NOBLE BEAST

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2 posters

    Time To Dump.

    Cho Jun Ki
    Cho Jun Ki
    Breakout | Baterist
    Breakout | Baterist


    Mesaj Sayısı : 15
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    Time To Dump. Empty Time To Dump.

    Mesaj tarafından Cho Jun Ki C.tesi Mayıs 11, 2013 2:06 am

    G E Ç M İ Ş E D Ö N Ü K
    16.06.2008.


    Gözleri patronun kalın dudakları arasında konuştukça sallanan sigaranın düşmek için yanan izmaritine takılı kalmıştı. Kendini yakıyordu, hem içeni zehirlemek hem de aşağı çok aşağılara düşebilmek için. Kurtulmak için, minik zerrelere ayrılıp yok olmak için. Junky'de isterdi yok olmayı ama başaramıyordu. Hayat aletimi yalamak istiyor, bu yüzden beni öldürmüyor. Dudaklarını iyice yaladı ve havadaki izmarit zerreciklerinin dudaklarına kokan kokusunu çekti içine. Elini çaktırmadan cebine indirdi, genelde sigara paketini sağ tarafına koyardı, ama şimdi paket yerine bacağına dokundu. Shit! Parasızlık. Sigara alacak kadar bile parası yoktu ama işe geç kalmayı daha doğrusu sürtmeyi gayet iyi başarıyordu. Elini cebinden çıkardı ve burnuna sürttü. Şuanda çok fazla sigara içesi gelmişti, bağımlılık kötü bir şeydi. On bir yaşından beri sigara içiyordu ve içmediği bi gün olmamıştı. Karşısındaki adamın kendisine bağırmasını takmıyordu, neyi takmıştı bu zaman kadar. Sadece tek istediği baterisini rahatça çalabileceği ve insanlara bunu gösterebileceği bir yaşamdı, tabi biraları-sigaraları ve onu yatakta bekleyen kafa kadar büyük memeleri olan kızlarla birlikte. Hayaline güldü ama hemen düzeltti dudaklarını. Başını kaldırdı ve karşısında göbeğini patron masasına dayamış, sonunda kalın dudakları arasında ezdiği sigarayı kuru kafa şeklindeki kül tablasına atmış adama baktı. Piç patronu. On sekiz yaşında olduğu için yeni yetme görüyordu ve hak ettiği parayı vermiyordu. Ama kimin umurundaydı? Sigara ve içki alacak kadar parası varsa gerisi önemli değildi. Şuanda o kadar parası yoktu ama hatta hiç parası yoktu. Altmış derecelik minik bir baş eğmesi yaptı ve doğrulduğunda hafif peltemiş kelimelerini ağzında yuvarladı. "Geç kaldığıma değecek bir şov vereceğim efendim. Şimdi görsünler Junky kimmiş!" dedi atarlı gencin hallerini takınıyormuş gibi yaparak odadan çıktı. Uzun karanlıktan loşluğa yavaşça geçiş yapan koridorda ilerlerken müzik sesi de yüksekliğe geçiş yapıyordu. Sahne arkasına hızlı bir geçiş yaptı ve garson kızın götünü okşayıp kulağına fısıldadı. "Bu şarkı senin için olacak." kızın adını bile bilmiyordu sadece her zamanki gibi kızı yatağa atmanın ilk adımını atıyordu işte. Bu garson yeni girmişti işe ve kız tam bir piliçti. Kızıl saçları götüne kadar uzanıyordu ve iri göğüleri vardı, eee Junky başka bir şey istemiyordu zaten. Onu her halükarda sikecekti kafaya takmıştı. Kızın elini tuttuğunu hissettiğinde kıza döndü ve göz kırptı. Bağıran kalabalığı ve azaltılan müziği duyuyordu. Bu iğrenç gece kulübünde üç kişilik bir grupla çalıyordu. Solist ve gitarist çocukla sadece iki kere konuşmuştu, takmıyordu buradaki kimseyi. Sahneye çıktığında ve grup ismi bağırıldığında sırıttı. En azından bu gece de parasını çıkaracaktı ve şu kızın odasında yatardı, evi yoktu. Daha doğrusu göçebe gibiydi. Genelde gece birlikte olduğu kızın evinde kalırdı yoksa da parkta ya da gecelik kiralık odalarda. Baterinin başına geçti ve onu -daha dooğrusu grubu- alkışlayan kişilere sırıttı. Hepsini para olarak -tabi kızları çıplak olarak- hayal ediyordu. Loş bar birden renkli ışıklarla dönmeye başladı ve Junky'de hızla oturup baterinin dünyasına daldı.
    Kwon Soon Hee
    Kwon Soon Hee
    Twinkle | Visual
    Twinkle | Visual


    Mesaj Sayısı : 15
    Kayıt tarihi : 10/05/13

    Time To Dump. Empty Geri: Time To Dump.

