NOBLE BEAST

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2 posters

    [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Won Dong Jun Salı Nis. 30, 2013 5:22 am

    Ayaklarını sarkıttı ve dudaklarına kondurduğu ıslığı doğaya salıverdi. Okulun terasında oturuyordu ve ayaklarını aşağı sarkıtmış, mükemmel (!) okulu izliyordu. Hiç bir zaman kendini bu şımarık zenginlerin salakça davrandığı okula, o zengin ve cool (!) takılan ailesine, yapmacık arkadaşlıklara, adaletsiz dünyaya ait olduğunu düşünmemişti. İnsanlar kendisini olduğu gibi kabul etmiyor, etmeyeceklerdi. Ailesi bile kafalarında çizdiği Dongjun'a göre hareket etmesini istiyorlardı. Rüzgar saçları arasında dolanırken başını aşağı eğdi. Beni kurtaran o bardaki adam... bu kadardı, onun yanına başka bir kelime kullanmasına gerek yoktu. Dong Jun için PARK SEONG JAE ismi bile yeterliydi mutlu olmasına. Dudaklarını ısırdı ve başını kaldırıp günün daha yeni başladığını haber veren sarı güneşe baktı. Ondan gerçekten hoşlanmıştı ama bunu kime söyleyebilirdi ki? Kendisini gelecekte şirketin başına geçirmek için didinen umursamaz bir babaya mı? Oğluna söz verip daha sonra bir şekilde o sözlerden kaytaran sürtük bir anneye mi? Ailesi bile kendisine önem vermezken kim verirdi ki? "Böööö!" omuzlarına hızla vuran eller ve bu çırtlak ses yüzünden oturduğu yerde hopladı. Ellerini sıkıca oturduğu mermerin kenarlarında tuttu ve sabitledi. Onu bu şekilde korkutan tabi ki en iyi arkadaşı, hatta az önce saydıkları arasında onu saymadığı çünkü kendisini en iyi anlayan olduğunu bildiği ve şuanda kendisi düşmesin diye omuzlarından sıkıca tutmuş Min Seul'dü. Omuzlarını silkti ve arkasına doğru bakıp "AİSH! Delirdin mi?! Az kalsın geberip gidiyordum ya!" Seul'un hala gülmesini görünce ayağa kalktı ve üzerinde durduğu mermerden aşağısında kalan Seul'e üstten baktı. Normalde aynı boydalardı ve şimdi Dong Jun ondan çok uzunda duruyordu. İşaret parmağını kıza doğru salladı ve "Ölmemi ve bütün eşyalarımın sana kalmasını istiyordun değil mi alçak?" dedi. Bütün gücünü bacaklarına verdi ve birden Seul'in üstüne atladı. Kızı yere düşürmüş ve kendisi de onun üzerine atmıştı. Kahkaha atıyordu altında yatan kıza.


    En son Won Dong Jun tarafından Paz Mayıs 12, 2013 2:45 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
    Kim Min Seul
    Kim Min Seul
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 11
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Kim Min Seul Salı Nis. 30, 2013 8:46 am

