NOBLE BEAST

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

3 posters

    Jealous Fight

    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Jealous Fight Empty Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Na Na Perş. Mart 14, 2013 10:59 am


      Mağazanın camına yüzünü yaklaştırarak yanağında ki küçük kırmızı yaraya baktı. Parmak ucu ile yaraya dokundu. Halen açıktı. Yanaklarını şişirip yüzüne bakmaya devam etti. Yüzünü bu hale nasıl getirebilmişti. Sabah ki Judo antremanında olması muhtemeldi. Eğitmenler birbirleri ile alıştırma yapmaya karar vermişti ve kendisine iri cüsseli baş eğitmen düşmüştü. Antreman fazla... Gerçekçi olmuştu. Gerçek bir dövüş. Bir savaş. İş görüşmesinden yeni çıkmıştı. Loveria Mağazı -giyim mağazası-'nın güvenlik görevlisi olmak için başvuru da bulunmuştu. 'Biz sizi arayacağız.' damgası ile karşılaşmış ve bitkin bir şekilde mağazadan çıkmıştı ve şimdi sabahtan beri fark etmediği yara izini fark ediyordu. Geriye çekildi. Resmi görünmek amacıyla takımını giymişti. Tabi siyah takımla tezat oluşturan açık mavi çantası da omzunda asılıydı. Çantasından yükselen telefonunu melodik zil sesi ile dikkati dağıldı ve çantasını karıştırmaya başladı. "Kim Na Na." Jin Ho'nun sesi ile dikkat kesildi. "Evet. Ne oldu Jin Ho-sshi? Bir sorun mu var? Ah. Kahve mi istiyorsun? Aslında... Şuan müsait değilim. Eve gitmek ve uyumak istiyorum." Boşta kalan elini beline yerleştirdi ve kalabalık kaldırımın ortasında öylece beklemeye devam etti. "Bende evde seni bekliyorum." BENİM EVİMDE Mİ? İÇERİ... Telefon suratına kapandı. Ayaklarını yere vurarak debelendi ve sokağın ortasında olduğunu fark ettiği gibi kendisine çeki düzen verip, telefonu yeniden çantasına tıktı. En azından Jin Ho-sshi bana yara bandı alacak kadar zaman ver! Sokakta hızla yürümeye başladı ve ilk gördüğü eczaneden sıradan küçük yara bantlarından alıp, aynada kendisine bakarak dikkatlice yapıştırdı. Tamamdır.

      Evin dik yokuş yolunu çıkarken ileride Jin Ho'nun etrafa baktığını gördü. Elleri ceplerinde, kısık bakışlar ile etrafa göz atıyordu. Çantasının kolunu sıkıca kavrayıp hızlandı. "Geldim..." Evin içinde değilmiş. Neden boş boş öylece bekledi ki?

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Cuma Mart 15, 2013 9:32 am

    Yeni bir güne başlamıştı ve bu sefer babası -ilk defa- onu şirkete çağırmamış ve gününü istediği gibi geçirmesini söylemişti. Adam sabah sabah kafayı mı buldu da beni boş bırakıyor? Şimdi kaçsam Amerika'ya kızmaz herhal? Evde playstation oynadı, aynada yüzüne bakarak bir şeyler hayal etti, telefonundaki bir kaç kız numarasını arayıp onlarla güzeeel (!) sohbetler etti, banyo yaptı. Ama hala sıkıntısı gitmedi ve vakit geçmek bilmedi. Evden çıktı ve bu aralar eğlence kaynağı Nana'ın evine doğru arabasını sürdü. Kıza baskın yapacaktı ve zorla yemek yaptıracaktı. Bu hayatta en çok San Sun'ın -çocukluğundan ona gizlice bakan kişi- yemeklerine bayılırdı ama artık liste başına Nana oturmuştu. Kızın yaptığı -aslında sadece malzemeleri birleştirdiği- kahve bile çok güzel geliyordu Jin Ho'a. Kendisi de güzel gel- Kes sesini iç ses! Kızı aradı ve onu beklediğini söyledi. Telefonu kapattıktan sonra telefona bakarak "Ben kimseyi beklemem Nana hanım. O yüzden acele et." dedi ve gülümseyip telefonu cebine koydu. Kızın yüzü aklına gelince bile gülümsüyordu. Kızın sesini duyduğunda cool bir şekilde arkasını döndü ve ona baktı. Yanına yaklaştıkça... Kız dibine kadar geldiğinde yüzünü buruşturdu ve "Yine mi takım elbise?" dediğinde kızın kıkırdamasını duyunca kendisi de güldü. Bu aralar eskisi kadar kavga etmiyorlardı. -Judo'da birbirlerini yere attıklarında öfkelerini kusmuşlardı herhalde- Nana'ın yüzündeki kaymış yara bandını görünce gözlerini devirdi ve kıza elini uzattı. "Yara bandın var mı?" dedi, bir şeyi bile düzgün takamıyorken beni nasıl da... Yere seriyor diyecektim. Evet. Kızın uzattığı yara bandını aldı ve içinden birini alıp başını Nana'a doğru indirdi. İlk önce kızın yüzündeki yara bandını alıp yere attı.

    Jealous Fight Tumblr_lt5x7zezFp1r0cmh2o1_250Jealous Fight Tumblr_lt5x7zezFp1r0cmh2o2_250
    Jealous Fight Tumblr_lt5x7zezFp1r0cmh2o3_250Jealous Fight Tumblr_lt5x7zezFp1r0cmh2o4_250

    Kızın ensesinden çekip kendine yaklaştırdı. Kızın yumuşak tenine değdiğinde... Durdu ve nefes aldı. Yara bandını güzelce çiziğe yapıştırdı ve parmaklarını bantta gezdirdi. Nana~shi. Yüzün çok... Hayır itiraf etmeyeceğimmm! Bolca krem kullanıyordur yüzünü böyle pürüzsüz yapmak için. Benim gibi doğal güzel olacak hali yoktur diyeceğim ama fakir kız bu. O kremleri nasıl alsın. Kahretmesin doğal güzle işte. Benden başka bir doğal güzel daha. Eli hala kızın yüzündeyken bakışları birleşti. Nana bakma bana. Dizginlemiyorum kendimi. Lütfen. Hızlı bir şekilde geri çekildi ve elini saçları arasından geçirip etrafa bakmaya başladı. Elleri terlemeye başlamıştı bile. Ve sanki uzun koşu yapmış gibi nefesiz kalmış ve kalbi... Hayır hayır. Ne olduğunu anlamaya çalışma Jin Ho.
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Na Na Cuma Mart 15, 2013 9:51 am


