G E Ç M İ Ş E D Ö N Ü K
16.06.2008.
16.06.2008.
Gözleri patronun kalın dudakları arasında konuştukça sallanan sigaranın düşmek için yanan izmaritine takılı kalmıştı. Kendini yakıyordu, hem içeni zehirlemek hem de aşağı çok aşağılara düşebilmek için. Kurtulmak için, minik zerrelere ayrılıp yok olmak için. Junky'de isterdi yok olmayı ama başaramıyordu. Hayat aletimi yalamak istiyor, bu yüzden beni öldürmüyor. Dudaklarını iyice yaladı ve havadaki izmarit zerreciklerinin dudaklarına kokan kokusunu çekti içine. Elini çaktırmadan cebine indirdi, genelde sigara paketini sağ tarafına koyardı, ama şimdi paket yerine bacağına dokundu. Shit! Parasızlık. Sigara alacak kadar bile parası yoktu ama işe geç kalmayı daha doğrusu sürtmeyi gayet iyi başarıyordu. Elini cebinden çıkardı ve burnuna sürttü. Şuanda çok fazla sigara içesi gelmişti, bağımlılık kötü bir şeydi. On bir yaşından beri sigara içiyordu ve içmediği bi gün olmamıştı. Karşısındaki adamın kendisine bağırmasını takmıyordu, neyi takmıştı bu zaman kadar. Sadece tek istediği baterisini rahatça çalabileceği ve insanlara bunu gösterebileceği bir yaşamdı, tabi biraları-sigaraları ve onu yatakta bekleyen kafa kadar büyük memeleri olan kızlarla birlikte. Hayaline güldü ama hemen düzeltti dudaklarını. Başını kaldırdı ve karşısında göbeğini patron masasına dayamış, sonunda kalın dudakları arasında ezdiği sigarayı kuru kafa şeklindeki kül tablasına atmış adama baktı. Piç patronu. On sekiz yaşında olduğu için yeni yetme görüyordu ve hak ettiği parayı vermiyordu. Ama kimin umurundaydı? Sigara ve içki alacak kadar parası varsa gerisi önemli değildi. Şuanda o kadar parası yoktu ama hatta hiç parası yoktu. Altmış derecelik minik bir baş eğmesi yaptı ve doğrulduğunda hafif peltemiş kelimelerini ağzında yuvarladı. "Geç kaldığıma değecek bir şov vereceğim efendim. Şimdi görsünler Junky kimmiş!" dedi atarlı gencin hallerini takınıyormuş gibi yaparak odadan çıktı. Uzun karanlıktan loşluğa yavaşça geçiş yapan koridorda ilerlerken müzik sesi de yüksekliğe geçiş yapıyordu. Sahne arkasına hızlı bir geçiş yaptı ve garson kızın götünü okşayıp kulağına fısıldadı. "Bu şarkı senin için olacak." kızın adını bile bilmiyordu sadece her zamanki gibi kızı yatağa atmanın ilk adımını atıyordu işte. Bu garson yeni girmişti işe ve kız tam bir piliçti. Kızıl saçları götüne kadar uzanıyordu ve iri göğüleri vardı, eee Junky başka bir şey istemiyordu zaten. Onu her halükarda sikecekti kafaya takmıştı. Kızın elini tuttuğunu hissettiğinde kıza döndü ve göz kırptı. Bağıran kalabalığı ve azaltılan müziği duyuyordu. Bu iğrenç gece kulübünde üç kişilik bir grupla çalıyordu. Solist ve gitarist çocukla sadece iki kere konuşmuştu, takmıyordu buradaki kimseyi. Sahneye çıktığında ve grup ismi bağırıldığında sırıttı. En azından bu gece de parasını çıkaracaktı ve şu kızın odasında yatardı, evi yoktu. Daha doğrusu göçebe gibiydi. Genelde gece birlikte olduğu kızın evinde kalırdı yoksa da parkta ya da gecelik kiralık odalarda. Baterinin başına geçti ve onu -daha dooğrusu grubu- alkışlayan kişilere sırıttı. Hepsini para olarak -tabi kızları çıplak olarak- hayal ediyordu. Loş bar birden renkli ışıklarla dönmeye başladı ve Junky'de hızla oturup baterinin dünyasına daldı.