    Cebine attığı şekerlemelerden birini alıp ağzına götürdü. Yine çok şeker yemeye başlamıştı ve eğer bunu annesi öğrenirse kesinlikle sinirden deliye dönerdi. Kadının resmen kilo konusunda takıntısı vardı. Hayır kilo onun kilosu değildi daha neyi sorun ediyordu bir türlü Seul anlamıyordu. Tamam biraz haklı olabilirdi ama kendini şekerlemelerden bir türdü alamıyordu. Mutfakta da artık şeker namına bir şey yoktu. Annesi bütün çalışanları tembihlemişti bu konuda. Neymiş efendim kimse Seul'a şeker vermeyecekmiş. Neymiş yok Seul bir kilo dahi alırsa bütün herkes kovulurmuş. Yazık çalışanlara üzülüyordu. Bu yüzden şekerlemeleri dışarıdan temin ediyordu. Tabi temin ettiği kişide biricik biricik arkadaşı Dong Jun'du. Kendini bildi bileli onunla arkadaştı. Hatta okulda "Yapışık İkiz" olarak anılıyorlardı. Hoş tabi bir birlerinden ayrı durmadıkları doğruydu. Onunla aynı yatağı bile paylaşıyordu. Tabi aileleri bu kısmı bilmiyordu. Arkadaşlıklarına karışmama nedenleri de ailelerini yakın bir iş bağlarının olmasıydı. Bir nevi şirket ortaklığı gibi. İkisi ne zaman bir araya gelse evde kesin bir kaç şeyler ya kırılır yada yok olurdu. Biraz hiperaktif bir ilişkileri vardı bunu kabul ediyordu. Sınıfa girer girmez gözleri Dong Jun'u aradı. Her zaman ki oturduğu sırasında yeller esiyordu. Çantasını hızla kilitli olan dolabına attı ve hızla okulun teras katına çıktı. Burası ikisinin gizli yeriydi. Aslında çok gizli değildi yine de Seul'a özel hissettiriyordu. Ne zaman bir suç işleseler buraya yani terasa çıkarlardı. Ya da biraz düşünmeye ihtiyaçları olduğunda. İşte bu yüzden biraz hızlı bir şekilde yukarı yani terasa çıkmıştı. Dong Jun sessizce demirliklerin arkasına oturmuş ayaklarını aşağıya sarkıtmıştı. Akılına hınzırca fikirler gelmeye başlamıştı. Bunlardan biri de Dong Jun'u korkutmaktı. Sessizce arkasından yaklaştı ve "Böö." deyiverdi. Arkadaşının ölümüne korkmuş olan tepkisiyle karşılaşınca kahkahayı koyuverdi. Gerçekten feci bir şekilde kokmuştu. Bunu yüzünün bembeyaz kesilmesinden anlayabiliyordu. Dong Jun işaret parmağını kendisine doğru yöneltmesi ve"Ölmemi ve bütün eşyalarımın sana kalmasını istiyordun değil mi alçak?" demesi üzerine bir anda Min Seul'un üzerine atladı. İstediği boğuşmaksa buna hayır diyemezdi. Kıkırdayıp üzerinde durmakta olan Dong Jun'un burnunu sıktırdı. "Aiigooo! Benim biricikim korkmuş mu? Çok tatlısın" dedi ve çocuğun yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Bu öyle romantizm alakalı bir öpücük değildi. Daha çok sevgi ve dostluk içeren masum bir öpücüktü.
    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Won Dong Jun Çarş. Mayıs 01, 2013 2:38 am

    Bacaklarını kızın üzerinden çekip elleriyle yerden destek aldı ve Seul'un üzerinden kalktı. Yerde yatan kıza baktı ve elini uzattı. Tam kız elini tutacakken elini çekti ve kızın kızgın bakışlarıyla karşılaştı. Ama gülmesini durduramıyordu, kendisini PSY'in Gentleman klibinde hissediyordu. Bacağında hissetiği keskin acıyla bakışlarını indirdi ve Seul'in bacağına tekme attığını anladı. Sinirlendiğinde saldırganlaşan Seul diye düşündü ve bu sefer dudaklarında güven verici tebessümüyle elini uzattı. Kızın elini sıkıca kavradıktan sonra onu yerden kaldırdı. Kolunu kızın omzuna attı ve o sırada zil çaldı. Terasın kapısına doğru ilerlerken Seul'in kolu altından çıkışını izledi, kız geri geri yürümeye başlamıştı. "Bugün enerji hapı falan mı içtin? Fazla enerjik gördüm seni leydim." dedi şımarıkça ve durup kıza referans yaptı. Seul merdivenlere kendisinden önce gelmişti ve yan bir şekilde teker teker basamakları inerken "Sendeki enerjiyi çaldım herhalde, neden sabah sabah oradaydın? Hemde bensiz." dediğinde sadece omzunu silkti Dongjun ve merdivenlerden inmeye başladı. Ailesinden bile bir şeyler saklardı ama asla Seul'den bir sır saklamazdı. Ta ki erkeklerden hoşlandığını anlayana kadar. Bunu Seul'e söylerse kötü karşılamasından korkuyordu, onu da kaybederse yanında kimse kalmayacaktı. Kızın şeker yüzüne baktı, ona bakınca bile enerji doluyordu. Keşke senin gibi kız olsaydım. O zaman bu içimdeki kızsal duygular bedenime tam uyardı. Vücudum erkek ama içimde bir kız yatıyor. Seul merdivenleri bitirmişti bile. Kendisi de son basamağı indi ve Seul'un koluna girdi. Sınıfa gitme vaktiydi. Sıralar tekliydi ama Seul hemen yan tarafında oturuyordu, hatta bazen sıralarını birleştiriyorlardı. Belki bu derste öyle yaparlardı çünkü ders Kimyaydı ve ikisi de bu dersten nefret ediyordu.
    Kim Min Seul
    Kim Min Seul
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 11
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Kim Min Seul Çarş. Mayıs 01, 2013 8:39 am