      Eczaneden Pororo desenleri bant aldığının farkına varmamıştı -aslında varmıştı hatta Jin Ho ile tanıştıkları gün aklına gelmiş ve tebessüm etmişti ama kabul etmiyordu- Dudağının kenarını ısırdı ve kendisinden uzaklaşan Jin Ho'ya kısa bir bakış atıp gözlerini etrafa çevirdi. Zaten bakışları buluştuğunda sadece birkaç saniye dayanabilmişti. Kesik kesik nefesler alıyordu. Sanki kalp krizi geçirmek üzere gibi hissediyorum. Neden? Neden hep böyle oluyor ki. Jin Ho... Tüm yapımı bozdu. Onun yüzünden kalp hastası olucam. Midemde keleb-... Sus Nana. Ellerini kavuşturdu. Sıcak basmıştı. Sanki güneşin önüne bırakılmış bir buz kütlesi gibi hissediyordu. Hızla eriyen bir buz kütlesi. "Ben... Şu... Takım elbiseden... Kurtulsam. İyi olacak. Fazla. Sıcak. Oldu." Öksürdü ve Jin Ho'ya bakmadan merdivenlere doğru hızla yöneldi. Onu burada mı bırakacaksın Nana? Üstelik... Bekledi. Durdu ve dudaklarını birbirlerine bastırarak geriye doğru döndü. "Sen. İçeri gelecek misin? Neden geldin? Kimchi mi istiyorsun? Kahve mi?" Bekledi ama cevap vermeyince merdivenlerden çıkmaya devam etti. Kendisini eve attığında halen toparlanmaya çalışıyordu. Başım kazan gibi. Hemen odasına geçti ve üzerinde ki takımı çıkardı. Rahat bir şeyler giymek istiyordu. Altına bir dar bir kot pantolon, ince siyah v yakalı bir tişört ve üzerine de düz kırmızı mavi çizgilere sahip bir gömlek geçirip, kısa montunu aldı. Ayaklarına kısa botlarını geçirdi. Saçlarını açtı ve birkaç kez taradı. Zamanında aldığı ve kullanmak caydığı parfümü üzerine boca etti. Nana-sshi. Neden? Süsleniyorsun. Altı üstü dışarı çıkacaksın. Üstelik daha Jin Ho'nun ne yapmak istediğini bile bilmiyorsun. Belki de seni eve kapatıp sabaha kadar kimchi hazırlamanı söyleyecek. Saçlarını omzundan geriye atıp, küçük çantasını alıp içine telefonu, bozukluklarını koyduğu küçük cüzdanını ve... Parfümü, dudak parlatıcısı attı. Hızla evden çıktı ve merdivenleri üçe beşer indi. Jin Ho halen dışarıda duvara yaslanmış duruyordu. "Jin Ho-sshi!"

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Cuma Mart 15, 2013 10:41 am

    Merdivenlerden çıkan Nana'ı izledi, böylesi daha kolaydı. Yüzünü görmediğinde.. Yüzünü gördüğünde ve aklına getirdiğinde ben kendim getirmiyorum onu aklıma, kendisi izinsizce aklıma giriyor değişik hissediyor ve bunu adlandıramıyordu. Duvara yaslandı -ilk defa bir şeyi silmeden, diğer insanların da ona yaslandığı gerçeğini dikkate almayarak- düşündü. Şimdi eğer Amerika'dan döndüğümüz o gün partiyi ekip onun peşinden koşmasaydım elindeki bütün kozmetik ürünlerini almazdım. Eğer şirkette onunla karşılaşmasaydım yok ya illa karşılaşırdım şirkette. Amaa yoo karşılaşmazdım, onunla orada karşılaşmasaydım babama Amerika'ya dönmem için ikna edecektim ama Amerika'ya gitmek için hazırlık yapıyor olacaktım. Onu işten kovmasaydım kafede teyzesinin hastane durumunu bende bilmiş olmayacaktım ve parayı benden aldığı maaşla taksitle ödeyebilecekti, hemde iki taksitle bitebilirdi. Eğer bana borçlanmasaydı onu neşenlendirmek zorunda kalmayacak ve evinde garip anlar yaşamak zorunda kalmayacaktım. Judo ve dahası işte buna eklenip gidiyor. Yani ben sürekli bu kız yüzünden kötü şeyler yaşamışım. Hayır iç ses, benim yüzümden o kötü şeyler yaşamadı. Ben bir insana rahatlık ve huzur veririm. Kim bu yüzü görüp acı çeker? İç sesimle anlaşamayacağım. Benim tek kusurum bu. Ah hayır benim kusurum yok. Nana'ın elini hissettiğinde kendine geldi ve hemen dibindeki kıza kaşlarını çatarak baktı. Kızın kocaman olmuş gözleriyle kendisine bakmasını garip karşılayarak bir adım yana çekildi ve duvar dibinden ayrılıp yan tarafındaki kıza döndü. "Ne öyle Tanrıyı çıplak gözle görmüşsün gibi bakıyorsun bana?" dedi ellerini cebinden çıkarmadan. Kızın "Sana iki kere seslendim. Dalmışsın galiba Jin Ho~shi." demesinin ardından başını olumsuz anlamda salladı ve yürümeye başladı. Arabasının kapısına geldiğinde arkasındaki hiç kıpırdamamış kendisine şaşkınlıkla bakan kızı eliyle çağırdı. "Neyi bekliyorsun sarı cüce?!" dedi, belki de ona Nana~shi demekle hata yapıyorum. Sarı cüce dediğim zamanlar böyle hissetmiyordum.
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Na Na Cuma Mart 15, 2013 10:50 am