    Mesaj tarafından Kwon Soon Hee C.tesi Mayıs 11, 2013 2:44 am


    Barın giriş koridorunda ilerlemeye çalıştı. İlerlemeye çalıştı çünkü koridor o kadar fazla insanla doluydu ki. Üstelik birbirlerine geçmiş haldeydiler. Burnunu kırıştırdı. Alkol ve sigara kokusu hat safadaydı. İnce parmakları ile burun deliklerini sıktı ve koridorda birkaç kişiyi sırtından itmeye çalışarak ilerledi. Soon Jin'i arıyordu. Aralarından birinin kalçasına dokunduğunu hissettiğinde öyle hızlı kendisini duvara attı ki omzu acıdı. Korku dolu gözler ile arkasına baktı ama karanlıktan ve kırmızı neon ışıklardan dolayı adamın veya kadının her kimse yüzünü seçemedi. Bu yüzden koridordan hızla uzaklaşmanın daha doğru olacağına karar verdi. Dizlerinin üzerine eğildi ve insanların bacaklarının arasından, yanlarından emekleyerek geçti. Bu kadar kalabalık ve havasız ortamda ölebilirdi. Kendi kendisine homurdanıyordu zaten saatlerdir. Soon Jin'i bir saattir arıyordu. Seul'de ki bir dolu bara girmiş, diskoteklerin arasında erkek kardeşini aramıştı. Neden mi? Çünkü aptal kardeşi sevgilisinden ayrılmıştı ve evde babasının içki stoğunu tüketip, kendisini dışarıya atmıştı. Sonunda barın merkezine geldiğinde ayaklandı ve üzerini silkeledi. Yüzüne doğru üflenen sigara dumanı ile boğuldu. Garsonlardan birine çarptı ve üzerine içki döktü. Spor ayakkabısı bir kadının topuklu ayakkabısına takıldı ve bar tezgahına yapıştı. Yüzünün önüne düşen siyah saçlarını parmakları ile araladı ve hemen yanında erkek kardeşinin yüzünü gördü. Ördek dudaklarında kocaman bir sırıtış ile erkek kardeşine yöneldi. " SOON JIN! " Soon Jin onu fark etmişti elbet. Yüzünü buruşturdu. " Burada ne işin var? Beni yalnız bırak! Hepinizden nefret ediyorum! " İnce elleri ile erkek kardeşinin kahverengi ceketini yakalamak üzereyken ellerinin arasından sıyrıldı ve barın içine doğru, insanların arasından geçti ve kayboldu. Telaşla bar taburesine dizlerinin üzerinden çıktı ve dans eden insanlara, kulaklarını acıtacak kadar gürültülü bir müzik çalan gruba baktı. Tabureden barmenin kötü bakışlarına maruz kalarak indi ve dans eden insanları itekleyerek sahneye doğru ilerledi. Sahne basamaklarını kör gözler ile çıktı ve bağıran şarkıcının hemen yanında durdu. Bir dakikalık bir bekleme ve adamın kendisine bakan soru işaretleri dolu bakışlarının ardından mikrofonu kaptı. " SOON JI! BURADA OLDUĞUNU BİLİYORUM! BENDEN KAÇAMAZSIN! HEMEN EVE GİDİYORUZ! SENİ GÖREBİLECEĞİM BİR YERE ÇIK! EVDE SENİ PATAKLAYACAĞIM! "

    Cho Jun Ki
    Cho Jun Ki
    Breakout | Baterist
    Breakout | Baterist


    Mesaj Sayısı : 15
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    Time To Dump. Empty Geri: Time To Dump.