    Kimya dersi her zaman ki gibi sıkıcı geçmişti. Hatta bu seferki ultra sıkıcıydı. Çünkü derse stajyer öğretmen gelmişti ve kesinlikle berbat biriydi. Ders boyunca Dong Jun ve Seul ile uğraşmıştı. Ne zaman soru sorsa direkt ya Seul yada Dong Jun’u kaldırmıştı. Hayır kendini ne sanıyordu ki? Dudaklarını büktü ve sıkıntıdan ofladı. Ders bitmek bilmezken göz ucuyla Dong Jun’a baktı. Ona bugün ne olmuştu ki? Bir huzursuzluğu vardı bunu öğrenmeliydi. Sonuçta bu zamana kadar aralarında en küçük bir sır bile olmamıştı. Oldukça dalgın gözüküyordu. Canı ister istemez sıkılmıştı. Onu uzun zamandır bu kadar sıkıntılı görmemişti. Sıranın üzerindeki defterini alıp küçük bir parça kopardı. Kalemiyle üzerine “Teneffüste konuşalım bebek” diye yazdı. Kağıdı alıp avcunun içinde buruşturduktan sonra Dong Jun’un sırasına doğru fırlattı. Tabi bu sırada hesaba katmadığı bir olay gelişmişti. Stajyer öğretmenin arka sıralarda oturduğu unutmuştu. Kağıt Dong Jun’a ulaşmadan yere düşmüş ve stajyerin eline geçmişti. Kağıdı yavaşça açarken dudağını ısırmaya başladı. Aslında kötü bir şey yazdığından değil de yanlış anlaşılmaktan korkmuştu. Dong Jun da dikkatini öğretmene vermişti. Kağıdı tam açmıştı ki bu sırada Dong Jun sırasından fırladı ve kağıdı öğretmenin elinden kaptı. Tabi bu hareketi asıl sınıf öğretmeni olan Bay Lee’nin gözünden kaçmamıştı. Elindeki cetveli alıp masasına vurduktan sonra Dong Jun’un yanına gidip kızgın gözleriyle bakmaya başladı. Seul ne yapacağını bilmez bir haldeyken sırasından fırlayarak kalktı. Kendisi yüzünden Dong Jun’un yanmasını istemezdi. “Öğretmen Lee kağıdı atan kişi benim. Arkadaşımın yani Dong Jun’un suçu yok” dedi ve dudaklarını tekrar büktü. Öğretmen Lee biraz düşündükten sonra konuşmaya başladı. “İkiniz beni sınıf dışında bekleyin” dedi ve eliyle kapıyı işaret etti. Dong Jun hiç sesini çıkarmadan sıraların arasında ilerlerlerken hızla yanına yetişti. Bütün sınıf her zaman olduğu gibi yine ikizlere bakıyordu. Yaramaz İkizlere. Eliyle Dong Jun’un bileğini tutup koluna girdi. Sınıftan çıktıklarında kısa bir oh çekti. Yalnız kafasının karışıklığı hala geçmiş değildi. Dong Jun da bir sorun vardı ama ne? Arkadaşını kolundan çekiştirip yüzünü ellerinin arasına aldı. “Sana bu ifade hiç yakışmıyor biricikim. Şimdi şöyle yaparsak daha iyi olur” dedi ve eliyle Dong Jun’un ağzının kenarlarını yukarı kıvırdı. “Kiyomiii. Kesinlikle şimdi daha iyi” dedi ve kıkırdadı.
    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Won Dong Jun Cuma Mayıs 03, 2013 6:38 am