      "Bana sarı cüce demesene. Sana Zengin Asalak dememden zevk alır mısın? Ne oldu şimdi? Senin bu ruh değişikliklerini hiç takip edemiyorum. Çok yorucu." Jin Ho'nun peşinden ilerledi ve arabanın yolcu koltuğuna geçip çantasını da kucağına aldı. Jin Ho'da sürücü koltuğa oturmuş, arabayı çoktan çalıştırmıştı. Bu arabayı kullanmıştı. Özel şoförlükten kovulduğu zaman. Jin Ho arkada ki kadın ile yiyişirken. Kadın ile yiyişme aklına geldikçe yüzünü buruşturuyordu. Judo antremanında sonrada arabaya binmişti hatta Jin Ho onu eve bırakmış ve bir dolu kimchiyi gece boyunca Jin Ho'ya hazırlamıştı. Ama şu an yarattığı etkiyi daha önce yaşamamıştı. Dikiz aynasına bakmaktan kaçındı ve yana yaslanarak hızla kayan görüntüyü izlemeye başladı. Sokaklar, insanlar. Jin Ho böyle sokakların insanı değildi. Burası Seul'un varoş, banliyö yakası olarak anılırdı. Bir dolu işçinin yuvası. Saçının tutamını parmağına doladı ve oynamaya başladı. Şehir merkezine doğru ilerliyorlardı. Nereye gittiklerini de bilmiyordu. Belki de Korean Pub'a gidiyorlardı. Oraya gitmek istediğini sanmıyordu. Sonuçta... Zaten düşünceleri karman çormanken aklına Jin Ho'nun kendisini öptüğü anının gelmesi faydalı olmayacaktı. Geniş cadde kavşağından geçtiler ve ilerlemeye devam ettiler. Ve tam o sırada tanıdık bir simayı kaldırımda başı boş gezerken fark etti. "DUR! DUR! ARABAYI DURDUR!" Jin Ho muhtemelen arabanın önüne çıktığını düşündüğü bir kediyi ve köpeği görmek için başını uzatırken Nana dışarıya fırladı ve caddeye koştu. "YOUNG-JOO-SSHI!" Peşinden koştu ve sonunda sesinin duyduğunda geriye dönerek kendisini fark etti. Göz yanılması olduğunu fark etmesine sevinmişti. İçtenlikle tebessüm ederek koşarak yanına ilerledi. "Young Joo-sshi. Seni gördüğüme sevindim. Nasılsın?" Nefes nefes kalmıştı.

    Kim Young Joo
    Kim Young Joo
    Seul Savcılık B. | Savcı
    Seul Savcılık B. | Savcı


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 12/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Young Joo C.tesi Mart 16, 2013 12:31 am

      Bir kaç gündür uğraştığı soruşturma için Seul'un en varoş sokaklarından birindeydi Young Joo. Sokağın köşesinde bulunan büyük barlardan birinde sahte para basıldığına dair bilgiler gelmişti ve hemen soruşturma açılmış. Seul Polis departmanı da bu görev için güvenilir kişiliğiyle tanınan Young Joo'yu seçmişti. Aslında büyütülecek bir olay olmamasına rağmen soruşturmayı kabu edip olayla ilgilenmeye başlamıştı. Şimdiden eline bir kaç delil ve işe yarayacak bilgiler geçmişti. Önünde geçmekte olduğu barlardan birinde durup kafa dağıtma amaçlı bir tane soju içip çıktı. İçmeyi çok seven biri değildi ama ne zaman başı sıkışsa yada stres altında olsa aynı babası gibi kendini içkiye veriyordu. Arabasını yoldaki park yasağı yüzünden soruşturma yerine biraz uzakta ki bir otoparka bırakmıştı. Bu varoş sokakta yürürken her çeşit insanla karşılaşmıştı. Bir sarhoş önünü kesmişti. Tabi hemen haddini bildirmeyi bilirdi ama yakasından tutup polis merkezine götürmüştü. Bir keresinde dilenci olan yaşlı bir adama kendisinden para istemişti. Merhametli bir kişiliği olduğuna dua etmeliydi. Cebinde ki bütün bir elli doları adamın eline tutuşturup uzaklaşmıştı. Bazen böyle şeyler kafasına eser ve o anda yapmak isterdi. Hava iyice kararırken hala park yerine doğru yürümekteydi. Tam o sıra da birinin arkasından seslendiğini zannetti. İlk seferde dönüp bakmasa da sesin tanıdık tınısı yüzünden merakına yeni düşüp arkasını döndü. Seslenen kişi ile göz göze geldiklerinde oldukça çok şaşırmıştı. Nana'nın tanıdık siması biraz daha kendine doğru yaklaşarak geliyordu. Onun böyle bir sokakta ne işi vardı ki? Yani böyle bir varoşhane de dedi içinden. Kız biraz daha yaklaşırken Young Joo da hareketlenip kıza doğru yürümeye başladı. Yanına vardığında kıza nazikçe sarıldı. Onun sıcaklığını hissetmek bile ayrıydı. İnsana huzur veriyordu. "Nana'ssi burada ne işin var? Biliyorsun burası hoş bir yer değil." dedi kızdan bedeninin uzaklaştırırken. Bu sırada dikkatini çeken küçük bir şey oldu. Nana'nın yüzünde bir yara bandı vardı. Başında aşağı bir endişe dalgası sarmaya başlamıştı Young Jooéyu. Telaşla titreyen eliyle kızın yüzündeki yaraya dokundu. "Nana ne oldu. Bana hemen anlatmalısın."
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Na Na C.tesi Mart 16, 2013 1:22 am


      Young Joo'nun telaşlı haline gülerek karşılık verdi ve elini geliş güzel etrafta salladı. "Judo antremanında da oldu. Önemli değil. Küçük bir sıyrık. Hem ben burada yaşıyorum Young Joo-sshi. Gördünüğü kadar kötü değil. Yokuşta ki apartmanları görüyor musun? Unutacağını düşünmezdim. Annem ve babamın evi. Yeniden oraya yerleştim." Ellerini montunun cebine sokuşturdu. "Peki sen burada ne arıyorsun? Seni burada asıl ben görmeyi beklemiyordum. Hem seni böyle yakalamışken bırak-" Sözü Young Joo'nun kolundan çekip, rastlantı buya hemen yanlarında ki eczaneye sokması ile kesildi. "Gerçekten yara önemli değil. Zaten bak bant yapıştırdım. Birkaç güne geçer." Ama Young Joo onu dinlemiyor gibi görünüyordu. Eczane görevlisinden küçük çaplı yara bantlarından aldı. "Yüzünde iz kalmasını istemiyorsan bu bantlardan kullanmalısın. Şunu çıkaralım." Jin Ho'nun yapıştırdığı Pororo desenli bantı geliş güzel çıkardı ve beyaz iz kalmasını engelleyen bantlardan birini yarasına yapıştırdı. Bu sırada sadece dudaklarını birbirlerine bastırmakla yetinmişti. Yeni yara bandına parmak uçları ile dokundu. "Teşekkürler Young Joo-sshi." Eczaneden sessizce çıktılar. Jin Ho-sshi 'de eczanesinin önüne arabasını çekmiş bekliyordu. Jin Ho'ya bakmadı ve Young Joo'ya döndü. "Eğer fazla işin yoksa bizimle birlikte neden gelmiyorsun. Muhtemelen bir bara gidiyoruzdur. Sende katıl." Umutla Young Joo'nun gözlerinin içine baktı. Jin Ho'a sorma gereği duymamıştı. Çünkü Jin Ho'da kendisine nereye gidecekleri veya ne yapacakları hakkında bir şey söyleme tenezzülünde bulunmamıştı. Jin Ho kabul etmese de onu es geçip Young Joo ile bir şeyler yapabilirdi. Tabi bu sırada sertçe kapatılan arabanın kapısını ve birkaç adımda yanına gelen Jin Ho ile gerginliği yeniden artış göstermişti.