    Mesaj tarafından Cho Jun Ki C.tesi Mayıs 11, 2013 3:09 am

    Ellerindeki çubuklar her baterinin yüzeyine hızla çarptığında kafası da havada boynunun yettiği yere kadar inip kalkıyordu. Hard Rock! Kendini kaybediyordu çalarken. Kafasını kaldırdı ve sahnenin önünde hayran bir kaç kıza kısa bir bakış atıp dans eden, içen sevişenlere de hızlı bir bakış attı ve havalı bir şekilde çubuklardan birini havaya atıp tuttuktan sonra parmakları arasında döndürdü, bu havalı hareketi bir kaç kızı inletmişti. Seviyordu o sesi, inleme sesleri. Sırıttı ve çubukları bateriyle buluşturmaya devam ederken solistin gür ve bağıran sesi kesildi. Hala çalmaya devam ederlerken sözcük müzik barda çınlıyordu. Durdu ve uzun siyah saçlı kıza baktı. Gitarist arkadaşta şaşkınca durmuş ve mikrofon önüne geçmek için solisti hafifçe itikleyen kıza bakıyordu. Kızın sadece arkasını görebiliyordu Jun Ki. Şortu güzel poposu sıkmış, göğüslerini göremiyorum ama poposu bu kadar sıkı ve güzelse göğüslerde güzeldir. Saçları.. Güzel. Sırıttı, kızları böyle analiz etmeyi seviyordu. Ama ağzında sigarası yoktu, o zaman daha çok şey düşünebiliyordu. Kızın sesi homurdanan ve şaşkınlık arasında dolanan barda yankılanınca kahkahasını bastı Jun Ki. Siyah saçlı kız dönüp kendisine sinirli yüz hatlarıyla baktığında kendisinin baktığı ilk şey kızın yandan belli olan göğüsleriydi. Haklıydım, güzel göğüsleri var işte. Kız saçını savurup yine önüne dönmesiyle bakışlarını kalabalığa verdi. Herkes etrafına bakıyordu şaşkınlıkla büyük ihtimalle kızın söylediği kişiye bakmaya çalışıyorlardı. Bar hala tam aydınlık değildi ama loş ortam biraz daha aydınlanmıştı. Uzun koridorun -giyinme odası, patronun odası vs- bulunduğu büyük boşluğa baktığında patronun sinirlice garsonlardan birine bir şeyler söylediğini gördü. Duruma el koymalıydı yoksa bu piç patron bunun acısını gruba para vermeden keserdi. Bacağını çekti ve oturaktan kalktı yavaş adımlarla kıza doğru yaklaşırken hayran kızlardan bir kaç inleme daha ve hala mikrofonun önündeki kızın Soo Jin ismindeki kişiye seslenmesi devam etti. Siyah saçlı kızın omzundan tuttu ve kendine döndürdü ve kıza hızla yaklaştı. Tam dudaklarını birleştirecekken "Soon Jin burada." dedi, mikrofonun seslerini çekip bara yayacağını bilerek ve dudağını kızın dudağına değdirdi. Anında etraftan alkışlar, çığlıklar yükseldi. Sırıttı Junky dudakları kızın dudaklarını eritirken. Grup arkadaşı kızın önündeki mikrofonu aldı ve slow bir şarkı mırıldanmaya, durumu kurtarmaya devam etti. Bara duygusal ve şehvetli bir hava gelmişti ve hala öpüyordu kızı. Üzgünüm büyük meme, senin yüzünden parasız kalamam.
    Kwon Soon Hee
    Kwon Soon Hee
    Twinkle | Visual
    Twinkle | Visual


    Mesaj Sayısı : 15
    Kayıt tarihi : 10/05/13

    Time To Dump. Empty Geri: Time To Dump.