    Derste her zaman ki -özellikle kimya dersinde- rahat durmamışlar ve Min Seul'ın kendisine yolladığı minik kağıt yere uçmuştu. Tabi şansızlığın kendisine ait olduğunu bilen DongJun o kağıdı hocanın bulmasıyla şaşırmadı. Bugün onun için uğursuz gün olarak seçilecekti büyük ihtimalle. Min Seul'ı koruma adına yaptığı cesurca (!) girişimde fayda sağlamadı ve ikisi de sınıftan çıkarılıp cezalarını bekleyen mahkumlar gibi kenarda beklemeye başladılar. Başını duvara yasladı. Bugün hiçbir şeyi umursamayan bir DongJun yerleşmişti içine, eskisinin çok zıttı. Normal Dongjun asla böyle bir girişimde bulunmaz ve şu zamana kadar ceza bile almamış biriydi. Bugün onun için ilk olacaktı, büyük ihtimalle anne ve babası duyduğunda bayağı bir kızacaktı. Ama kimin umrundaydı? En azından şimdilik Dongjun'ın umrunda değildi. Onu iki şey düşündürüyordu. Birincisi Seong Jae'i bir daha ne zaman göreceği ve diğeri de Min Seul'e gay olduğunu nasıl söyleyeceği. Dudaklarını uzattı ve ıslık çalmaya başladı. Seul'ın kendisine yaklaştığını ayak seslerinden duyabiliyordu aynı zamanda öğretmenin içeride konuya devam ettiğini. Vee büyük ihtimalle bu ikizden nefret eden şımarık üçlü kız grubunun pencereden bu ikizlere alayla baktığını. Hiçbirini umursamadı Dongjun. Omzunda Seul'ın başını hissetti ve sonra kulağında kızın "Bugün cidden tuhafsın? Hadi benimkiler benim böyle haşarı olmama alışıklar ama seninkiler senin ceza aldığını duyduğunda neler yapacaklar merak içindeyim." sesi geldi. Kıkırdadı. Normalde kendisi bi suç işlese bile Seul üzerine alırdı o suçu ve o ceza alırdı, sürekli ailesinin buna alıştığına bari Dongjun cezasız okulu bitirmesi gerektiğini söylerdi. "Mükemmel temiz sicilime yazılacak ilk ceza. Hahaha!"
    Kim Min Seul
    Kim Min Seul
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 11
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Kim Min Seul Cuma Mayıs 03, 2013 9:17 am

    “Çok çok çok –ki anlatamayacağım kadar çok üzgünüm” dedi ve biricik arkadaşına dudaklarını bükerek baktı. Hayatında ilk kez ceza alacaktı ve bu yine ve yine Seul yüzünden olacaktı. Sıkkın bir şekilde omuzları düşerken kendini gülümsemeye zorladı. Kesinlikle bunu halletmeliydi. Yani kendini aşırı derecede suçlu hissediyordu sonuçta. Vicdanen hiç rahat değildi. Arkadaşıyla kimya öğretmenlerinin çıkışını büyük bir sessizlikle beklemeye başladılar. Yaklaşık bir on beş dakika sonra dersten çıkış zili çaldı ve Dong Jun ile dört gözle hocanın sınıftan çıkmasını beklediler. Sınıftan ilk stajyer öğretmen –kesinlikle onun gözlerini oymak istiyordu- ve sonrasında Öğretmen Lee sınıftan çıktı. İkisi yanlarından sessizce uzaklaşırken Dong Jun ile göz göze geldiler. Şaşkın bir şekilde öğretmenlerinin arkasından bakarken olaya anlam verememişlerdi. Omuz silkti ve Dong Jun’a bakıp “Belki de bizi unuttular. En iyisi olayın üzerine gitmemek.” dedi ve gülümsedi. Yani bu bir nevi Seul’un felsefesiydi. Kimse seni ikinciye uyarmıyorsa bu demektir ki ya unuttular yada afettiler. Bu yüzden olayın üzerine hiç ama hiç gitmeye gerek yoktu. Yeniden arkadaşına döndü ve sırıttı. “Hadi kantine gidip bir şeyler içelim. Şöyle sıcak bir şey olsun mümkünse.”
    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Won Dong Jun C.tesi Mayıs 04, 2013 6:50 am