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho C.tesi Mart 16, 2013 8:43 am

    Nana'ın arabadan kaçarcasına atlamasını ve bir adamın peşinden koşup onunla konuşmaya başlamasını gittikçe açılan ağzı ile seyretti. Elinin tersiyle çenesini ittirip ağzını kapattı ve kısık gözler ile Nana ile konuşan adama baktı. Beni bırakıp başka adama giden biri daha dünyaya gelmedi Kim Na Na! Yaptığının cezasını ödeyeceksin! Şu tipe bak! Bir de benden yakışıklı olsaydı bari. Durdu ve dikiz aynasından kendine bakıp smirk gülüşünü yaptı. "Senden yakışıklısı yok Jino." Adamın Nana'ın kolunu tutup yanlarındaki eczaneye sokmasıyla Jin Ho'ın daha önce hissetmediği gıcık bir his etrafını sardı ve yumruklarını sıktı. Adamı şimdiden hiç sevmemişti ve dövmek istiyordu. Dalga geçmek ve Nana'dan uzak tutmak. Neden Nana'ı araya soktum ki şimdi? Onunla bir alakası yok. Kabullenmiyordu kıskandığını NANA'ı kıskandığını. Dükkandan çıktıklarında hala konuşuyorlardı.

    Jealous Fight 612leejinho
    "Benim varlığımı falan mı unuttu bu kız?" diye sinirle söylendi ve sertçe arabanın kapısını çarparak çıktı ve Nana'ın yanına geçti. Adama diktiği soğuk bakışların yanına kolunu Nana'ın koluna değecek şekilde yakınlaştı kıza. Gözlerini zorla adamın suratından ayırdı ve Nana'ın yanağındaki Pororo yara bantının orada olmadığını fark ettiğinde yüzünü kızın yüzüne yaklaştırdı ve "Nana~shi. Yüzündeki iğrenç yara bantı da ne? Nerede senin Pororo yara bantın?" dedi ve sırf adama inat olsun diye iki eliyle kızın yanaklarını tuttu ve gözleriyle iğrenç düz yara bantına baktı.
    Kim Young Joo
    Kim Young Joo
    Seul Savcılık B. | Savcı
    Seul Savcılık B. | Savcı


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 12/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Young Joo C.tesi Mart 16, 2013 9:03 am

      Olanlara şaşkınlıktan fal taşı gibi olmuş gözleriyle bakıyordu. Hiç tanımadığı ve gözünün tutmadığı bir adam gelip Nana'yı çekiştirip hesap soruyordu. Hayatında böylesini görmediğine yemin edebilirdi Young Joo. Kendisini görmezden geliyor gibiydi. Selam bile vermeden araya dalmıştı. Yine de kendine hakim olmayı bilirdi. Adama -aslıda genç, çocuk kelimesi yada daha da çok züppe uyuyordu ama yinede saygılı olup selam verdi."Anyanghaseyo. Ben Kim Young Joo. SAVCI Kim olarak ismimi duymuş olabilirsiniz." Savcı kısmını özellikle bastırarak söylemişti. Gözü bu adamı hiç tutmamıştı. Nana'nınsa adama tepki vermemesi Young Joo'yu çileden çıkarmak üzereydi. Biraz önce selam vermesine rağmen karşılık olarak bir şey alamamış. Ukala, kendini ne sanıyor ki! Altında ki son model arabadan bunu anlamalıydı ama Nana'nın böyle bir adamla ne işi olabilirdi ki? Aklından geçen düşüncelerden en mantıklısı ama olmasını istemediği tek şey Nana'nın bu çocukla olması gerekenden daha yakın bir ilişki kurmuş olmasıydı. Meraklı biri değildi ama Nana için her zaman ki gibi endişelenmişti. "Beni bağışlayın. Ama ikiniz birlikte misiniz?"
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Na Na C.tesi Mart 16, 2013 9:21 am


      Yüzünün Jin Ho'nun elleri arasında olduğunu umursamamazlıktan gelmeye çalışıyordu. Tabi vücudu ona pek itaat etmiyordu. Jin Ho'nun yara bandına attığı kısık bakış ve yüzünü buruşturması, gözleri kilitlenmişti sanki ona karşı. Jin Ho yüzünü bırakırken afallamıştı. "Anyanghaseyo. Ben Kim Young Joo. SAVCI Kim olarak ismimi duymuş olabilirsiniz." Young Joo'unun da Jin Ho'nun ani gelişi ile şaşırdığı belli oluyordu. Ama tepki veremiyordu. Jin Ho'da Young Joo ile ilgilenmiyormuş gibiydi. Nana'nın düşündüğü şey ise... Jin Ho ile fazla yakın duruyor olmasıydı. Dudaklarını yaladı ve dişledi. Ama gözleri halen Jin Ho'nun yüzündeydi. "Beni bağışlayın. Ama ikiniz birlikte misiniz?" Young Joo'nun sorusu ile dımdızlak kaldı ve hızla başını ona doğru çevirip telaşla "HAYIR!" dedi ama aynı anda Jin Ho'da "EVET!" demişti. Nefes dahi almasına fırsat kalmadan sözlerini sıralamaya başladı bir taraftan da elini Jin Ho'nun koluna sertçe vurmuştu. "Şaka yapıyor, şaka. Biz sadece... Arkadaşız." Jin Ho şimdi ne akla hizmet 'EVET!! diye cevap verdi ki. "Young Joo-sshi. Bu... Lee Jin Ho. Lee Jin Ho... Savcı Kim." Ellerini iki erkeğin arasında gelişi güzel salladı ve tanışma merasimini tamamladı. Young Joo'nun koluna asıldı. "Young Joo-sshi sende bizle gel." Yüzünde tebessüm soldu ve omzundan geriye şüpheli bir şekilde Jin Ho'ya baktı. "Bara gidiyoruz değil mi Jin Ho-sshi? Young Joo-sshi benim çocukluk arkadaşım. Yani... Sayılır. Yaş farkını öne çıkarırsak. Ama... Kendimi en yakın hissettiğim kişi. Gelebilir öyle değil mi? Sen zaten barda V.I.P bölümünde takılırsın herhalde."