    Mesaj tarafından Kwon Soon Hee C.tesi Mayıs 11, 2013 3:43 am


    Gözlerini kısmış kalabalıkta kardeşini görmeyi umut ediyordu ama ışıklar ve barı saran sigara dumanı sis gibi çökmüştü insanların üzerine. Omzundan çekildiğinde ve dakikalar önce kahkaha atan baterist çocuk ile yüz yüze geldi. Yutkundu. Tanımadığı biri ile hiç bu kadar yakın durmamıştı. Byung Jin'la bile bu kadar yakınlaşmamıştı. Tamam evet. Öpüşmüşlerdi ama. Kısa ve öylesine gibi gelmişti. İlk öpücüğü için vasat bir durumdu. Byung Jin'i seviyordu ama. Sonuçta. Erkek arkadaşıydı. "Soon Jin burada." deyişi ve yüzüne doğru eğilip kendisini öpmesi. Byung Jin'den sonra tanımadığı bir adam kendisini dudaklarından öpüyordu. Böyle bir şeyin gerçekleşceğine kim inanırdı? Tabii öylece kalakalmıştı. Elinin arasından mikrofunun kaydığını ve barı biraz önceki gürültülü şarkı yerine slow bir parçasının yayıldığını duyar gibi oldu. Elleri öylece hava asılıydı ve evet. İçgüdüsel olarak gözlerini kapatmıştı. Ve. Bir yapma bebek gibi hareketsizdi. BYUNG JIN! Sevgilisi aklına geldiği gibi vücudunu ter bastı. Elleri hareket kabiliyeti kazanarak adamın omuzlarını kavradı ve iteklemeye çalıştı ama.. Belki de öpmesine izin vermeliydi. Daha fazla. Byung Jin gibi Star Wars hayranı ve ışın kılıçlarını kendisinden fazla seven hatta ışın kılıçları ile öpüştüğünü bile düşünüyordu bazen. Üstelik kendisini öpmesi berbattı. " KIZ KARDEŞİMİN ÜZERİNDEN ÇEKİL SENİ LANET OLASI HERİF! " Soon Jin'in sesi ve bateristin dudaklarından ayrılışı ve yüzüne kesinlikle çürüyeceği kesin bir morluk bırakan yumruğun gelmesi. Ellerini dudaklarına bastırdı. Soon Jin sahneye atlamış ve bateristi yumruklamıştı. Soon Jin'i omuzlarından tuttu ve adamın üzerinden kaldırdı. " SOON JIN! " Ortalık birbirine girmişti ve Soon Hee'nin önemsediği tek şey kardeşiydi. Hoş. Elbette öyle olmalıydı. Ama öte yandan kalabalık garip homurtular, kahkahalar, ıslıklar ve farklı sesler ile bütünleşmiş, sahnede ise ayaklanmaya çalışan baterist - kaşı patlamıştı ve kan süzülüyordu-, geride kalan gitarist ve... Sanırım solist vardı. Tabi birde garip görünüşlü şişman bir adam bağırıp çağırıyordu ve arkasında siyah giyen adamları andıran iri kıyım iki kişi vardı. Ve tüm bunlar barda yaşanırken Soon Hee sadece erkek kardeşine -Soon Jin'in gözleri halen bateristteydi- sarılıyordu.

    Cho Jun Ki
    Cho Jun Ki
    Breakout | Baterist
    Breakout | Baterist


    Mesaj Sayısı : 15
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    Time To Dump. Empty Geri: Time To Dump.