    Öğretmenin çıkışıyla kalbi alev alıp ilk cezasını düşünmeye başlamışken Bay Lee'in öylece yanların geçip gitmesi üzerine, yanan kalbine söndürücü sıktı. Şaşırmıştı, belki de şansı dönüyordu. Belki de bugün Seul'e gay olduğunu yani daha doğrusu öyle hissettiğini söylerse belki Seul iyi karşılardı. Şaşıracaktı büyük ihtimalle, sorular soracaktı Dongjun'a ama kabullenecekti. Yani bir an kendisini düşündü, Seul'ın kendisine lez olduğunu söylerse vereceği tepkiyi... Bilemiyordu, büyük ihtimalle saygıyla karşılardı, hatta nasıl kızları beğendiğini anlattırırdı. Nasıl kendini lez hissetmeye başladığını, kısacası bütün ayrıntıları öğrenmek isterdi. Seul'ın isteği üzerine kantine inmek için merdivenlere yöneldiler. Bu merdivenler ona bazı şeyleri hatırlatıyordu. Kötü anıları, iyilerinin üzerine iyice oturarak onları silmişti, geriye sadece hatırlandığında acıtan kötü anılar kalmıştı. Okulun eeen zengin grubundan bir zamanlar -Seong Jae'i görmeden önce- hoşuna giden popüler çocuk kendisini bu merdivenlerden itmişti ve arkadaşlarıyla gülmüştü. Nazik, delik -kızlar için kullanılan türde-, çirkin Betty... gibi isimleri bu merdivenlerden inerken kullanmışlardı. Kalbini kırıyorlardı bu merdivenlerden inerken, korkuyordu bazen bir merdivenden inmeye. Psikoloji gerçekten bozulmuştu hem de daha kendini kız gibi hissettiğini söylemeden, birde açıklasaydı okulda gerçekten işkence görürdü. Herkesin dalga geçmek için aradığı zengin eziklerden biri olurdu. Genellikle Seul yanında olmadığında dalga geçmek için saldırıyorlardı. Bu yüzden de Seul'ı kahramanı olarak görürdü, her zaman onun gibi olmak isterdi. Eee böyle birinden sır saklanamazdı değil mi? Sonunda merdiven bittiğinde kötü anılarda kısa bir süreliğine uzaklaşmıştı. Kantine girdiklerinde kendisi hızla koşarak, her zaman oturdukları masadaki, Seul ile sürekli yarıştığı o mükemmel sandalyeyi kaptı. Normalde hep Seul ile bu konuda yarışırlardı çünkü o sandalye pencerenin hemen kenarındaydı ve bütün bahçeyi görüyordu, mükemmel manzara yani. Omuzları düşmüş, ayaklarını sürüyerek gelen Seul'e güldü ve eliyle kış kış yaparak "Git bana da içecek al köle! Her zamankinden." dedi ve Seul'e dil çıkarıp yüzünü pencere tarafına çevirdi. Kararlıydı, bugün açıklayacaktı Seul'e her şeyi.
    Kim Min Seul
    Kim Min Seul
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 11
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Kim Min Seul C.tesi Mayıs 04, 2013 10:20 am

    Kantine doğru giderken aklından bugün Dong Jun ile neler yapabileceği geçiyordu. Her okul çıkışı eve gitmeden önce uzunca bir süre dışarı çıkarlardı ve birlikte eğlenirlerdi. Bir önceki gün kareoke bara gitmişlerdi yani bugün bunu yapamazlardı. Bowling? Yada her hangi bir kafeye gidip sohbet edebilirlerdi. Hem ona anlatmak istediği bazı şeyler vardı. Mesela bunlardan biride üst sınıflardan bir çocuğa fena abayı yakmış olmasıydı. Kesinlikle ondan bahsetmeli ve Dong Jun'un fikrini almalıydı. Üstelik çocukta ondan hoşlanıyor gibiydi. Sürekli göz göze geliyorlardı ve bu Seul'un başına ilk kez geliyordu. Kantinden aldığı iki adet karışık meyve çayıyla beraber Dong Jun'la oturdukları masaya koydu. Sonrasında okulunun eteğini tutup arkadaşını selamladı. "Efendimiz çayınız gelmiştir. Afiyetle boğazınızda kalabilir." dedi ve kıkırdadı. Dong Jun'da ona katılırken arkadaşına baktı. Onu kesinlikle anne ve babasından daha iyi tanıyordu. Yüzünde ki endişe ifadesini saklamaya çalışsa da bunda başarılı olamıyordu. Çayna uzanıp bir yudum al. Aisshh! Çok sıcakmış. Diliim. Dudağını ısırdı ve elini yelpaze yapıp ağzını yellendirdi. Dong Jun kıkırdadı ve eliyle Seul’u işaret edip. “Sanırım bedduan sana döndü.” Seul kaşlarını çattı ve çayını pencerenin önüne doğru kaydırıp biraz soğuması için bekletti. Bu sırada Dong Jun kendisine dikkatli bir şekilde bakıyordu. Kollarını önünde birleştirdi ve tek kaşını kaldırdı. “Hadi hadi çıkar o ağzında ki baklayı. Var sende bir şeyler. Sakın bana yalan söyleyeyim deme anlarım.” Bugün ne yapıp edip biricik arkadaşının endişesinin nedenini çözmeliydi. Bu konuda kararlıydı ve her ne olursa olsun öğrenecekti.
    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Won Dong Jun Cuma Mayıs 10, 2013 2:05 am