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho C.tesi Mart 16, 2013 10:05 am

    Adamın konuşmalarını takmıyordu, birini en iyi şekilde gıcık etmenin ilk maddesinin onu takmamak olduğunu biliyordu. Adamın sevgili misiniz sorusuna neden evet dediğini bilmiyordu ama yine sorsa yine evet diyeceğini biliyordu. Gıcık olmuştu herife ve Nana'ın ona yakın davranması sinirini bozuyordu. Nana adamı kendisine taktim edince gözlerini devirdi. Çocukluk arkadaşı diye böyle yakın davranmasına gerek yok, hem adam yaşlı bee! Benim gibi genç bir Tanrı dururken bunu- Ne saçmalıyorum yine? Fakir fakir eşitliği. Hoş adamda fakir bir tipi yok ama etrafında araba falan göremiyorum. Nana kendisine sormadan adamı yanlarına çağırınca sinirden dişlerini sıktı Jin Ho. Belki seninle özel bir işim vardı sarı cüce. Şimdi adamın yanında ona sarı cüce diye de seslenemem! Ona yakın davranmam lazım. Nana bana oppa demeli. OPPAAAAĞ Gözlerini devirdi ve onları beklemeden -tabi Nana'ı bir kez çekiştirmeyi ihmal etmeden- arabaya bindi ve anında kornaya bastı. "Nana~shi, seni bekliyorum hadi." dedi kafasını uzattığı camdan. Nana'a keskin bir şekilde bakıyordu, öne, yanıma otur. Yanıma otur. Gözleriyle onu hipnotize etmek istiyordu. Eğer adamda utanmazlık edip kendilerine katılırsa onları bara değil, başka bir mekana götürecekti.
    Kim Young Joo
    Kim Young Joo
    Seul Savcılık B. | Savcı
    Seul Savcılık B. | Savcı


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 12/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Young Joo Paz Mart 17, 2013 12:25 am

      Havada garip bir çekişme havası vardı. Bunu o adamla -herif demeyi tercih ederdi ama kişiliğine uymuyordu. Öyle ortalıkta dolaşan gangıster tiplerden farkı yok gibiydi. Üstelik artık bu arabanın parasını kim veriyorsa bir züppe olduğu belliydi. Ellerini kısa saçlarına götürüp biraz düşündükten sonra Nana'nın nazik teklifini kabul etmenin bu çekişmeye dahil olacağı anlamına geleceğini biliyordu. Yine de çocukça kabul edecekti. O züppeye haddini bildirmeliydi. İlla güç kullanacak değildi. Onu hareketleri ve aklıyla yenebilirdi. "Bu nazik teklifini çevirmek sanırım bana uymaz Nana'sshi" cümlelerini kurarken bir yandan da arabada kendilerini pür dikkat dinlemeye çalışan züppeye sinir bozucu bir bakış atmıştı. İstediği buysa neden olmasın? diye düşündü. "Yalnız Nana'ssi arabam hemen ileride ki bir otoparkta. Karşılaştığımızda oraya gitmekteydim. Bana eşlik edersen arabamla gideceğimiz bara gidebiliriz. Tabi arkadaşınla gitmeyi tercih ediyorsan orası ayrı." dedi Nana'yı bir karar ortasında bırakıp.
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Na Na Paz Mart 17, 2013 12:55 am


      Kafasının tepesinde kocaman yanıp sönen bir soru işareti oluştu. Bir tarafta Jin Ho diğer tarafta Young Joo vardı. Bariz bir şekilde arada kalmıştı. Omzunun üzerinden arabada onları izleyen Jin Ho'ya baktı, sonra yeniden Young Joo'ya döndü. Şimdi niye böyle arada kaldım ki? Jin Ho arabada beni bekliyor. Young Joo'da eşlik etmesini öneriyor. Jin Ho'ya yeniden baktı. Keskin gözlerini kırpmadan kendisine bakıyordu. Young Joo'da tebessüm ederek ona bakıyordu. Sonuçta aynı yere gideceğiz değil mi? O zaman kiminle gittiğimin bir önemi olmaz. Sanırım. Jin Ho-sshi neden öyle bakıyor, Young Joo'da bekliyor.... Jin Ho zaten bara gidince V.I.P'de kadınları ile takılacak. AĞĞĞHHH! ZATEN ARABADA BİR DOLU LAF SÖYLER! "Bir saniye." diyerek hızla Jin Ho'nun arabasına yöneldi ve eğilip, Jin Ho'ya baktı. "Jin Ho-sshi nereye gidiyoruz? Korean Pub'a öyle değil mi? Sen önden git. Ben Young Joo-sshi ile gelirim... Yabancılık-Çekmesin. Arabası hemen otoparktaymış." Jin Ho'dan ses gelmeyince bir süre durdu. Ardından elini Jin Ho'nun önünde salladı. "Jin Ho-sshi?" Elini Jin Ho'nun direksiyonu fazla (!) sıkı kavramış eline götürdü ve sarstı. "Jin Ho-sshi?"

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Paz Mart 17, 2013 3:04 am

    Adamın söyledikleri gözü seğirmeye başladı. Kimi kimin elinden alıyor ya?! Onu ilk ben gördüm. Tamam sen çocukken de görmüş olabilirsin ama yıllar sonra ilk ben gördüm. İlk kim gördüyse Nana onundur. Boğazını temizledi ve yarıya kadar açık olan camını daha da açtı ve Nana'a keskin bakışlarını daha da keskin bir şekilde dikti. Kızın yanına gelip onu seçmesi ile alakalı konuşmasıyla fark ettirmese de çok kızdı ve biraz da kırıldı. Kırılma demeliyim şuna, ben kazanamadığım için hırs yapıyorum evet. Her zaman Jino kazanmalı. Evet evet. Gayet sakin bir şekilde hemen dibinde yüzüne doğru eğilmiş Nana'a hızlı bir şekilde kulağına yaklaştı ve gözleri de savcının üzerindeyken "Sen bilirsin Nana~shi ama bu sana gece yemeklerine mal olacak ve Korean Pub'a gitmiyoruz. Beni takip edin siz." dedi nefesini kızın kulağına vere vere. Gözlerini bir saniye bile savcının gözlerinden ayırmıyordu. Yüzünü uzaklaşltırmadan hemen önce dudaklarını Nana'ın yanağına değdirdi ve şaşırmış gibi görünerek "Pardon yanlışlıkla oldu." dedi ve savcıya baka baka gülümsedi. Nana donmuş bir heykel gibi kendisinden uzaklaştıktan ve savcı ile arabaya geçtiklerinde direksiyonu daha da sıktı. "Bu adam nereden çıktı ya?! Yaşlı adamlar ne zamandan beri çocukluk arkadaşı oluyor?" dudaklarını yaladı ve arabayı onların önüne doğru sürdü. Korean Pub'a götürecekti Nana'ı ama bu adamda da dahil olduğu için en yakın neresiyse oraya götürecekti tabi ki. Çünkü Korean Pub bu varoş yerlere uzaktı ve o ikisinin o dakikalar boyunca arabada yalnız kalmalarını istemiyordu. Arabayı sürerken bir yandan da kendisine uygun mekanlara bakıyordu. Alkolsüz, kalabalıksız, yakın olamayacakları bir yer. Bulmuştu. Bilardo salonu. Sinsice sırıttı.
    Kim Young Joo
    Kim Young Joo
    Seul Savcılık B. | Savcı
    Seul Savcılık B. | Savcı