    Mesaj tarafından Cho Jun Ki C.tesi Mayıs 11, 2013 3:59 am

    Kulakları bu romantik (!) ortamı bölen kalın ve kızgınlıkla harmanlanmış erkek sesini duyduğunda omzundan çekilmesi kaçınılmazdı. Dudakları yapışkanın yavaşça çekilmesi gibi kızın dudaklarından çekilirken yüzüne doğru hızla gelen yumruğu kaşı karşılaşmıştı. Nefret yüklü yumruk onu kaşından vurmuş ve yere fırlatmıştı. Hiçbir zaman kolayca dayak yemeyen Jun Ki'i ani bir şekilde yere sermek herkesin kolaylıkla yapabileceği bir şey değildi. Başının arkasını da yere vurmuştu. Çocuk üzerinden kız kardeşi, daha doğrusu az önce Junky'in dudaklarına baktığı kız tarafından çekildiğinde Jun Ki tek dirseği üzerine abandı ve sırtını yerden birazcık da olsa kaldırdı. Elinin tersiyle kaşını sildi ve pezevenkçe sırıttı. Hoşuna gidiyordu böyle olaylar ama dayak yemek değil. Kızgın bakan çocuğu kızdırmanın tek yolu onu takmıyormuş gibi davranmaktı. Dili dudakları üzerinde dolanırken elinin tersini düşük bel pantolonuna sildi. "Dudak parlatıcın çilekliydi değil mi?" dedi ve başını arkaya atıp kahkaha attı. Erkek kardeşi üzerine gelmek için bir hamle daha yaptığında korumalar sahneye gelmişti bile. Solist arkadaşı hafif korkmuş bir şekilde Jun Ki'e elini uzatmıştı ama ona ihtiyaç duymadan tek elinin yardımıyla yerdne kalktı. Kıza ve erkek kardeşine sırıtarak bakarken korumalar oğlanı -kızın kardeşi- sıkıca tutuyorlardı. Mikrofona yanaştı ve "Kaşım pörtledi o kadar bayanlar. Korkmayın bana kolayca bir şey olmaz. Hah hala yakışıklıyım değil mi?" dediğinde kalabalıktan ıslık ve eveeeet, yessss gibi sesler yükseldi. Bakışlarını sahneden inmemek için direnirken hala nefretle kendisine bakan çocuğa çevirdi bakışlarını. Sırıttı, insanları böyle gıcık etmeye de bayılıyordu. Kıza bakmadı bile. Biliyordu kardeşiyle uğraşıyordu büyük ihtimalle. "O zaman ekşınlı şovumuzu bitiriyoruz ve ateşli şova devam ediyoruz." diyerek kızıştırdığı ortama biraz şehvet kattı. Patronun bakışlarını yakaladığında adamın bakışları altındaki sırrı çözemedi. Bu gece parasını alacak mıydı almayacak mıydı bunu anlamalıydı. Baterisine gitmek için uzattığı adımını sahnenin merdivenine uzattı ve gider ayak mikrofona "Daha seksi görünüp geleceğim." diyerek sahnenin merdivenine yöneldi ve kalabalığa karıştı.
    Kwon Soon Hee
    Kwon Soon Hee
    Twinkle | Visual
    Twinkle | Visual


    Mesaj Sayısı : 15
    Kayıt tarihi : 10/05/13

    Time To Dump. Empty Geri: Time To Dump.

    Mesaj tarafından Kwon Soon Hee C.tesi Mayıs 11, 2013 4:28 am


    Soon Jin ile beraber arkalarında iri kıyım adamlar ile beraber sahneden indi. Kendi bacağına takılıp tökezledi ve siyah giyen adamlardan biride omzunu itekleyip neredeyse düşmesine neden oldu. Kalabalığın arasında ki bazı kızların erkek kardeşine baktığını fark etti. Neredeyse Soon Jin'i dövecek gibiydiler. Kardeşinin beline daha sıkı sarıldı. Böyle ortamlarda bulunmaya alışık değildi. Soon Jin'de olmadığından kendisi gibi emindi. Aslında aylardır Soon Jin'i neler yapıp, neler yapmadığını, kimlerle görüştüğünü bilmiyordu. Aylardır traniee çalışmalarından dolayı soluksuz çalışıyordu. İri adamlar kalabalıkta gözden kaybolunca rahat bir nefes aldı. Ama daha rahatladığını düşünürken erkek kardeşi kollarından sıyrıldı ve onu geriye doğru iteledi. " Bırak beni! Tanrım! Sana gitmeni söyledim. Yalnız bırak beni. Eve dönmek istemiyorum. " Her cümlesinin sonunda irkildi. Soon Jin'in sinirlendiği açıktı. Üstelik aldığı alkolünde haddi hesabı yoktu. Sarhoş bir ayyaştı şuan. Kavga çıkarabilecek. Kendini öldürtebilecek. Belki de birini öldürebilecek. Sadece onu taksiye bindirip eve götürmek istiyordu. Elini uzattı ama Soon Jin'in eline vurarak kendisini bir kez daha uzaklaştırdı. Ellerini kavuşturdu ve dudaklarını büktü. " O herifle nasıl öpüştün? Tuvalete gidiyorum ve çıktığımda kız kardeşim sahnede bir adamla öpüşüyor. " Şaşkınca erkek kardeşine baktı. Anlaşılan Soon Jin olayların ilk bölümünü kaçırmıştı. Soon Jin'i kollarından yakaladığı gibi kendisine bakmaya zorladı. Erkek kardeşinden kısaydı. Aslında Soon Jin fazla gelişmişti. Fazla uzun boyluydu. " SOON JIN! BEN ONU ÖPMEDİM! ÖPÜŞMEDİM ONUNLA! SAHNEDE MİKROFONLA SANA SESLENİYORDUM SONRA O GELDİ.. VE.. ÖPTÜ... SENİ.. BULMAYA ÇALIŞIYORDUM! " Soon Jin ona yarım yamalak bakıyordu. Nefesinden gelen ağır alkol kokusu midesini bulandırdı. Yüzünü buruşturarak onu bar tezgahına doğru götürdü ve taburelerden birine oturttu. Uyuyacak gibi görünüyordu. Parmaklarını Soon Jin'in saçlarında gezdirdi ve... Evet. Tesadüfün dibine vurarak hemen iki tabure ötede ki baterist çocuğu gördü. Kaşlarını çattı ve nefesini tutup, ince elleri ile yumruk yaparak hemen yanında bitti. Ensesine kocaman bir şaplak attıp bağırmaya başladı. " SEN! BENDEN İZİNSİZ BENİ NASIL ÖPERSİN? SAPIK! APTAL! BUDALA! SENİ TACİZDEN POLİSE ŞİKAYET EDEBİLİRİM!.. Beni... BENİ DİNLESENE! SOON JIN YAPAMADI AMA SENİN YÜZÜNÜ ŞUAN BEN DAĞITABİLİRİM! "