    Çayı severdi. Çay onun için asil bir içecek gibi gelirdi, tabi Kore çayı. En çok meyve yapraklarından yapılan çayı seviyordu ve genelde onu içiyordu ama okulda bitki yapraklarından oluşan çay bulunuyordu. Seul'ın minik sitemi ve ağzının yanma faslı geçtiğinde hala gözlerini arkadaşından ayırmamıştı. Nasıl içini yakan şeyi söyleyebilirdi bilmiyordu. Keşke internetten cinsel tercihini açıklayan birilerinin videosunu izleseydi ya da onunla alakalı psikolojik kitap okusaydı. Dudağını ısırdı minicik. Çayından daha bir yudum almadan kollarını masaya dayayıp ellerini birbirine kenetledi. Dudaklarını büzdü ve kendisine konuşan Seul'ın hareket halindeki dudaklarına baktı. Keşke kız olsaydım. Derin bir nefes çekti ve susan Seul'e baktı, kızın bakışlarında gittikçe artan bir merak vardı. Ona hak veriyordu, kim olsa heyecanlanırdı. Başını eğdi ve iki kolu arasındaki çaya baktı, geleneksel Kore çayı. Meyveli, pembe renkte daha doğrusu pembe ve kırmızı karışımı. Dong Jun'ın en sevdiği renk. Başını kaldırmadan, sanki kötü bir şey yapmış gibi sadece bardağında öylece duran çayına bakıp, daha doğrusu çayındaki minik yansımasına bakıp ağzını açtı. "İnsanlar nasıl doğacaklarına, nasıl güzellikte, hangi ülkede ya da hangi ailede doğacaklarına karar veremiyorlar, tabi en önemlisi hangi cinsiyette..." konuşma yapma konusunda pek iyi olduğunu söylenemezdi, bazı zamanlar çok uzun konuşabilirdi ama saçma sapan. Başını kaldırmadı yine, bardağını kavradı parmakları. Uzun parmakları, aynı bir kızın gibi eli vardı, ince ve narin. Pembe dudaklarını ısırdı ve bardağı ağzına yaklaştırdı. Seul'e bakmıyordu çünkü biliyordu kız iyice meraklanmıştı ve büyük ihtimalle şuanda elinde kerpeten olsa Dong Jun'ın ağzındaki kelimeleri tek tek alacaktı. Sıcak çayın minik bir yudumu boğazından kayarken parmaklarını da bardağın beyaz porseleninden çekti masada sabitledikten sonra. "Ben Dong Jun olarak doğmak istemedim Seul. Bunu daha önce... Söyleyemedim. Affet. Ama..." derin bir nefes boşalttı korkuyla karışık. "Ben erkek gibi değilim, erkek olmayı sevmiyorum. Bacak aramdaki bu aletten nefret ediyorum. Çünkü içimdeki hissettiğim duyguları yaşamıyorum." eliyle gözlerine bastırdı. Ağlamaması gerekiyordu, bu kadar duygusal olmaması gerekiyordu. Belki de bu gürültülü kantinde çoğu kişi ona bakıyordu, ezik, ağlak düşünceleri içinde. Ama şimdi cesareti gelmişti ve eğer şimdi söyleyemezse bir daha bu cesareti bulamazdı. "Erkeklerden hoşlanıyorum Seul." dedi ve başını kaldırıp arkadaşının yüzüne baktı. En büyük örnekle başlayalım bakalım.
    Kim Min Seul
    Kim Min Seul
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 11
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Kim Min Seul C.tesi Mayıs 11, 2013 9:17 am

    Çay sıcaklığıyla beraber boğazından akarken Seul'un beyni kısa bir süreliğine durmuştu. Kulaklarıysa bir kaç dakikalığına çevrim dışı olmuştu. Biraz önce yanlış mı duymuştu? Yoksa gerçekten biricik arkadaşının anlatmak istediği gey olduğu muydu? Hayır bu ayıplanacak bir şey değildi. Yani bilemiyordu. Gey olan bir çok arkadaşı vardı ama Dong Jun? Tamam kendisinden başka kızlarla takıldığı söylenmezdi. Erkeklerle de takılmazdı. Bu kafasına takacağı bir sorun değildi. Çünkü Dong Jun bu yaşına kadar en iyi tanıdığı tek insandı. Elinde ki çayı yavaşça masanın üzerine koyarken arkadaşının gözlerine baktı. Gerçekten acı çekiyordu. Bunu nasıl bu zamana kadar anlayamamıştı? Yüzüne yumruk atmamak için kendini zor tutuyordu. Demek bunca zamandır bu huzursuzluğun nedeni buydu. Ahh Dong Jun. Birde en iyi arkadaşınım diye geçiniyorum. Kesinlikle en kötüsü benim. Elini arkadaşının eline uzattı ve kendine doğru çekti. Elleri sıkıntıdan ter içinde kalmıştı. "Ahh Dong Jun. Bana bunca zaman neden söylemedin? Kendimi çok kötü hissettim. Yani biz çok yakınız. Ben öyle sanıyordum." Elini geri çekti ve çayına uzandı. Boğazı sıkıntıdan feci bir şekilde kurumuştu. Bir yudum aldıktan sonra arkadaşına tekrar baktı. "Beni yanlış anlama biricikim. Yani bunda senin tabi ki suçun yok. Ben kesinlikle karşı değilim. Eee anlat bakalım eminim sende saha fazlası vardır. Bugün ağzında ki bütün baklaları ortaya dökeceğim." dedi yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.
    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Won Dong Jun Paz Mayıs 12, 2013 2:42 am

