık çalmaya başladı. İlk defa otobüse bineceğim ve eğer gelmezse kendi kaybeder.

    Are You Drinker? Tumblr_lxkvkw93sc1qal0zgo1_250Are You Drinker? Tumblr_lxkvkw93sc1qal0zgo2_250
    Are You Drinker? Tumblr_lxkvkw93sc1qal0zgo3_250Are You Drinker? Tumblr_lxkvkw93sc1qal0zgo7_r1_250
    Are You Drinker? Tumblr_lxkvkw93sc1qal0zgo4_250Are You Drinker? Tumblr_lxkvkw93sc1qal0zgo8_r1_250Are You Drinker? Tumblr_lxkvkw93sc1qal0zgo9_r1_500
    Sonunda beklenen otobüs gelmiş ve boş olan otobüste Nana'ın yerleştiği yere oturmuştu. Şaşkın bakışlarıyla onu görenler uzaylı sanabilirdi, daha önce hiç gerçek hayatta otobüsün iini görmemişti, bir kere televizyonda bir dizide görmüştü. O yüzden şuanda garip bakışlarla aracı süzüyordu. Göz ucuyla yanındaki kıza baktı. Camdan dışarı bakıyordu. Gülümsedi. Savcı 1, -bilardo şeysi- Jino 2435331 Gözlerini kapattı ve içinden ona kadar saydı, uyuyor numarası yapmak için kendini hazırlıyordu. O sırada Nana'ın kendisine döndüğünü hissetti ve fırsat bu fırsatdiyerek başını kızın omzuna koydu. Resmen liseli taktikleri uyguluyorum. Nana beni ne hallere sokuyorsun?! Ama komik. Nana'ın ellerini kafasında hissetti ama uyuyor numarasını gayet iyi beceriyordu ve kafasını tekrar kızın omzuna koydu. Nana'ın sinirle üflediği nefesi saçlarına değmişti, daha sonra kızın ellerini tekrar başında hissetti ve kızın bütün gücünü kullandığını. Başı yukarı kadar kalktı ama Nana elini çektiği an tekrar güm! Başı kızın omzuna kaydı. Kızın yanağını saçlarında hissediyordu. Gözlerini açtı ve kızın çenesini gördü, daha sonra gülümseyerek başını çevirmesini... Jin Ho'ın da dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Sıkıcı bir otobüs yolculuğu Nana'ın boynuna gömülünce huzura dönüşmüştü. Dudaklarında minik bir sırıtma ile gözlerini kapattı.
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Kim Na Na Perş. Mart 21, 2013 9:04 am


      Peşinde Jin Ho ile boş otobüste ilerledi. Sadece birkaç kişi otobüsün oturaklarına dağılmışlardı ve kendi havalarındaydılar. En geride ki oturağa yerleşti ve camdan dışarıya baktı. Çantasını sol tarafına sıkıştırdı ve rahat bir şekilde yanında Jin Ho ile beraber oturdu. Otobüsün içinde ilahi bir ışık gibi cıvıtarak parlıyordu Jin Ho. Ne bu otobüse, ne yaşadığım sokağa, ne de evime uygun biri. Dünyanın zengin (!) kısmının yaşadığı şaşalı hayata sahip. Camdan dışarıya izlemeyi devam etti. Bir süre sonra yanında hiç ses çıkarmadan Jin Ho'ya döndü. Başını uzatıp yüzüne bakmaya çalıştı ve tam o anda yavaş çekimde Jin Ho'nun başı omzuna düştü. Anlık bir şaşkınlık yaşayarak ile otobüse sonra yeniden Jin Ho'nun başına baktı. Gergin bir şekilde ellerini Jin Ho'nun başına götürdü ve omzundan kaldırmaya çalıştı ama ellerini bıraktığı gibi Jin Ho yeniden omzundaydı. Sinirle tüm nefesini dışarıya verdi ve bir kez daha denemek için elleri ile Jin Ho'nun başını kavradı ve itmeye devam etti. Diğer tarafa doğru iteklerken kurtulduğunu düşünerek yeniden bıraktı ama tekrar Jin Ho'nun başı omzuna düştü. İstemsizce yarım bir şekilde gülümsedi. Yapabildiği kadarı ile Jin Ho'ya baktı ve gülümsedi. Saçını düzeltti ve ellerini kavuşturup, başını Jin Ho'nun başına dayadı. Son bir kez daha Jin Ho'nun yüzüne bakıp tebessüm ederken derin bir nefes aldı ve Jin Ho'u rahatsız etmemeye özen göstererek sırtını yasladı. İlk kuzeni şimdi de kendisi. En azından kuzeni kadar rahatsız edici değil. Otobüs yolcuğu boyunca sessizce oturmaya devam etti. Omzunun üzerinde Jin Ho'nun başını hissediyordu. Aslında fazla önemli bir durum değildi.. Kime göre? Nana'nın kafasında gene karman çorman düşünceler akın etmişti. Otobüs evinin yakınlarında ki durağa doğru yavaşlamaya başladı. Derin bir nefes aldı. Jin Ho'u nasıl uyandırması gerektiği hakkında bin bir türlü düşünceyi pratiğe nasıl geçireceği hakkında kafasını patlatıyordu. "Jin Ho-sshi?" Fazla yüksek olmayan bir sesle Jin Ho'u uyandırmaya çalışıyordu. Elini yavaşça Jin Ho'nun omzuna götürüp sarstı.

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Are You Drinker? Empty Geri: Are You Drinker?

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Perş. Mart 21, 2013 9:28 am

    Arada bir gözlerini açıyor ve camdan dışarı bakıyordu. Otobüsün tanıdık varoş mahalleye geldiğini gördüğünde yolun bittiğini anladı. Nana'ın seslenmesi ve hafifçe sarsmasına karşılık yüzünü daha çok kızın mükemmel kokan boynuna gömdü ve küçük bir çocuk gibi "Birazcık daha uyuyayım." dedi ve gülmemek için dudaklarını dişledi. Nana'ın omzunu hareket ettirmesiyle başını hafifçe kızın omuz kemiğine vurdu ve başını tutarak doğruldu. "Ya! Nana~shi, sert kemiklerin canımı yaktı." dedi ve kızın özür diler bakışlarına baktı. Sırıttı. Onun karşısında yeterince rol yapamıyordu, yüzü aklını karıştıyordu. Otobüsten indiler ve Nana'ın evine doğru giderlerken tabiki bu gece onda kalacağım, Nana'ın soran bakışlarına karşılık "Bu gece sende kalmak istiyorum. Ne yoksa benim gibi birini kabul etmeyecek misin?" dediğinde kızın göz devirmesini kabul etmek olarak algıladı. Omzunu Nana'ın omzuna doğru vurdu."Gerçekleri söyle Nana~shi. Omzunda uyumam hoşuna gitti değil mi, o yüzden uyandırmadın." dedi ve kıkırdadı. Kızın da gülmesi üzerine onun kolundan tutup eve doğru koşturmaya başladı. "Götüm dondu bu soğukta, hadi evinde bana yemek servisi yap."

    Are You Drinker? Tumblr_lmqb4eaAls1qfakbgo1_500


    RP SON.


      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 10:23 am