NOBLE BEAST

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

2 posters

    Hello to new myself

    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    Hello to new myself Empty Hello to new myself

    Mesaj tarafından Won Dong Jun C.tesi Nis. 13, 2013 7:25 am

    Sırt çantasını iyice sırtına yapıştırdı. Yolda saydığı adımlarıyla ilerliyordu. Annesi ile -şuan ki okuluna yakın- bir alışveriş merkezinde buluşacaklardı. Kuzeninin düğünü olacaktı ve onun için annesiyle alışverişte kıyafet bakacaklardı. Bazen tam bir hanım evladıyım. Aslına bakılırsa bazen değil, her zaman hanım evladıydı. Nazik davranışları, kolayca kırılabilen kalbi, kızlara değil de erkeklere olan ama bunu açığa vurmaya korkan tavırları. Her şeyiyle tam bir şirin kız gibiydi. Ama ailesinin gözünde mükemmel minicik oğulları Dongjun iken, okulda çoğu zaman dalga geçilen ezik Dongie'ydi. Dudağını büzdü ve annesi ile sözleştiği alışveriş merkezine girdi. Vitrinleri inceleyerek minik adımlarla ilerlerken annesinin araması ile durdu. Toz pembe -bu renge bayılıyordu- kabıyla son model telefonunu cebinden çıkardı ve kulağına götürdü. Annesinin sesi arkasından gelen kahkahalara odaklanmamaya çalıştı. "Bebeğim. Benim arkadaşlarımla acil bir işim çıktı. Sen tek başına kıyafet baksan olur mu? Ya da eve git, yarın çıkarız birlikte. Ayrıca canım, bu gece babanla beni bekleme, arkadaşlarımızla biraz eğleneceğiz. Hizmetlilere senin için talimat bıraktım." dedi ve öylece oğlunun suratına kapattı. Gözlerini devirdi Dongjun. "Her zaman ki olan şeyler..." Dudağını büktü ve alışveriş merkezinden çıktı, eve gitmekten başka çaresi kalmamıştı.

    Büyük cadde de ilerlerken okulun en havalı -kendisinin de çok beğendiği ama sürekli Dongjun ile dalga geçitği için bir şey yapamadığı- çocuğu ara sokaklardan birine daldığını gördü. Kurumasın diye hafif parlatıcı sürdüğü dudağını ısırdı. İki seçeneği vardı, iyi bir çock olup eve gidecek ve piyano alıştırmalarına devam edecekti ya da kötü bir çocuk olup havalı, zengin züpppesinin peşinden gidecekti. Aklı ilki seçerken ayakları onu ikinci seçeneğe doğru sürüklemeye başlamıştı bile. Genç dışarıdan bile iğreti kokan, gürültü müziğin kulakları sağır ettiği bir bara doğru girdiğinde mecburen o da peşinden girdi. Sırtındaki sarı ve morun karışımı çantasını sıkıca tutarken insanların çarmasıyla düşmeden yürümeye çalıştı. Kalabalık onu fazla sıkıyordu ama bar tezgahına dpğru ilerlemeliydi en azından. Arkası dönük, iri cüsseli birinin yanına geçti. Yüzünü barın içine doğru çevirdi ve yüzünü buruşturarak havalı çocuğu aramaya başladı. Kalabalığın arasında -gözlükleri de yoktu gözünde- bulamayacğaını bildiği için tam önüne dönüyordu ki yanındaki iri cüsseli adamı tanıdı. Park Seong Jae! Yüzüne yayılan minnettar gülümsemeyle adamın kolunu tuttu. İşaret parmağıyla kendisini gösterip "Ben.. Beni tanıdınız mı? Geçen hafta neredeyse hayatımı kurtarmıştınız. Hiç alakam olmayan bir kavgada kaynayıp gidecekken beni çekip kurtarmıştınız. Tanışmıştık. Yani biraz zoraki de olsa..." hızlı ve çok konuşuyordu. Yüksek müzikte adamın kendisini duyduğuna bile emin değildi ama çenesi açılmıştı bir kere. Kendini hatırlatmak amacıyla "Ben Won Dong Jun. Siz de Seong Jae'siniz. Park Seong Jae." gülümsedi. Büyük hayran olduğu bir ünlüyü yakalamış gibi hissediyordu.
    Park Seong Jae
    Park Seong Jae
    Kore Mafyası | Ajan
    Kore Mafyası | Ajan


    Mesaj Sayısı : 7
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Hello to new myself Empty Geri: Hello to new myself