    O kadar rahatlamıştı ki! Derin bir yaşasın nefesi boşalttı ve gözlerini kapattı. Tanrım böyle mükemmel bir dost verdiğin şükür. Arkadaşının kendisini suçlu hissetmesini istemiyordu ama. Kızın yanağına parmağıyla şirince dokundu ve parmaklarını yeniden sıcak çay bardağına sardığında duraksadı. Şimdi nasıl anlatacaktı Seong Jae'in Utanıyordu galiba. Yanakları kızaracak gibiydi ve terlemişti zaten. Cebinden ütülü mendilini çıkardı ve alnındaki terlerle avuç iç terlerini de sildi. Mendilini tekrar aynı düzende katlayıp cebine yerleştirdikten sonra sandalyesinde dik oturdu. Alnına düşen saçla tutamını nazikçe tuttu ve kulağının yanına yapıştırmaya çalıştı. Zaman kazanmaya çalışıyordu. Seul sanki Jun ona gay olduğunu söylememiş de bir dersten nasıl iyi hileyle iyi not alınır onu açıklayacakmış gibi heyecanla ona bakıyordu. *devrik cümlenin anasını ettim.* Gülümsedi ve bardağın dudaklık kısımlarıyla oynamaya başladı. "Yani.. Geçen hafta barda.. Aslında ilk önce barda tanışmadık. Beni kurtardı." Seul'in pörtleyen gözleriyle sözünü kesti ve kıkırdadı. Parmaklarını bardağından uzaklaştırıp arkadaşının siyah uzun saçlarına uzandı ve önünü karıştırdı. Geri yaslandığında sözüne devam ediyordu. "Korkma öyle bir şey değil. Yani sokakta bir kavga oluyordu ve bende onun arasında kalıyordum yanlışlıkla. Ama o beni kurtardı, çekip çıkardı o kaostan." dedi ve başını olumlu anlamda salladı. O gerçek bir kahraman. Kızın gözlerinin ışıldadığını gördüğünde "İşte geçen haftada barda... Bu arada beni kurtarması iki hafta oluyor yani bar olayı sonra oldu. Neyse işte devam ediyorum.." Çayından minik bir yudum alıp heyecanla devam etti. "Bara niye gittiğimi sorma, geçerken uğradım." işte bunu söylediğinde Seul kahkaha atarak masaya yattı ve Jun'da güldü. Kızın neden güldüğünü biliyordu, çünkü Jun barın yakınından bile geçmeyen biriyken bara uğradım demesi... Kızın çenesinden tutup kaldırdı ve "Dinle beni yaaah!" dedi alayla. Az önceki cesaretsiz çocuk gitmişti, şimdi içindekileri anlatmaya hevesli biri vardı.
    Kim Min Seul
    Kim Min Seul
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 11
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Kim Min Seul Paz Mayıs 19, 2013 12:17 am

    Dong Jun ve Bar? Kesinlikle bu iki kelimenin bir cümlede geçeceğine inanmazdı. Tabi bunu Dong Jun dışında biri söyleseydi. Ama şimdi karşısında en iyi arkadaşı kendi ağzıyla söylemişti. Barlar Dong Jun’a göre değildi. Yani onun gibi tatlı bir kişiliğin hiç bara gideceğini düşünmemişti. Tabi amaç içki içmek değildi. Arkadaşı resmen aşık olmuştu. Hem de bir erkeğe. Ne demeliydi bilmiyordu. Bu duruma zamanla alışabileceğine inanıyordu. İyi arkadaşlar bunu yapardı değil mi? Onun adına hem sevinmişti hem de endişe duymuştu. Sonuçta gidip de normal birine aşık olmamıştı. Seul da zamanında böyle hatalar yapmıştı. Aşık olduğunu zannettiği o kadar çok kişi vardı ki bunun listesini yapmaya kalksa Badat’a kadar uzar giderdi. Arkadaşının ellerini çenesinden çekerken gülümsedi. “Dong Jun bunları senin ağzından duymasam hayatta inanmazdım. Ama senin için endişeliyim.” Gözlerini arkadaşının gözlerinden ayırmadan çayından –buz gibi olmuş çayından- bir yudum aldı. “Yani biliyorsun senin için ne kadar iyilik yapmış. Seni üzmek istemem ama bu belki de aşk değildir. Yani ona ilgi duymuş olabilirsin ve bunun nedeni de minnettarlık duyman olabilir.” Ellerini arkadaşının soğumuş olan ellerine götürdü. Yüzü biraz asılmıştı. Canını sıkmak istememişti. Onu üzmek, isteyeceği en son şeydi. “Beni anlıyorsun değil mi birciğim.” Dedi ve arkadaşın ellerine sıcacık bir öpücük kondurdu. Onu daha fazla üzme taraftarı değildi ama endişeleniyordu. Hangi arkadaş endişelenmezdi ki?
    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Won Dong Jun Paz Mayıs 19, 2013 2:51 am