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 12/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Young Joo Paz Mart 17, 2013 4:22 am

      Sinirlenmişti. Biraz önce olanlar gerçekten küplere binmesine neden olmuştu. Yumruğunu sıkıp sakin olmaya çalıştı. Ama bunun çok işe yaradığını zannetmiyordu. Derin bir nefes alıp Nana'yla arabasını park ettiği alana gidip gittiler. Arabay bindikten sonra elini direksiyona sıkıca yapıştırmıştı. O kadar sıkı yapıştırmıştı ki terleri avcunun arasından akıp gidiyor ve direksiyonu tutmasına engel oluyordu. Sol cebinde ki mendiline uzanıp aldı ve ellerini sildi. Bir yandan önde giden züppe kılıklı herifi takip ediyordu. Artık adam kelimesini bile kullanmayacaktı. Bu kadar incelik yeterde artardı onun gibiler için. Hem o kim oluyordu ki? Nana'yı öpme hakkına sahip olabiliyordu? Birlikte olmadıklarını söylediği halde nasıl, nasıl? Kafayı yemek üzere olduğunu düşündü. İş artık endişe kısmını geçiyordu. Nana'yı biraz önceki olay yüzünden kıskanmaya başlamıştı. O adi heriften hemde. Korean Pub'a gideceklerini zannediyordu ama gittikleri yol bunun tam tersiydi. Yol boyunca araba da hem Nana hemde Young Joo sessiz kalmıştı. Bu hava oldukça rahatsız ediciydi. Boğazını temizleyip arabanın aynasından Nana'ya bir yandan da yola bakarak konuşmaya başladı. "Aslında aranızda nasıl bir ilişki olduğunu sormayacaktım ama... Oldukça samimi gözüküyorsunuz. Sen hayır dedin ama o -ismini bilmediğim genç tam tersini söylüyor kafam karıştı. Her neyse önemli değil. Merakımdan dolayı beni bağışla." Önünde ki arabanın sola direksiyon kırmasıyla geldikleri yerin bir bar değilde bilardo salonu olduğunu anlaması bir oldu. Korean Pub'a gitmeseler bile bir bilardo salonuna neden gelmişlerdi ki? Aklında bu soru dönüp dururken arabayı sola kırıp park etti. Anlaşılan bu züppe kılıklı gerçekten rekabet istiyordu. Young Joo'nun bunu seve seve kabul edeceği kesindi. Ne de olsa bilardo da iyiydi. Yenilme ihtimali ise hiç yoka oldukça yakındı.
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Na Na Paz Mart 17, 2013 5:09 am


      Arabanın arka koltuğunda ellerini kavuşturmuş oturuyordu. Yol boyunca sessizce oturmuşlardı. Aslında fazla uzun sürdüğü de söylenemezdi yol mesafesinin. Korean Pub'a gitmediklerini anlaması birkaç saniyesini almıştı sadece. Resmen hayatını başkasının gözünden izliyormuş gibi hissediyordu. Jin Ho'nun dudaklarını yanaklarının üzerinde anlık bir şekilde hissetmesi bile küçük çaplı kalp krizlerine, mide bulantısına, baş dönmesine ve havada asılıp kalmasına neden olmuştu. Young Joo'nun bir şeyler söylediğini az buçuk duyuyordu ama cevap verme gereği hissedemiyordu. Sessiz durmaya devam ediyordu. Sonunda araba durduğunda sanki vücudu başkasının kontrolü altındaymış gibi arabadan indi, Young Joo'nun peşinden Pitch Core tabelası yazan ve arka sokakta girilen binaya girdiler. Öğleden sonra olmasına karşın binaya girdiği andan itibaren sanki gece yarısı buraya gelmiş gibi hissetmişti. Karanlık ve loştu. Kalabalık değildi en azından. İçki, sigara kokusu ortama bariz bir şekilde yayılmıştı. Young Joo'nun peşinden ilerlemeye devam ederken ileride elinde isteka ile duran Jin Ho görüldü. Kendi sertçe tokat atma isteği duyuyordu çünkü bu hali ile sanki dilsiz, sağır duyularından eksikler olan bir kızı andırıyordu. Derin bir nefes aldı ve Jin Ho'ya doğru adeta zıplayarak gitti ve ellerini çırparak istekalardan birini aldı. En azından bilardo oynayarak aklını dağıtabileceğini düşünüyordu. "Young Joo-sshi!" Young Joo'nun yanına koştu ve elinde istekayı onun eline tutuşturdu. Yeniden bir isteka daha aldı ve yere vurdu. "Bilardo zamanı!"
    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Paz Mart 17, 2013 6:36 am

    Nana'ın kendisine doğru zıplayarak geldiğini gördüğünde gülümsedi ve içinde bir şeylerin hareket ettiğini hissetti, heyecanlanmıştı. Kızın uzanıp yanındaki dizilmiş istekalardan iki tane alması üzerine gülümsemesi büyüdü ama arkasını dönüp savcıya doğru koşması yüzündeki gülümsemeyi donuklaştırdı ve yavaşça hayatına son verdi. İçindeki hızla dolaşan harekette duvara toslamışcasına canını acıttı ve bitti. Yüzü asıldı ve Nana'a ilerleyip arkasından uzandı ve kızın elindeki istekayı aldı. "Nana~shi senin zarar görmeni istemem. Çünkü erkek erkeğe bir oyun olacak bu." dedi ve savcıya alayla baktı. Sanat, spor vb şeyler asla Jin Ho'ın ilgisini çekmezdi ama uzman olduğu bir şey varsa -kızları ayartmak ve süper alkol almak dışında- bilardo oynamasıdır. Kesinlikle kaybetmez. Poposunu bilardo masasına dayadı ve elindeki istekanın ucuyla oynarken "Düelloya var mısın adını daha önce hiç duymadığım 'savcı'?" savcı derken bir eliyle tırnak işareti yapmıştı ve cümlesini bitirdiğinde gözlerini adamın gözlerine dikti. Kesinlikle kaybetmekten haz etmeyen biriydi ve bilardoda kaybetmezdi.
    Kim Young Joo
    Kim Young Joo
    Seul Savcılık B. | Savcı
    Seul Savcılık B. | Savcı