    Mesaj tarafından Park Seong Jae C.tesi Nis. 13, 2013 8:15 am

    Kore mafyasının meşhur istihbarat kaynaklarından biri olan Park Seong Jae. Barmen. Yirmi iki yaşında. Sevgilisi yok. Arkada çalan Ed Sheeran - Give me love şarkısında ilk düşündüğü şey bunlar olmuştu. Kendi kendine gülerek kristal kadehlere viski dökmeye başladı. Bu bar her zaman oldukça kalabalık olmuştu. Loş ortam, uzaktan ve boğuk gelen şarkı sesi, köşede öpüşen çiftler ve onlarca parfüm kokusunun birleştiği mekan. Burasının kesinlikle bir çocuğa uygun olmadığını söyleyebilirdi. Sarhoş olan kadınları götüren adamlara baktı göz ucuyla. Onların işlerine karışmayacaktı, asla karışmazdı. Müziğin ritmiyle bardaklardaki işini bitirdiğinde ellerini beline bağlı olan önlüğe silerek cebindeki telefonu çıkardı. Kız arkadaşlarından gelen mesajları okuma zahmetinde bile bulunmamıştı. Ne gereği vardı ki? Tek gecelik ilişkileri abartarak kendini onun kız arkadaşı zannetmiş ve telefonuna kendi numaralarını kaydetmişlerdi. Bunun hiçbir anlamı yoktu. En azından Seong Jae' nin gözünde. Tezgahın önünde pekte alışık olmadık bir yüz görmüştü. Kesinlikle buralardan değildi. Yavaşça ona yaklaştı ve soru sormak için ağzını açtı. Ancak çocuğun konuşmaya başlaması ile sorularını içinde tutmak zorunda kaldı. Görünüşe göre o kendisini çoktan tanıyordu bile. " Ahh... " HATIRLAMAMIŞTI. Çok fazla kişinin hayatını kurtardığı için değildi elbette. Sadece bunu gereksiz bir şey gibi görmüştü. Ona ismini söyleyip söylemediğini bile hatırlıyor sayılmazdı. Tezgahın altından bir bardak çıkartarak ona vişneli vodka hazırlamaya başladı. Buralara gelen birini susamış bir şekilde yollayamazdınız. Bara girdiğinde ilk kural; asla ayık çıkma'dır. El çabukluğuyla içkisini tamamlayarak bardağı onun önüne bıraktı. " Hatırladım. Şu başını belaya sokan çocuksun. O değilde, senin burada işin ne? Buraya girmek için fazla... Fazla şey... Sayılmaz mısın?" Pot kırdığını farkediyordu şimdiden. Onu tanımıyor olması bu tarz lafları rahatça savurabileceği anlamına gelmiyordu elbette. Çocuk oldukça kırılgan, zarif ve sevimli görünüyordu gözüne. Bu yüzden onun buraya neden geldiğini merak etmişti sadece. Etrafındaki adamlara kıyasla bu çocuk kesinlikle bir nimet sayılabilecek seviyedeydi. "Yani buraya genelde ya kadın kaldırmak isteyen ya da çok dertli tipler gelir. Sen ise fazlasıyla sorunsuz gibi göründün gözüme." Çocuğun yanındaki adamın isteği üzerine tezgahın altından bir bardak daha çıkararak adamın istediği kokteyli hazırlamaya başladı. Çocuğa bakmıyordu, ancak onu kesinlikle dinliyordu.
    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    Hello to new myself Empty Geri: Hello to new myself

    Mesaj tarafından Won Dong Jun C.tesi Nis. 13, 2013 8:31 am

    İltifat etti galiba? Adam işiyle uğraşırken kendisi de elini çenesine dayamış hayran hayran adama bakarak konuşmaya başladı. "Pekte dertsiz sayılmam canım." dedi eliyle çenesinde daire çizerken önündeki bardaktan ince bir yudum aldı. Bakışlarını tekrardan adama kaldırdığında kendisini dinlediğine dair kanıt gösteren bakışlarıyla karşılaştı. Yorgunca gülümsedi. "Pek önemli değil, ailevi meseleler." dedi basitçe. İlk defa sürekli sevimli ve mutlu çocuk gibi davranmayacaktı bu gece anlaşılan. Büyük ihtimalle gün birazdan yavaşça kaybolacaktı gökyüzünden ama buradaki loş ortam onu fark etmesine engel olacaktı. Eve geç kalırsa hizmetçileri ailesine haber verecekti ve annesi de -eğer vakit bulursa- kendisini arayacak ve nerede olduğuyla ilgili hesap soracaktı. Bunu ilk kez yapıyordu, ilk kez kurallara karşı geliyordu ve olacakları tahmin etmişti. Omuzlarını silkti ve bardağından bu sefer büyük bir yudum aldı. İçecek kesinlike boğazını yakmıştı ve ağzını yumultmasına neden olmuştu. Öyle her şeyi yiyebilen biri değildi, yemek programı vardı ve bunun dışına da çıkamazdı. Asla içki içmemişti, daha reşit olmadığı için. Elini boğazına indirdi ve hafifçe ovaladı. Yüzüne çarpık gülümseme koyup "Güzelmiiiş!" dedi ve kıkırdadı. Bardağı bırakıp sırt çantasını çıkardı ve kucağına koydu. Bu adamı burada görmesi iyi olmuştu. Onunla biraz vakit geçirebilirdi. Yani öyle düşünüyordu. "Sürekli burada mı çalışıyorsunuz opp-?" hafif öksürük numarasıyla pot kırmayı engelledi. "Sunbaenim?" dedi ve toparladı. "Yani insanları kurtarmadığınız zamanalarda?" dedi ve bir kere daha kıkırdadı. Adam gözünde kesinlikle bir kahramandı.
    Park Seong Jae
    Park Seong Jae
    Kore Mafyası | Ajan
    Kore Mafyası | Ajan