    Okulun şık kafeteryası öğrenciler tarafından ağır bir şekilde istila edilmeye başlamıştı bile, kimileri terk ediyor, kimileri büyük gruplar halinde büyük yemek alanını kahkaha seslerine boğuyordu. Aynı o geceki bar gibi. Orada da yüksek müzik bu kahkahalar gibi ortalığın sesini bastırıyordu. Bakışlarını büyük masadaki kahkahalardan çekip kendisine endişeyle bakan Seul'e çevirdi. Yani ona ilgi duymuş olabilirsin ve bunun nedeni de minnettarlık duyman olabilir. Bu sözleriyle haklı olabilirdi, Dong Jun duygularını daha çözememiş biriydi. İşte bu yüzden şimdi bu adamı bırakmayacaktı, bir kere de bir şeyi akışına bırakmayacak ve o adamın peşinden gidecekti. Duygularını çözecekti. Belki de sadece beğeniyordu, gay değildi. Bunu sadece o adamla yakınlaştıktan sonra anlayabilirdi, şimdi de sadece o adamdan vazgeçmemek kalıyordu. Gülümsedi ve bunu arkadaşına izah etmek için kullanacağı kelimeleri düşündü. Sesini duyurabilmek için dirseklerine dayanarak Seul'e doğru eğildi. "Kendimi denemeliyim. Ben gerçekten hislerimden emin olamıyorum. Bunun için denemeliyim." aklından geçirdiklerini, güzel konuşmaları şimdi Seul'e aktaramıyordu. Dili tutulmuştu da konuşamıyordu sanki. Ama şunu demeyi başardı. "Seong Jae'den vazgeçmeyeceğim, en azından hislerimden emin olana kadar."
    Kim Min Seul
    Kim Min Seul
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 11
    Kayıt tarihi : 06/03/13

    [Kraliyet Akademisi]  Twins. Empty Geri: [Kraliyet Akademisi] Twins.

    Mesaj tarafından Kim Min Seul Paz Mayıs 19, 2013 7:04 am

    Arkadaşının emin konuşması Seul'u oldukça etkilemişti. Onu ilk kez bir konuda bu kadar kararlı görmüştü. Sanırım bahsettiği çocuğa aşık olmuştu yada bilemiyordu. Etkilenmişti işte. Aslında Seul'un da durumu pek farklı değildi kendisi de bu aralar bir konu üzerinde takıntılı hale gelmişti. Üst sınıftaki çocuklardan birine feci bir şekilde abayı yakmıştı ve çocuğun bundan haberi yoktu. Olaylar kesinleşene kadar bu konu üzerinde Dong Jun'la konuşmamalıydı. Yani sonuçta ne fol ne de fos vardı. Çocuğun kendinden haberinin bile olduğunu zannetmiyordu. Feci bir şekilde yakışıklı ve havalıydı. Kafasında bu düşünceler geçerken gözü uzaklara dalmıştı. Dong Jun'un elini gözlerinin üzerinde sallaması üzerine daldığı düşüncelerden uyandı. "Irrmm. Kesinlikle sana bu konuda bol bol Fighting'liyorum biricik. Yalnız benim şimdi kaçmam gerek. Ve sen akşam soluğu bizim evde alıyorsun. Dün bana söz vermiştin akşam beraber uyuyacaktık. Unutmadın değil mi?" dedi ve hızla yerinden fırladı. Dong Jun'un yanağına yaklaşıp kocaman bir öpücük kondurduktan sonra -bu hareketi tüm kantin sakinlerinin kendilerine bakmasına neden olmuştu- kendini Dong Jun'dan uzaklaştırdı ve kıkırdadı. "Bol şans bebek! Hadi ben kaçtım."

    RP SON

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 9:56 am