    Cho Jun Ki
    Cho Jun Ki
    Breakout | Baterist
    Breakout | Baterist


    Mesaj Sayısı : 15
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    Time To Dump. Empty Geri: Time To Dump.

    Mesaj tarafından Cho Jun Ki C.tesi Mayıs 11, 2013 4:55 am

    Kalabalığın arasında bazı hayran kızlar götünü elliyordu ve Jun Ki'de sadece sırıtarak karşılık veriyordu onlara. Normalde o da kıza yavşardı ama şuanda para daha önemliydi. Hızlı hareketlerle müziğin etkisi altında dansa devam eden insan cesetleri arasından sıyrıldı ve patronun yanına geldi. Adam hala birilerine bağırıyordu, sesi çok duyulmadığından daha sinirlenmiş halde. Jun Ki gördüğü gibi yumruğunu sıktı ve Jun ki'de bunu gördü. Suçunu affettirmek isteyen çocuklar gibi ama aslında paranın peşinde olan Jun Ki patrona yaklaştı. Ellerini arkada birleştirdi ve patronun odasını göstermesine baş sallayıp peşinden gitti. Adam odaya girip Jun Ki'ye kapıyı kapatmasını işaret ettiğinde gözlerini devirip patronun dediğini yaptı Jun Ki. "Öyle piçsin ki Jun Ki. Normalde bu insanlar bu olaylara sinirlenir ve yuhlardı ama nasıl yaptın bilmiyorum hiçbir şey olmamış gibi.. Hatta daha heyecanlı şekilde devam edildi. Başını eğip teşekkür edercesine gülümsedi Jun Ki. Bu nasıl oluyordu kendisi de bilmiyordu. Patronun sözüne devam edişi ise gülümsemesini sildi. "Ama bu demek değil ki ben beğendim. Bu seni son uyarışım Jun Ki. Eğer bir daha yine böyle saçma olaylar olursa kovulursun. Hatta bana borçlu kalırsın." Jun Ki şaşkınca adama kaldırdı bakışlarını. Patron koca göbeğini okşarken piç bir şekilde sırıttı. "Ayrıca bu gece para alamayacaksın. Hadi şimdi görevinin başına. Daha fazla dert açmadan çalarsan belki bir kaç bahşiş alabilirsin." dedi. Yumruğunu sıktı Jun Ki. Senin ananı becereceğim piç. Hiçbir şey söylemeden odadan çıktı ve kapıyı kapatmadan kendini insan denizie bıraktı. Madem bu gece para alamayacaktı o zaman biraz içebilirdi değil mi? Kaşını silmeyi unutup barmen tezgahına yanaştı ve bir tane tabure çekti. Eliyle saçlarını dağıttı ve büyük bir nefes bıraktı. Barmene bakıp göz kırptı ve içkisini bekledi. O sırada birinin birden ensesine vurmasıyla ensesi yandı ve omuzlarını yukarı çekip boynunu saklama ihtiyacı duydu. Uzun bacakları bar tezgahına çarpmıştı. Yüksek müziğin arasında bile kızın keskin sesi kulaklarına gayet iyi ulaşıyor ve anlam buluyordu. Yüzünü buruşturdu ve eliyle ensesini ovaladı. "Arkamdaki kız kalabalığını görüyor musun? Onlar korumam gibi. Sasaeng fan nedir bilir misin? " dedi ve sanki korkunç bir şey anlatıyormuş gibi gözlerini kocaman açıp kıza doğru yaklaştı. Oturduğu halde bile boyu kızın boyundan uzundu. Hoş Jun Ki herkesten uzundu, cidden çok uzun biriydi. "Bana zarar vermeyi bırak, beni sinirlendiğini bile görseler seni buradan normal bir şekilde çıkartmazlar. Ya yaralı, ya da akli dengesi yerinde değil." göz kırptı ve yarım ağız gülümsedi. Elini kızın yanağında gezdirdi ve "Bu güzel yüz zarar görsün istemem." dedi ve önüne döndü. Bu kız yüzünden bu gece parasızdı ve az önce söyledikleri çok gerçek olmasa da bir kaç fanı vardı burada. Onlarda tam bir baş belasıydı, yani yinede kızı korumuş gibi olmuştu değil mi? Sigaraya ihtiyacım var.
    Kwon Soon Hee
    Kwon Soon Hee
    Twinkle | Visual
    Twinkle | Visual