    Mesaj Sayısı : 7
    Kayıt tarihi : 02/03/13

    Hello to new myself Empty Geri: Hello to new myself

    Mesaj tarafından Park Seong Jae C.tesi Nis. 13, 2013 10:36 am

    Karşısındaki çocuğun standart problemleri pek ilgisini çekmiyordu bile. Ancak Seong Jae oldukça ilginç bir adamdı ona göre. İstediği an onun sorunlarını kafasından götürebilirdi. Çocuğun sevimli oluşu da onu çekebiliyor oluşunu arttırıyordu. Basit aile problemleri işte...İyi de onun yıllar boyunca hiçbir aile problemi olmamıştı ki. Doğru düzgün bir ailesi bile olmamıştı, problemi olmasını bile isterdi. Bunun yerine alkolik bir baba ve orospu bir anne kazanmıştı. Kesinlikle istemediği için sokaklarda geçirdiği bir hayatı vardı. En iyi bildiği şey para kazanmak ve cinsel açlığını bastırmaktı. Şimdi her ne kadar durulmuş olsa da... Barmenlikten iyi para kazanıyordu. Ve durmuş hiç sorunu olmayan bir çocuğun sorununu dinliyordu. Ama işi buydu işte. " Hobi olarak barmenlik yapıyorum. Genelde Superman' imdir." O etkileyici gülümseyişini atmıştı bile. Erkeklerin bile kalbini eriten gülümseyişini... " Şaka yapıyorum. Genelde buradayım. Gece 4' e kadar kalıyorum. " Bir yandan bardakları temizliyor, diğer yandan da çocuğa bakıyordu. Tek yapması gereken kendisine bu kadar hayran gibi görünen çocuğa karşı bir hamle yapmaktı. Yalnız geçirdiği bu geceyi daha iyi neyle şenlendirebilirdi ki?
    Won Dong Jun
    Won Dong Jun
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf
    Kraliyet Akademisi | II.Sınıf


    Mesaj Sayısı : 16
    Kayıt tarihi : 14/03/13

    Hello to new myself Empty Geri: Hello to new myself

    Mesaj tarafından Won Dong Jun Paz Nis. 21, 2013 7:41 am

    Yakışıklı adamın esprisine fazla abartılı bir şekilde kıkırdamıştı. Eliyle ağzını kapattı ve omuzlarını titreterek gülüşüne son vermeye çalıştı. Bu müziğin resmen iç organlarında gezindiği ve karşısında über yakışıklı barmenin olduğu barda kendini kaybediyordu Dong Jun. Rahatlıyor ama bir yandan da aşırıya kaçacak şekilde hafif meşrep oluyordu. Elini ağzından çekti ve az önce kucağına bıraktığı çantasını sandalyenin dibine bıraktı ve bakışlarını çantadan çekip kurtarıcısı yani Jae'e çevirdi. Dudaklarını ilk önce yaladı sonra ısırdı, böylece doğal bir şekilde pembeleşecekti. Ama böyle loş bir ortamda adamın bunu fark etmesi pek olası değildi. Parmaklarıyla tezgahta ritim tutarken bardağına baktı, yarısı hala duruyordu ama midesi rahatsız olmaya başlamıştı bile. Kendisi gibi midesi de nazikti. "Gece 4! Uykun gelmiyor mu o zamana kadar?" saf ve iyimser Dong Jun. Bakışlarını kendisine kaydıran ve smirk gülüş sergileyen adama daha dikkatli baktı. Artık bir şeyden emindi; okulun en yakışıklı çocuğu siktir olup gidebilirdi, DongJun aşık olmak için daha iyisini bulmuştu. Erkeklerden hoşlanıyordu ama bunu daha yeni keşfetmişti ve bu biraz garipti onun için. Ailesinin bunu asla öğrenmemesi gerekiyordu yoksa şimdiden planladıkları Won Dong Jun'ın geleceği planı bozulabilirdi. Korkuyor gibiydi ama eğer bu karşısındaki inanılmaz varlık yanında olursa... Asla olmayacak bir şey düşlüyorsun Junnie! Kim bilir her gece kaç kızı götürüyordur. Yatakta tek kızla yetinmeyenlerdendir kesinlikle. Porno izlemişti tabi ki, ilk defa üç hafta önce. Evet. Her şekilde -aldığı nefesi bile- ailesinin planladığı şekilde olan bir çocuktu ve pek fazla kendine vakit ayıramazdı. Üç hafta önce banyo yapacağım diye duşa girmişti ve okulda bir grup gencin konuştuğu siteye girip ilk boşalma deneyimini gerçekleştirmişti. Eğer bu adamla da o hissi yaşarsam artık ölebilirim. Lütfen Tanrım, benim kararlarımda yanımda ol. Ailem beni gebertebilir ama bu adamla bir kere bile olsa bir şansım olsun lütfeeeen.

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 9:44 am