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 12/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Young Joo Paz Mart 17, 2013 8:20 am

      Adını hiç duymadığı savcıymış. Kim oluyor da yaşça büyüğü olduğu birine böyle sesleniyordu ki? En azından Young Joo adını takdim etme lütfuna girip selam vermişti. Demek ki görünüş ve kişiliğinin hiç bir farkı yokmuş diye düşündü. Sinir katsayıları öyle çok artmıştı ki titreyen elindeki istakayı zorla tuturken oldukça soğuk bir ses tonuyla karşılık verdi. "Seve seve varım bay adını söyleme nezaketinde bulunmayan arkadaşım" İstediği buysa seve seve yapacaktı. Rekabet mi? Elbette kabul edecekti. Eğlence için yapmadığı ilk bilardosu olacaktı. Kendine güveni fazlaydı. Bu oyunda iyiydi. Belki bilardo yerine bowling gibi bir şey olsa başaramazdı. Ama söz konusu bilardoydu. Yıllardır oynadığı ve başarılı olduğu tek oyun. Avcunun arasında ki istakayı döndürdü ve ucunu sinirini bozan herife doğrulttu. "Önce kim başlıyor yazı-tura mı atalım? Yoksa Nana sen mi karar vermek istersin?" Bakışlarını karşısında ki heriften Nana'ya doğru çevirdi. Young Joo'ya göre her ikisi de kabul edilebilirdi. Ama bu düelloyu yaparken Nana'yı ortamdan soyutlamayacaktı.
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Na Na Paz Mart 17, 2013 8:33 am


      "Elbette!" Bir Young Joo'ya bir Jin Ho'ya baktı. "Jin Ho-sshi başlasın. Young Joo-sshi senin mükemmel oynadığından eminim. En azından Jin Ho-sshi'ye şans tanımış oluruz." Aslında sözlerinde belli bir ima yoktu. Sadece... Aslında sözlerinde ki anlamı kendisi de anlamamıştı. Jin Ho'nun bilardoda iyi olup olmadığını bilmiyordu. Aslında Young Joo'nun da iyi olup olmadığını bildiği bir gerçek vardı. Ama sözlerinin etkisi ile Young Joo hafif bir şekilde tebessüm ederken, Jin Ho ifadesiz gibi görünüyordu. Neden hep aralarında kalıyorum? Oynayın işte. Jin Ho, yüzüne bile bakmadan bilardo masasının etrafında yürüdü ve daha önce üçgen şeklinde yerleştirilmiş bilardo toplarına baktı. "Ben.. Size... İçecek bir şeyler... Falan alıyım." Ama sözünün iki erkek tarafından duyulup duyulmadığından emin değildi. Masadan uzaklaşırken sanki arkasında yeni bir dünya savaşı başlatabilecek iki asker bıraktığını düşünüyordu. Bar tezgahına yaklaştı ve oturaklardan birine oturdu. Gözlerini Young Joo ve Jin Ho'dan ayırmıyordu. "Hafif iki içki." Muhtemelen güneş batmaya başlamış olmalıydı diye düşündü. İçki yüzünden onların kontrollerini kaybetmesini istemiyordu. Ne oluyor bunlara böyle? İki bardağı da kaptı ve yavaşça bilardo masasına doğru yeniden yaklaşmaya başladı. Masanın hemen yanında ki küçük yuvarlak masaya bardakları yerleştirdi ve yüksek oturağa oturdu.

    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Paz Mart 17, 2013 8:47 am

    Savcının konuşması ardından gözlerini devirdi. Nana tanıttı ya beni, bir daha sana niye adımı söyleme zahmetinde bulunayım. Nana'ın imalı sözlerine suratını ifadesiz hale getirmek için bayağı bir uğraş verdi ama duvar gibi olmuştu yüzü. Mükemmel oynuyormuş? Sen daha benim daha nasıl oynadığımı bilmiyorsun Kim Na Na! Ben kaç kişiyle iddiaya girip onları sadece donlarıyla bırakıp buradan ayrılmıştım. Mükemmelim. Masanın etrafında dolaştı ve Nana'ın içki almak için uzaklaşmasını izledi. Savcının hafif öksürüğünü duyduğunda gözlerini devirip ona baktı. "Senden hiç hoşlanmadım."dediğinde smirk gülüşünü yüzüne yerleştirdi ay bende yalvarıyordum Nana'ın çocukluk arkadaşı salak savcı beni sevsin, aralarına alsınlar beni de, diye geçirdi içinden ve savcıya yukarıdan bakarak "Ben gay değilim, benden hoşlanmana gerek yok." dedi ve savcı yanıt verecekken Nana içkilerle birlikte yanlarına geldi. İstekasının ucunu sivriltti ve toplara doğru hedef aldı. Nana'a baktı sana rezil olursam bu adamı döverim, yada adam tutarım o döver, diye düşündü ve önüne dönüp eğildi. Tek gözünü kapayıp istekayı bilardo toplarına doğru oranladı. Derin bir nefes çekti ve istekayı toplardan birine vurdu.
    Kim Young Joo
    Kim Young Joo
    Seul Savcılık B. | Savcı
    Seul Savcılık B. | Savcı


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 12/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Young Joo Çarş. Mart 20, 2013 5:15 am

      Sinirden titremekte olan ellerini üzerindeki takımın ceplerine soktu. O kadar çok sinir olmuştu ki önüne geçebilecek büyük bir kum torbasını bile toz parça edebilirdi. Nana'nın geri gelmesiyle karşısında züppe kılıklı serseriye haddini bildirememişti. Bulunduğu yerden uzanıp Nana'nın bir kaç dakika önce getirdiği içekilerden birini aldı ve tekdikişte içti. Sinirlerine hakim olmalıydı. Nana'nın karşısında bu herif yüzünden küçük düşmemeliydi. Sıra kendisine geldiğinde bilardo masasının kenarına dayadığı istakasını alıp ucunu düzeltti. Masanın her bir köşesine yayılmış olan toplara göz attıktan sonra ikisini gözüne kestirdi. Beyaz topu hedef alarak toplara vuruş yaptı. Birbirlerine çarptıktan sonra ikisini de deliğe girdirebilmişti. Şimdi içinde küçükte olsa bir rahatlama oluştuğunu hissedebilimişti. Bileklerini oynattıktan sonra karşısında ki herife dönüp" Sayılar eşitlendi. Umarım adil bir oyun çıkarabiliriz."
    Kim Na Na
    Kim Na Na
    Visual Arts | I. Sınıf
    Visual Arts | I. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 158
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Kim Na Na Çarş. Mart 20, 2013 6:10 am