    Mesaj Sayısı : 15
    Kayıt tarihi : 10/05/13

    Time To Dump. Empty Geri: Time To Dump.

    Mesaj tarafından Kwon Soon Hee C.tesi Mayıs 11, 2013 5:16 am


    Dişlerini sıktı ve ayaklarını yere vurdu. Omzundan geriye erkek kardeşine baktı. Bar tezgahına yaslı halde sızmıştı. Gergin yüz hatları gevşedi. Parmaklarını şakaklarına bastırdı. Buraya daha fazla dayanabileceğini sanmıyordu. Üstelik gerçekten arkasında ki kızların kendisine yönelttiği keskin bakışlardan sonra. Dudaklarını birbirlerine bastırdı. Kızlar ile göz teması kurmaya devam ederken, var gücüyle adamın ayağına tekme attı ve hızlı bir geri dönüşün ardından erkek kardeşinin yanında gitti. Arkasına sinip bekledi ama kızları kalabalıkta göremiyordu. Adamda acıyla inlemiş ve sinirle etrafına bakıyordu. Ta ki Soon Jin'in bedeninin arkasına gizlenmiş halde ki hali ile göz göze gelene kadar. Gözlerini kısarak baktı. Animelerde olduğu gibi gözlerinden alevler, şimşekler çıkacakmış gibi hissediyordu ve adamın da toz olup yok olacağını, küle döneceğini. Ama olmadı. Çünkü bir animede değillerdi ve Soon Hee'nin her ne kadar davranışları anime karakterleri aratmıyor olsa da kendisi de çizgi kahraman sayılmazdı. Soon Jin'ni zorlukla kaldırdı ve kolunu erkek kardeşine dolayıp, kendisinden haylice iri olan vücudunu barda o kalabalık arasında sürüklemeye çalıştı. Adamın yanından geçerlerken bir kez daha adama baktı. Byung Jin'in ışın kılıçlarının gerçek olmasını diledi anlık bir şekilde. Bu adamı ikiye doğrayabilirdi. Onu parçalara ayırırdı. Birkaç dakika ona bu sinsi düşünceler ile baktığını fark ettiğinde kendisini toparladı ve başını dikleştirerek, erkek kardeşinin ağırlığından dolayı çapraz bir şekilde yürümeye başladı. Ve. İçinde ki suçluluk duygusu. Byung Jin'i hatırlayınca geri dönmüştü. Ona söylemezdi. Evet. Tanımadığı bir adamın kendisi öptüğünü. Ama muhtemelen Soon Jin bunu içinde tutmazdı. Tabi sarhoş olduğu göz önüne alınınca belki de geceye dair hiç bir şey hatırlamayacaktı ve Soon Hee, ışın kılıçları ve çizgi romanlarla dolu bir odada, Darth Vader maskeli Byung Jin odada koştururken Amerikan filmlerinde ki gibi öpüşmeyi hayal edecekti.

    RP SON.

      Similar topics

      -

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 6:48 am