      Oyun süresince kaç kez bar ile bilardo masası arasında mekik kurduğunu bilmiyordu. Oyunda rekabet arttıkça her ne hikmetse içki miktarı da artmaya başlamıştı. Bir kaç bu kadar içki yeter derken hem Young Joo'nun hem de Jin Ho'nun gözlerini bile kırpmadan dikmeleri ile süklüm püklüm olup susmuştu. Umarım onca içkiden sonra dağıtmazlar kafalarını. Zaten oyunun bitmesine az kaldı. Jin Ho'dan hiç beklemezdim. Aslında niye beklemiyordum ki? Sonuç olarak... İyi bilardo oynuyormuş. Young Joo-sshi'de. Son birkaç top kaldı. Umarım oyunu bitirmeden önce birbirlerinin kafalarında istekaları kırmazlar. Hiçte anlamıyorum neden birbirlerinden hoşlanmadılar. Küçük çantasından çıkardığı cüzdanına göz attı. Tüm içkilerin parası benden çıktı. Çok az won'um kaldı. Masada oturamayacak kadar gergindi bu yüzden ayağa kalktı ve cüzdanını elinde sıkıca tutmaya devam ederek masaya doğru yaklaştı. İşte son nokta. Siyah top. Jin Ho heykel gibi masanın karşısında duruyordu. Sıra Young Joo'daydı ve şansı yaver giderse son top ile tüm oyunu bitirecekti. Dudağının kenarını ısırdı bekledi. Young Joo gözünü bile kırpmadan konsantre oldu ve isteka hareket etti. Vuruş. Beyaz topun yavaşça kayışı ve siyah topa vuruşu ve... "OPPA! YOU WIN!" Ellerini birkaç kez birbirlerine vurdu ve geniş bir şekilde gülümsedi. Ve ani bir şekilde Jin Ho'nun elinde ki istekanın yere inmesi. Hızla Jin Ho'ya döndü. Çenesi kaskatı gerilmişti ve kendisini sıktığını boynunda oluşan damarlardan anlayabiliyordu. Hızla Jin Ho'nun yanına seğirtti ve boşta olan elini Jin Ho'nun eline götürdü. "Jin Ho-sshi.. Sadece bir oyun. Ben bile oynamadan eğlendim. Jin Ho-sshi..." Dudaklarını birbirlerine bastırdı. "Young Joo-sshi çok eğlenceli bir gündü. Bize katılmana sevindim." Jin Ho'nun kolunu çekiştirerek masadan uzaklaştırmaya çalıştı ama ani bir şekilde Jin Ho kolunu itince elinde tuttuğu cüzdanı hızla elinden kaydı ve açık tarafından tüm bozuklukları yere saçıldı. Hızla yere eğildi ve bozuklukları toplamaya çalıştı. "Önemli değil. Hepsini toplarım. Hemen." Bozukluklardan birini almaya çalışırken Young Joo'nun elini elinde hissetti. Yüzünü kaldırdı ve Young Joo'ya baktı. "Tırnakların fazla kısa sana yardım ediyim." Jin Ho'nun mırıldandığını duydu. Hemen yanlarında ayakta duruyordu. Uzun bacağını aralarından geçirerek yürüdü. Hızla doğrulup Jin Ho'nun gerisinden bağırmaya başladı. "Jin Ho-sshi! Jin Ho-sshi! Bekle!"

      Jealous Fight Tumblr_lqwhmuYns21ql4zdjo1_250Jealous Fight Tumblr_lqwhmuYns21ql4zdjo2_250
      Jealous Fight Tumblr_lqwhmuYns21ql4zdjo3_250Jealous Fight Tumblr_lqwhmuYns21ql4zdjo4_250
    Lee Jin Ho
    Lee Jin Ho
    Law | II. Sınıf
    Law | II. Sınıf


    Mesaj Sayısı : 146
    Kayıt tarihi : 24/02/13

    Jealous Fight Empty Geri: Jealous Fight

    Mesaj tarafından Lee Jin Ho Çarş. Mart 20, 2013 7:22 am

    Hayatında ilk defa kaybetmişti. Bir kız için iddiaya girdiği çok olmuştu ama kaybettiği ilk defa... Yediremiyordu gururuna, görüntüsüne, kendisine. Hiç sevmediği birinin karşısında zafer bakışları atmasına deli oluyordu, eğer Nana olmasaydı onu gerçekten çok iyi dövebilirdi. Ama Nana'ı kaybetmekten korkuyordu. Evet. Nana'a karşı bir şeyler hissediyorum ve bu hisler şuan beni boğuyor. Nana'ın gözü önünde kaybettim, hayatımda her alanda onu mahvedebileceğim birinin önünde yenik düştüm. Dişlerini öyle bir sıkıyordu ki damağı acımaya başlamıştı. Nana'ın kolunu tutuşu, onu çekiştirişi hiçbirini hissetmiyordu. Hırs Jin Ho'ın içini ve dışını santim santim kaplamış ve şimdi onu yiyordu. Nana'ın elleri arasındaki kolunu sertçe çektiğinde yere düşen şeyleri gördü ve bakışlarını ağır çekimde yere indirdi. Nana'ı yere düşen bozukluklarını toplamaya çalışırken gördüğünde siniri hafifleşerek yerini merhamete bıraktı. Ellerini sıkmayı bırakıp pardösünün uçlarını geriye doğru itikledi ve eğilmek için atak yapacakken savcının yılışık tavrı ve sesiyle öylece kaldı. Dişler ve yumruklar tekrar sıkılmaya başlandı ve merhamet Jin Ho'dan uzaklaştı. Cidden her şeyde böyle yılışık olmak zorunda mı? Eline neden dokunuyor? O bekar bir kız. Başını kaldırıp gözlerini devirdi. Daha fazla bu sahneye tanık olamayacağım. Bilerek aralarından geçti ve ellerini cebine soktu. "Arabadayım. Çabuk gel Nana~shi." kızın ismini bastırarak söyledi ve kapıdan çıktı. Nana'ı sana bırakmayacağım. Ne yapıp ne edip onu kendime aşık edeceğim.


    RP SON.

      Similar topics

      -

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 10:07 am